"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/57 E., 2021/397 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul-Kısmen Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dairenin 28.03.2019 tarih, 2016/4973 Esas, 2019/2267 Karar sayılı kararı ile karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakanları ...’nin .... Noterliğinin 18.03.1993 tarih ve 03246 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile maliki olduğu dava konusu 673, 815, 1504, 663, 758, 797 ve 802 parsel sayılı taşınmazları davalı gelini Kadriye'ye devrettiğini, anılan taşınmazların 06.03.2007 tarihinde davalı adına tescil edildiğini, temlikin muvazaalı ve mal kaçırmak amaçlı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, aşamada 09.07.2012 tarihli dilekçe ile davacılar ... ve ... davalarından feragat etmişlerdir.
II. DAVALI
Davalı ...; ölünceye bakma akdinin gereğini yerine getirdiğini, devrin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 02.12.2015 tarih, 2012/372 Esas, 2015/952 Karar sayılı kararı ile iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 28.03.2019 tarih, 2016/4973 Esas, 2019/2267 Karar sayılı kararı ile; temlike konu ve mirasbırakanın temlik dışı bıraktığı terekesinin değeri belirlenerek yapılan temlikin hoşgörü sınırları ve makul nispette olup olmadığı saptanarak bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacılardan ... açısından kesin hüküm bulunduğu, davacılardan ... ve ...'ün davadan feragat ettikleri gerekçesi ile anılan davacılar yönünden davanın tümden reddine; diğer davacılar yönünden, mirasbırakanın malvarlığı içerisinde daha az miktardaki taşınmazı temlik ederek ölünceye kadar bakım ihtiyacını karşılayabileceği, malvarlığının büyük çoğunluğunu davalıya temlik etmesinin bakım ihtiyacından ziyade mirasçılarından mal kaçırma kastına yönelik olduğu, dava konusu 663 parsel sayılı taşınmazın aşamada ...’na satış suretiyle devredildiği, davacılardan ...’nın 663 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat ettiği, diğer davacıların HMK’nın 125 inci maddesi uyarınca seçimlik haklarını yeni malike karşı davayı sürdürmek yönünde kullandıkları ancak dahili davalı ...’nun muris muvazaasından haberdar olduğuna ve davalı ile işbirliği içerisinde hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı gerekçeleri ile davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, dava dışı 1 ve 49 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakana ait olmadığını, bilirkişi raporlarına göre belirlenen değerin makul seviyede olduğunun görüldüğünü, sadece miktara bakılarak davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, sözleşme sırasında mirasbırakanın sağlıklı olduğunu, noterde düzenlenen ölünceye kadar bakma akdinden 17 yıl sonra dava konusu taşınmazların davalı adına tescil edildiğini, davalının muvazaalı bir işlem yapacak olsa dava konusu taşınmazları devredeceğini, uhdesinde tutmayacağını, dava dışı taşınmazlarda tüm mirasçıların birlikte hareket ederek paylarını temlik ettiklerini, bu durumda mirasçıların 17 yıl beklemesinin de iddianın doğru olmadığını gösterdiğini, aşamada bir kısım davacının, davalının bakım borcunu yerine getirdiğini ve taşınmazları bakım karşılığı edindiğini anlamaları sonucunda davadan feragat ettiklerini, davacıların mirasbırakanı olan ...’e mirasbırakan tarafından sağlığında para verildiğini ve arsa alındığını, mirasbırakanın kızı ...’in yurt dışına çalışmak için gittiğini ve iki çocuğuna da davalının baktığını, temliklerin mal kaçırmak amaçlı olmadığını, tanık ifadelerinin dikkate alınmadığını, %70 oranında malvarlığının devredildiğini, terekedeki daha değerli taşınmazların ise devre konu edilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci, Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; nüfus kayıtlarına göre 1914 doğumlu mirasbırakan ...’nin 15.08.1994 tarihinde öldüğü ve geride kendisinden sonra ölen oğlu ...'in eşi davalı ..., dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., ... ile kendisinden sonra ölen kızı ...'in davacı kızları ..., ... ve ... ile dava dışı kızı ... ve ... (evli olarak öldüğü) ile mirasbıranın kendisinden sonra ölen oğlu ...'in davacı eşi ... ve davacı çocukları ..., ..., ..., ..., ... ile dava dışı Aliye'nin mirasçı olarak kaldıkları; mirasbırakanın maliki olduğu 673, 815, 1504 parsel sayılı taşınmazları ile paydaşı olduğu 663, 758, 797, 802 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının tamamını ve dava dışı 1 ve 49 parsel sayılı taşınmazlarını ... Noterliğinin 18.03.1993 tarihli ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile davalı gelini Kadriye'ye devrettiği, sözleşmeye konu taşınmazların 06.03.2007 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davalının dava konusu 663 sayılı parsel sayılı taşınmazdaki payını 06.07.2012 tarihinde ...’na temlik ettiği, anılan kişinin aşamada HMK’nın 125 inci maddesi uyarınca davaya dahil edildiği; 09.07.2012 tarihli dilekçe ile davacılar ... ve ...'nın davalarından feragat ettiklerini bildirdikleri, davacı ...'nin de 26.06.2021 tarihli dilekçe ile 663 parsel sayılı taşınmaz yönünden davadan feragat ettiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 8.535,35 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.