Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1484 E. 2023/1802 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde davacı ve ailesinin zilyetliğinde olduğunu iddia ettiği taşınmazların Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğini ispat edip edemediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı ve ailesinin taşınmaz üzerinde 40 yılı aşkın süredir zilyetliğini tanık beyanları ve tespit tutanakları ile kanıtladığına dair tespitleri ile kadastro tespit tutanaklarının da bu durumu desteklemesi gözetilerek, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas ili, Yıldızeli ilçesi, ... köyü 108 ada 2 ve 107 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı adına kaydedildiğini, taşınmazların müvekkiline babadan gelmekte olup taksim sonucu müvekkiline kaldığını, müvekkilinin taşınmazda 100 yıla yakın eklemeli zilyetliğinin mevcut olduğunu, bu parsellerin keşifte ölçülecek miktarlarına ilişkin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına kayıt ve tescil edilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesi sunmamış olup, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararıyla, taşınmazların 40 yılı aşkın süredir davacı ve evveliyatında babası tarafından ekilip biçildiği, dosya içerisinde bulunan tespit tutanakları incelendiğinde dava konusu taşınmazların tarla olarak kullanılan yerlerden olduğu, sahibinin Aşağı Fırındere köylülerinden olduğu için kim olduğu tespit edilemediği için hak kaybına sebebiyet vermemek için Hazine adına tespit ve tescil edildiği, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişiler ile tanık beyanlarından dava konusu taşınmazların davacının olduğu ve babası ...'dan kaldığı, taksim neticesinde davacıya düştüğü, eklemeli zilyetliklerinin devam ettiği, kadastro tespit tutanaklarından da sahibinin Aşağı Fırındere köyü halkından kişilerin olduğu ve tarla olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle, ... fotoğrafı incelemesi yapılmadan ve senetsiz araştırmasının eksik yapıldığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesinde “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir.”

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesinin yollamasıyla davada uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesindeki sebeplerin varlığı halinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu 108 ada 2 parsel sayılı 19218, 13 metrekare taşınmaz tarla vasfıyla maliki kim olduğu belirlenemediğinden, 107 ada 1 parsel sayılı 26.570,58 metrekare taşınmaz tarla vasfıyla tapu kaydı ile toprak tevzii dağıtım cetvelleri bulunamadığı ve maliki kim olduğu belirlenemediğinden Hazine adına 29.05.2007 tarihinde tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazinenin, yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

27/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.