"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/833 E., 2022/1487 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Of 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/146 E., 2021/554 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilmiş, davalı ... ve dava konusu 139 ada 13 ve 165 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, dava konusu edilen diğer taşınmazlar yönünden davanın esastan reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Trabzon ili, .... ilçesi, ..... Mahallesinde bulunan 139 ada 13, 14 parsel, 165 ada 14, 16 parsel, 166 ada 4 parsel, 167 ada 3 parsel, 169 ada 5 parsel, 173 ada 1 parsel, 180 ada 4 parsel, 202 ada 5, 6, 7, 12 parsel, 228 ada 47, 51 parsel sayılı taşınmazların tarafların müşterek mirasbırakanlarından intikal ettiğini belirterek tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... ve diğerleri vekili cevap dilekçesinde; dava konusu 202 ada 5,6,7,12 parsel sayılı taşınmazların üçüncü kişilerden satın alındığını, 166 ada 4 ve 139 ada 14 parsel sayılı taşınmazların zilyetliğinin devrine ilişkin senet bulunduğunu, taşınmazların 60-70 yıldır davalıların zilyetliğinde bulunduğunu, ...’nin miras hakkını satarak parasını aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; dava konusu bazı taşınmazları parasını ödeyerek satın aldığını, 1949 yılında ağabeyisinin taşınmazlarını vekalet yoluyla sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; babası ...’ın sağ olduğunu ve adına tapu kaydı bulunmadığını bildirmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; 202 ada 5 ve 6 parsellerin babası tarafından ...’den satın alındığını, ...'nin miras hissesini ..., ... ve ...’e sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
... vekili ve ..., davada feri müdahil olarak davalıların yanında yer almak istediklerini bildirmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu tüm taşınmazların davalıların zilyetliğinde olduğu ve davalıların satın alma iddialarını ispatladıkları gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili; dava konusu taşınmazların ...’den intikal ettiğini, ... tarafından verilen vekaletnamenin tapulu taşınmazlar için verildiğini ve hiçbir işlem yapılmadığını, satışın gerçekleşmediğini, tapu kaydı uygulamasının yetersiz olduğunu, hissedarlar arasında zilyetlikle edinim koşullarının oluşmayacağını, Mahkemece çelişik beyanlardan hangisine itibar edildiği hususunda gerekçe bildirilmediğini, feri müdahillik şartları oluşmadığı halde talebin kabulünün isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların murisi ... oğlu ...'ın taşınmazlardaki hisselerini sattığı, taşınmazların çok uzun yıllardır davalılar tarafından kullanıldığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesindeki koşulların somut olayda oluştuğu, davacı tarafça sunulan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığının ispatlanamadığı, bir an için davacının tutunduğu tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsadığı ve davacıların murisi ... tarafından yapılmış herhangi bir satış işlemi bulunmadığı kabul edilse dahi davacıların murisi..... ...'ın ölüm tarihi ve taşınmazların çok uzun yıllardır davalıların kullanımında olması hususları birlikte dikkate alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-c maddesi uyarınca hisseli tapu kaydının hukuki değerini yitirmiş bulunduğu, kök muris ... oğlu ... ...'ın vefat ettiği 1938 yılı ile kadastro tespitlerinin yapıldığı 2007 yılı arasında yaklaşık 70 yıla yakın sürenin geçmiş bulunduğu gerekçesi ile davacı vekilinin sair istinaf itirazları yerinde görülmemiş, dava konusu 139 ada 13 ve 165 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki olan ... (TC No:.....) ile davalı ...'ın (TC No:....) farklı kişiler olduğu, bu taşınmazların dava tarihi itibariyle dava dışı ... evlatları...,...,...,...,..,ve ..... adına 1/6'şar paylı şekilde tapuda kayıtlı oldukları, davalı ... (TC No:.....) ve bu taşınmazlar hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, sözkonusu taşınmazların tapu maliklerinin kök muris ... oğlu ... ...'ın mirasçıları arasında bulunmadıkları ve kök murisin terekesine göre üçüncü kişi konumunda oldukları, terekeye göre üçüncü kişiye karşı miras payının tescilinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile bu taşınmazlar ve davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıklanarak İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, davalı ... (TC No:....) ve dava konusu 139 ada 13 ve 165 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, dava konusu diğer taşınmazlar yönünden davanın esastan reddine dair yeniden hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla ve feri müdahilliğe ilişkin itirazlarının Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13., 14. ,15., 20. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddesi
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları ve komisyon kararı sonucunda temyize konu; Trabzon ili, .... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 167 ada 3, 169 ada 5, 173 ada 1, 180 ada 4 ve 228 ada 51 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... evlatları ... ve ... adına; 139 ada 14, 165 ada 16, 166 ada 4, 202 ada 7, 202 ada 12, 228 ada 47 parsel sayılı taşınmazlar aynı nedenle ... oğlu ... adına, 202 ada 5 ve 202 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar aynı nedenle ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiş, 228 ada 47 parsel sayılı taşınmaz kamulaştırma nedeniyle ifraz edilmiş, 228 ada 72 parsel dava dışı Hazine adına, 228 ada 73 parsel ... adına kayıtlanmıştır.
139 ada 13 ve 165 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar aynı nedenle dava dışı ... adına tespit ve tescil edildikten sonra intikal ve hisse oranlarının düzeltilmesi nedeniyle .... ve müşterekleri adına kayıtlanmıştır.
2. Davacılar dava konusu taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği iddiasıyla miras payları oranında tapu iptali ve tescil davası açmış, Mahkemece dava konusu tüm taşınmazların davalıların zilyetliğinde olduğu ve davalıların satın alma iddialarını ispatladıkları gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinaf talebinde bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde, dava konusu 139 ada 13 ve 165 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki olan ... (TC No: ....) ile davalı ...'ın (TC No:.....) farklı kişiler olduğu, dava tarihi itibariyle taşınmazların ... mirasçıları adına kayıtlı olduğu, davalı ... adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığı, kayıt maliki ...’nın ise kök murisin mirasçısı olmadığı açıklanarak bu parsellere ve davalı ...'a (TC No:....) yöneltilen davanın husumetten reddine ilişkin yeniden hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamından dava konusu 139 ada 13 ve 165 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit maliki ... ile davalı olarak gösterilen ... oğlu ...’ın farklı kişi olduklarının anlaşılmasına göre; bu parsellere yönelik Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar isabetlidir. Ancak, davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının, dava konusu taşınmazların davalıların zilyetliğinde bulunduğu, davacıların dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazları kapsamadığı, kapsasa bile, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b ve 13/B- c maddelerinin somut olayda gerçekleştiği gerekçesi ile reddilmiş olması ise, Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli olmadığından yerinde değildir.
Mahkemece yapılan keşiflerde çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi hukuki nedene dayalı olduğu, süre ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, davacı yanın dayanak tapu kayıtları ve davalı yanın dayanak senetleri keşif mahalinde usulünce uygulanmamış ve kapsamları kesin olarak belirlenmemiş, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış, ehil olmayan ve yaşı küçük mahalli bilirkişilerin beyanları dikkate alınmak suretiyle karar verilmiştir.
Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm verilemez.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacı yana hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandığı sorulmalı, bundan sonra dayanak tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde ehil yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında, taşınmazlar tek tek gezilmek suretiyle tapu kayıtları oluşumundan itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup hudutları mahalli bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmeli, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tesbiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar haritasında işaret ettirilmeli, tapu kaydının haritasının bulunması halinde kadastro paftası ile çakıştırılması neticesinde kapsamı 3402 sayılı Kanun'un 20. maddesine göre belirlenmeli, davalı yanın dayanakları keşif mahalinde uygulanarak kapsamları belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan davaya konu edilen taşınmazların geçmişte kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle ve hangi hukuki nedene dayalı olarak kullanıldığı, satışa konu olup olmadıkları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, teknik bilirkişiye, uygulanan tapu kayıtlarının kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın kararı veren Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.