Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1532 E. 2024/1780 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı hibe ve satış işlemlerinin muris muvazaası olup olmadığı, davacı mirasçının saklı payına tecavüz teşkil edip etmediği ve tenkis isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitine dayalı tapu kaydının kesinleşmesi ve davalılar tarafından ileri sürülen zamanaşımı def'inin haklılığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1934 E., 2022/2243 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yunak Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/347 E., 2022/79 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun hükmün gerekçesi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.03.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, temyiz edilen davalılar vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan babası ...'nın 131 ada 10 ve 1, 124 ada 4, 157 ada 3, 123 ada 7 ve 119 ada 16 parsel sayılı taşınmazlarını oğulları davalı ...'a ve ...'a (bir kısım davalıların mirasbırakanı) bağış yoluyla mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini, daha sonra maddi durumunda problemler çıkan ...'ın mirasbırakandan edindiği taşınmazları kız kardeşi ...'ün dava dışı eşi ...'a bedelsiz devredip 2009 yılında geri aldığını, bu işlemler ile saklı payına tecavüz edildiğini, bu durumu Aralık 2018 tarihinde öğrendiğini; yine mirasbırakanın 1989 yılında köylerinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında... ada 4 ve 159 ada 19 parsel sayılı taşınmazlarını hibe yoluyla oğlu ...'a devrettiğini, bu durumu da Aralık 2018 tarihinde öğrendiğini ileri sürerek 31 ada 10 ve 1, 124 ada 4, 157 ada 3, 123 ada 7 ve 119 ada 16 parsel sayılı taşınmazlar bakımından miras payı oranında tapu iptali ve tescile, mümkün olmazsa tenkise; 209 ada 4 ve 159 ada 19 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; hak düşürücü sürenin ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, davalı ...'ın taşınmazları dava dışı ...'dan bedelini ödeyerek satın aldığını, alım gücünün olduğunu, mirasbırakanın geride pek çok taşınmazının kaldığını, mal kaçırma amacıyla yapılan bir işlem bulunmadığını, tenkis koşullarının da oluşmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu edilen taşınmazların kadastro tespiti ile doğrudan davalılar adına tescil edildiği, mirasbırakandan davalılara devir yoluyla geçmediği, kadastro tespitine karşı itiraz edilmediği ve tespitin kesinleştiği, hak düşürücü sürenin geçmiş olması sonucu tespitlerin kesinleştiği ve böylece tenkisi talep edilen taşınmazların mirasbırakandan davalılara sağlar arası veya ölüme bağlı tasarrufla intikal etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli inceleme yapılmadan, somut olay anlaşılmadan usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, davada muris muvazaasına dayandıklarını, ancak ilk bağışın değil, en sondaki satışın iadesi işleminin muvazaayı gösterdiğini, ancak Mahkemece bu hususa hiç değinilmediğini, davanın hak düşürücü süre veya zamanaşıma tabi olmadığını, muvazaa iddialarının sabit olduğunu, tenkis şartlarının oluştuğunu, harç bakımından da hatalı karar verildiğini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalılar vekili; davanın reddine karar verilmesine itirazlarının olmadığını ancak tamamlanan harç miktarına göre davalılara ayrı ayrı nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken tek maktu vekalet ücreti verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararı vekalet ücreti bakımından istinaf etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; evveliyatı tapulu olan dava konusu taşınmazların mirasbırakan tarafından 20.04.1989 tarihinde bağış suretiyle bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'a temlik edildiği, 16.04.1992 yılında kesinleşen kadastro çalışması neticesinde ... adına tespit edildiği, mirasbırakanın ölüm tarihinin (06.08.1996) kadastro tespitinden sonra olduğu görülmekle Kadasto Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen hak düşürücü sürenin dolduğu söylenemez ise de davalı adına eski tapu kaydına dayanarak tescil edilen taşınmazların bağış yoluyla davalı ...'a temlik edildiği dikkate alındığında 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanma imkanı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasının bu gerekçe ve sonucu itibarıyla doğru olduğu; tenkis isteği bakımından ise, davalıların zamanaşımı defi ileri sürdükleri, mirasbırakanın ölüm tarihinden dava tarihine kadar 743 sayılı Kanuni Medeni'nin 513 üncü maddesinde düzenlenen zamanaşımı süresinin geçtiği, davanın bu nedenle reddedilmesi, davalı ... ile ... mirasçısı olan davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan davalılar lehine tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, gerekçeleriyle başvurunun hükmün gerekçesi yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; harca ilişkin husus haricinde kalan istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yinelemiş, ayrıca davalılar lehine maktu yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali, tescil ve tenkis isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı; Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri; TMK'nın 513 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1930 doğumlu mirasbırakan ...'nın 06.08.1996 tarihinde, eşi ...'nın kendisinden sonra 2005 yılında öldüğü, geride mirasçıları olarak kızı davacı ..., oğlu davalı ..., 16.09.2010 tarihinde ölen oğlu ...'ın mirasçıları olan diğer davalılar ...,...,... ile dava dışı çocukları ...,...,..'ün kaldığı; evveliyatları tapulu olan dava konusu ... ada 10 ve 1, 124 ada 4, 157 ada 3, 123 ada 7, 119 ada 16 ile 159 ada 19 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından 20.04.1989 tarihinde bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'a hibe edildiği, 209 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ise evveliyatının tapusuz olup mirasbırakan ...'ın 1983 yılında davalı ... ile diğer davalıların mirasbırakanı ...'a bedeli mukabilinde satıp zilyetliğini devrettiği, taşınmazların davalılar adına olan kadastro tespitlerinin 16.04.1992 tarihinde kesinleştiği, davanın 26.12.2018 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...