Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1473 E. 2024/4986 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayanarak miras yoluyla intikal ettiğini iddia ettiği taşınmazın tapu iptali ve tescili istemine dayalı davada, davalıların satış ve kazandırıcı zamanaşımı iddialarının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin taşınmazı ölünceye kadar kullandığı ve sağlığında zilyetliğini teslim ederek satış suretiyle devretmediği, davalı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğu ve davalıların satış ve kazandırıcı zamanaşımı def'ilerinin ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1699 E., 2023/82 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/1071 E., 2022/303 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ..., ... ve ...; 124 ada 9, 125 ada 2, 3, 173 ada 18 parsel sayılı taşınmazların müşterek miras bırakan ...'ten intikal ettiği iddiasıyla miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş, alınan tefrik kararı sonucunda eldeki dosyada yargılama 173 ada 18 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak sürdürülmüştür.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... benzer içerikli cevap dilekçelerinde; hak düşürücü süre itirazı ve zamanaşımı def-i ileri sürmüş, miras bırakandan temlik ve iktisaba elverişli zilyetliğe tutunarak davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın müşterek miras bırakandan intikal ettiği, mirasçılar arasında taksimin ispatlanamadığı, miras bırakanın ölümünden sonra davalılardan ... tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına devam ettiğinin kabulünün gerektiği belirtilerek davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın tapu kaydının Sivas 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.01.2017 tarih, 2016/1556 Esas ve 2017/58 Karar sayılı ilamında davacılar adına tesis edilmiş payları nispetinde iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların arta kalan paylarının davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili ile davalı ... ayrı ayrı vermiş oldukları istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının hatalı değerlendirme sonucu ve senede karşı senetle ispat kuralına aykırı olarak verildiğini, zira ...'ün dava konusu taşınmazdaki tüm haklarını 02.10.1963 tarihli noter onaylı satış senedi ile davalılar ..., ... ve ...’e sattığını ve satış bedelini aldığını, alıcı olarak senette adı yazılı davalıların ölümüyle satıcı olan muristen zilyetliği teslim aldığını, muris ...'ün vefatından sonra dava konusu taşınmazın davalılardan ... tarafından kullanıldığını ve kadastro geçtiğinde ... elinde olduğunu, her ne kadar hükme esas alınan tanıkların ifadelerinde söz konusu satış senedinden haberlerinin olmadığını beyan etmiş iseler de söz konusu satış senedinin noter tarafından da onaylanmış olduğu gibi, davacıların da söz konusu senede bir itirazları olmadığını, ayrıca satış senedine konu yerin dava konusu taşınmaz olduğunun da bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğunu, davacıların söz konusu senede bir itirazları olmadığı gibi, davacıların murislerinin kendilerinden mal kaçırmaya çalıştığı yönünde de bir iddiaları olmadığı nazara alındığında, dava konusu taşınmazda davalıların hiç bir haklarının bulunmadığı sabit olup davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle de kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanılarak dava konusu taşınmaza ilişkin olarak dava açılabilmesi mümkün olmayıp davanın reddi gerekeceğini, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğramış olması nedeniyle de davanın reddi gerekeceğini, öte yandan her ne kadar birlikte görülmekte ise de eldeki davanın müşterek malikler olan her bir davalı yönünden müstakil bir dava olması nedeniyle her bir davalıya yüklenen harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalıların müştereken sorumlu tutulmuş olmasının da isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; murisin çekişmeli taşınmazı ölünceye kadar kullandığı ve sağlığında zilyetliğini teslim ederek satış suretiyle devretmediği, davalılardan ... tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğunun kabulünün gerektiği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15'inci maddesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı, 640 ıncı, 701 inci ve 702 nci maddeleri

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, Sivas ili, ... ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 173 ada 18 parsel sayılı taşınmaz satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit hisselerle ..., ... ve müteveffa ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 1.871,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'ten alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.