"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/343 E., 2022/466 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin ile yıkım istekli davadan dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29.06.2022 tarihli ve 2022/1954 Esas, 2022/5261 Karar sayılı kararıyla karar bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili; davalılar adına kayıtlı Trabzon ili, Ortahisar ilçesi, 1 nolu ... mahallesinde bulunan 1604 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek kıyıda kalan kısmın tapu kaydının iptali ile bu bölümde kalan yapının yıkımı isteğinde bulunmuştur.
II. DAVALI
Davalılar yargılama sırasında; taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 25.03.2010 tarih ve 2008/22 Esas, 2010/83 Karar sayılı kararıyla; 5841 sayılı Kanun’nun 2 nci maddesi ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12 nci maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 04.10.2010 tarih ve 2010/8225 Esas, 2010/9779 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı ancak yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kıyı-kenar çizgisinin deniz tarafında kalıp kalmadığının keşfen belirlenmesi ve sonucuna göre kıyıda kaldığının anlaşılması durumunda davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması, çekişmeli taşınmazın kıyıda kalmaması halinde ise yargılama giderlerinden davacı Hazinenin sorumlu tutulacağının gözetilmesi gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin 17.05.2011 tarih ve 2011/94 Esas, 2011/137 Karar sayılı kararıyla; Dairenin 2010/8225 E., 2010/9779 K. sayılı bozma kararına direnilmesine karar verilerek davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.
D. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
E. Hukuk Genel Kurulu Kararı
Hukuk Genel Kurulunun 07.12.2011 tarihli ve 2011/1-712 Esas, 2011/734 Karar sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesinin iptal kararının eldeki davaya uygulanarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda bu iptal kararından sonra oluşan yeni durum dikkate alınarak Özel Dairesince inceleme yapılıp sonuca ulaşılması gerektiği gerekçesiyle hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Daireye gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Dairece Hukuk Genel Kurulu Kararı Sonrası Verilen Bozma Kararı
Dairenin 05.04.2012 tarih ve 2012/1404 Esas, 2012/4026 Karar sayılı kararıyla; 5841 sayılı Kanun’un yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olmasının doğru olduğu ancak anılan Kanun'un Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarihli ve 2009/31 Esas, 2011/77 Karar sayılı kararı ile iptal edildiği ve yürürlüğe girdiği, davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse ve ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 153 üncü maddesine göre iptal kararı geriye yürümezse de 10.03.1969 tarihli ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçe bölümünde belirtildiği üzere iptal, kesin şekilde çözüme bağlanmış uyuşmazlıkları etkilemeyeceğinden ve henüz anlaşmazlık hali devam ediyorsa iptalin kapsamına gireceğinden işin esasının 28.11.1997 tarihli ve 5/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre değerlendirilmesi, davanın kısmen veya tamamen kabulü halinde de, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun hükümleri de gözetilerek taraf iddiaları doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
G. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 17.06.2014 tarih ve 2012/501 Esas, 2014/208 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar verilmiştir.
H. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
I. Bozma Kararı
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.01.2015 tarih ve 2014/22453 Esas, 2015/1451 Karar sayılı kararıyla; ek bilirkişi kurulu raporu ile keşfen belirlenen çizgi ile idarece belirlenen kıyı-kenar çizgisinin çakıştırılması, aralarında farklılık bulunduğu takdirde bu farklılığın nedenlerinin bilimsel gerekçeler gösterilmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, ayrıca keşfi izlemeye ve infaza olanak sağlayacak biçimde fen bilirkişisine kroki düzenlettirilmesi, kıyı-kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın kroki üzerinde işaretlenmesi ve renkli olarak belirtilmesi ondan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
İ. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2021 tarih ve 2015/734 Esas, 2021/457 Karar sayılı kararıyla; bozma kararı kapsamında belirtilen şekilde sondaj yapılmak ve gözlem çukuru açılarak malzeme ve zemin değerlendirmesi suretiyle yapılan teknik bilirkişi incelemesi ile sunulan raporlar kapsamında dava konusu taşınmazın bütünüyle kıyı-kenar çizgisinde kaldığının tespit edildiği, idarece belirlenen ve evvelce dava konusu olan kıyı-kenar çizgisi ile bilirkişi heyeti tarafından belirlenen kıyı-kenar çizgisi farklılıklarının neden kaynaklandığının ayrıntılı olarak değerlendirildiği, sunulan raporların dosya kapsamı ve somut olayın özelliklerine uygun olduğu, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptaline karar verilmiştir.
J. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
K. Bozma Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 29.06.2022 tarih ve 2022/1954 Esas, 2022/5261 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak yıkım isteği yönünden olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olmasının doğru olmadığı gerekçesi ile karar bozulmuştur.
L. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın bütünüyle kıyı-kenar çizgisinde kaldığının tespit edildiği, alınan ek raporlar kapsamında idarece belirlenen ve evvelce dava konusu olan kıyı-kenar çizgisinin farklılıklarının neden kaynaklandığı hususunun ayrıntılı değerlendirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, 1604 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine, taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıkılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğini, taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde yer almadığını, bilirkişi raporlarının yasaya ve usule aykırı olduğunu, ilk bilirkişi raporunda belirlenen kıyı-kenar çizgisinin, Bakanlık onaylı kıyı-kenar çizgisine göre 50,54 metre güneyinde (kara tarafında) yer aldığının belirlendiğini, anılan rapora itiraz üzerine ek rapor alındığını, ancak ek raporda bu itirazların yeterince değerlendirilmediğini, ikinci ek raporda da yine yeterli değerlendirme yapılmadığını, Bakanlık onaylı kıyı-kenar çizgisi ile bilirkişi heyetinin belirlediği kıyı-kenar çizgisi arasındaki farkın çok fazla olduğunu, bu farkın neden kaynaklandığının bilirkişiler tarafından tam olarak açıklanmadığını, bilirkişi heyetinin yasaya aykırı olarak belirlendiğini, bu nedenle hazırlanan raporun da hükme esas alınamayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin ile yıkım istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
T.C. Anayasası'nın ''Kıyılardan Yararlanma'' başlıklı 43 üncü maddesi; 3621 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5 inci ve 6 ncı maddeleri; 28.11.1997 tarihli ve 1996/5 E., 1997/3 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.