"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/6 E., 2022/696 K.
DAVACILAR : ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
DAVALILAR : Hazine vekili Avukat ..., ... Köyü Tüzel Kişiliği, ...Köyü Tüzel Kişiliği
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kısmen Kabul - Kısmen Ret
Taraflar arasındaki kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma ilâmına uyularak davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekilleri dava dilekçesinde özetle; davacıların, ... ve ...köylerinde 1967 ve 1968 yıllarında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan bir kısım taşınmazları 1974 yılından beri nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla zilyetliklerinde bulundurarak emek harcayıp imar-ihya ettiklerini, bu kapsamda dilekçelerinin ekinde yer verdikleri ... köyü K42-A-20-B sayılı kadastro paftasında, ...köyü kadastro çalışma alanında bulunan (A) harfiyle gösterilen 6.976,58 m2 yüzölçümlü taşınmazın ..., (D) harfiye gösterilen 1.049,64 m2 yüzölçümlü taşınmazın ...; ... köyü kadastro çalışma alanında bulunan (E) harfiyle gösterilen 1.651 m2 yüzölçümlü taşınmazın ..., (B) ve (C) harfleriyle gösterilen sırasıyla 7.721,98 m2 ve 1.707,89 m2 yüzölçümlü taşınmazların da eşit paylarla her iki davacı adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; ziraat mühendisi ... 'ın 25.02.2014 tarihli teknik raporuna istinaden (A) harfiyle gösterilen taşınmazın bir bölümünün boş, bir bölümünün yakın zamanda işlenmiş olduğunu, (B) harfiyle gösterilen taşınmazın kısmen dere olduğunu, (C) harfiyle gösterilen taşınmazın büyük bölümünde tarımsal faaliyet olmadığını, (D) ve (E) harfleriyle gösterilen taşınmazların evler dışında kalan kısımlarının boş olup ve zilyetlik olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı sürelerinin dolmadığınını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 10.12.2015 tarihli ve 2014/93 Esas, 2015/484 Karar sayılı kararı ile; tapulama harici bırakılmış dava konusu yerlerin uzun yıllardan beri davacılar tarafından kullanıldıkları, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olmadıkları, marjinal tarım arazisi konumunda 2. sınıf susuz tarım arazisi vasfı kazandıkları, dere yatağı, orman ve mera ile ilgilerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.12.2018 tarihli ve 2016/4686 Esas, 2018/7628 Karar sayılı kararı ile; dava konusu yerlere ait hava fotoğraflarından yararlanılmaması, yasal zorunluluk olan ilânların keşif tarihinden önce yaptırılması, fen bilirkişisinin raporunda (B) ve (C) harfleriyle gösterilen taşınmazların etrafı dere olduğu hâlde keşfe jeoloji mühendisi götürülmemesi, ziraat mühendisi bilirkişinin hüküm kurmaya elverişli olmayan raporuna dayanılarak hüküm kurulması suretiyle eksik inceleme yapıldığı ve (D) harfiyle gösterilen taşınmaz hakkında talep 1.049,64 m2 iken hükümle talepten fazlasına 1.567,28 m2 hakkında tescil kararı verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 13.12.2022 tarihli ve 2019/6 Esas, 2022/696 Karar sayılı kararı ile; jeodezi ve fotogrametri ile ziraat bilirkişilerinin tanzim ettiği 20.10.2022 tarihli ek rapora, tanık, mahalli bilirkişi beyanlarına ve hava fotoğraflarına istinaden (A), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen alanlarda imar-ihyanın tamamlanmış olduğu, 20 yıldan fazla nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürüldüğü, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmadıkları, orman, mera veya dere yatağı ile herhangi bir ilgilerinin bulunmadığı, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle (A), (C) ve (D) harfiyle gösterilen yerler bakımından davanın kabulüne, (B) ve (E) harfleriyle gösterilen alanlar bakımından ise imar-ihyanın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; bilirkişi raporlarındaki çelişki giderilmeden (B) ve (E) harfiyle işaretli taşınmazlar yönünden usul ve yasaya aykırı şekilde aleyhe hüküm kurulduğunu, 24.05.2022 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi raporunda 1984 ve 1994 tarihli hava fotoğraflarına göre (B) harfli yerde 3-5 ağaç bulunduğu yazdığı hâlde (B) yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, 15.08.2022 tarihli ziraat bilirkişisinin raporunda da (B) harfli alanda 15-20 yaşında badem ağaçları bulunduğu ibaresinin jeodezi bilirkişisi raporuyla çelişkili olduğunu, aynı tarihli ziraat bilirkişisi raporunda (E) harfli yerdeki ağaçların 4 ilâ 25 yaşlarında olduğu belirtildiği hâlde Mahkemece (E) yönünden davanın reddinin yasaya aykırı olduğunu, oysa ziraat bilirkişi raporunda tüm taşınmazların 1994 yılından beri imar-ihya edildiğinin ağaçların yaşlarından anlaşıldığının yazdığını, 20.10.2022 tarihli ziraat ve jeodezi bilirkişileri ek raporunun da 15.08.2022 tarihli kök raporla çeliştiğini, kök raporda (B)'nin imar-ihyasının 1984 yılında başladığı belirtilmesine karşın ek raporda imar-ihya olmadığının belirtildiği, ek raporun, 20-25 yıllık zilyetliğin bulunduğunu, taşınmazlar üzerindeki evlerin 40-41 yaşında olduğunu tespit eden bozma öncesi 12.06.2015 tarihli ziraat bilirkişisi raporuyla da çeliştiğini, ağaçların yaşlarının itirazlarına rağmen teknik incelemeyle değil göz kararı belirlendiği gerekçesiyle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek Mahkemenin yukarıda esas ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; karar eki olan krokide (A), (C) ve (D) harfleriyle gösterilen alanlarda da imar-ihya ve tescil şartlarının oluşmadığı, davacıların dava konusu ettikleri yerlerde fuzuli şagil olduğu, işgalin son yıllarda başladığı, hava fotoğraflarıyla da davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek Mahkemenin yukarıda esas ve sayısı belirtilen kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 inci, 17 nci ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (IV/B.) numaralı bentte açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasına göre fen bilirkişisi ...’ın 16.05.2022 havale tarihli krokili raporlarında (B) ve (E) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden ret kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın (B) ve (E) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden bozmayı gerektirecek nitelikte görülmemiş olup davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün (B) ve (E) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden onanması gerekmiştir.
2. Davalı Hazine vekilinin, fen bilirkişisi ...’ın 16.05.2022 havale tarihli krokili raporlarında ...köyü kadastro çalışma alanında bulunan (A) ve (D) harfleriyle gösterilen taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, (A) ve (D) harfleriyle gösterilen yerler yönünden işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Elazığ Kadastro Mahkemesinin 16.11.2023 tarihli ve 2023/4 Esas sayılı yazısı ve ekindeki evraka istinaden dava konusu (A) ve (D) harfiyle belirtilen taşınmazların bulunduğu yerlerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8 inci maddesine dayalı olarak kadastro tespitinin yapıldığı ve nizalı taşınmaz bölümleri haklarında 127 ada 7 ve 8 parsel sayısıyla kadastro tespit tutanakları düzenlendiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27 nci maddesinde mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyalarının kadastro mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında Mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, (A) ve (D) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın re'sen Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup fen bilirkişisi raporunda (A) ve (D) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (A) ve (D) harfli taşınmazlar yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3. Davalı Hazine vekilinin, fen bilirkişisi ...’ın 16.05.2022 havale tarihli krokili raporlarında (C) harfiyle gösterilen taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamındaki 24.05.2022 tarihli jeodezi ve fotogrametri bilirkişisi raporunda (C) harfli taşınmazda 1984 yılından itibaren imar-ihyaya rastlandığı, ekili-dikili ve sınırları belirgin olduğu belirtilmiş ise de 15.08.2022 tarihli ziraat bilirkişisi kök raporunda taşınmazın 1984 ve 1994'ten beri tarla, bağ ve bahçe olarak kullanıldığı, imar-ihyanın 2002 yılında başlayıp sınırların oluştuğuna dair kendi içinde ve 24.05.2022 tarihli jeodezi bilirkişi raporuyla çelişkili tespitlerin bulunduğu, temyize konu hükme esas alınan 20.10.2022 tarihli jeoloji ve ziraat bilirkişileri ek kurul raporuna göre de 1984 yılında imar-ihyaya başlandığı ve devam ettiğine dair 15.08.2022 tarihli ziraat kök bilirkişi raporuyla çelişen tespitlerin bulunduğu, 22.07.2022 tarihli jeoloji bilirkişisinin raporunda ise taşınmazın batı sınırının ana dere olduğu, parselin dere yatağına inmediği belirtilse de toprak yapısının iyi gelişmediği, yer yer kayalık olduğu ve tabanı kaya olan kumtaşlarının zeminde gelişmiş olduğu, parselin eğimi fazla ve vadi yamacında kalan kısım ve yamaç üstü düzlük kısım olmak üzere iki morfolojik yapıya sahip olduğu, yamaçtaki kısmın makineyle sürülmesinin zor olduğunun belirtildiği, bu çelişkili tespitlere istinaden (C) harfli taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığı, imar ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı ve ne zaman başlayıp ne zaman bittiğine dair hükme elverişli verilerin tespit edilemediği anlaşılmıştır.
Söz konusu (C) harfli taşınmazla ilgili olarak 24.05.2022 tarihli jeodezi bilirkişisi raporu, 15.08.2022 tarihli ziraat bilirkişisi kök raporu ve 20.10.2022 tarihli jeoloji ve ziraat bilirkişileri ek kurul raporu aralarındaki belirtilen çelişkiler, farklı jeoloji ve ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif icra edilerek (C) harfli taşınmazın aktif dere yatağı kapsamında kalıp kalmadığı, özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığı, taşınmazın niteliği, imar-ihyanın başlangıç ve tamamlanış tarihi, taşınmazın tarımsal amaçlı olarak kaç yıldan bu yana kullanıldığı hususlarında ayrıntılı ve eski raporları da irdeleyen gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yetersiz araştırmaya dayanılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bu sebeple davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının (C) harfli taşınmaz yönünden kabulü ile hükmün (C) harfli taşınmaz yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün, fen bilirkişisi ...’ın 16.05.2022 havale tarihli krokili raporlarında (B) ve (E) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden ONANMASINA,
2. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, fen bilirkişisi ...’ın 16.05.2022 havale tarihli krokili raporlarında (A), (D) ve (C) harfleriyle gösterilen taşınmazlar yönünden 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
26.02.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
...