"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1097 E., 2022/1591 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bulancak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/202 E., 2019/851 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın aktif dava ehliyet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bulancak ilçesi ... köyü ... mevkii 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında müvekkillerinin kardeşi olan ... adına tespit edildiğini, tespitten sonra 15.03.2011 tarihinde taşınmazın ... tarafından kızı ...'a tapuda satış yoluyla devredildiğini, oysa dava konusu taşınmazın tarafların mirasbırakanı ...'dan intikalen gelen taşınmaz olduğunu, bu nedenle taşınmazın tamamının kardeşi olan ... adına tespit edilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın halen ... tarafından kullanıldığını, tespitten sonra yapılan devrin de iyiniyetli olmadığını, müvekkillerinin haklarını bertaraf etmek için yapıldığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin dava ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacıların davasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddinin gerektiğini, müvekkilinin taşınmazı iyi niyetle satın aldığını, yapılan satış işleminin yasaya uygun olduğunu belirtip davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının babası olan ...'nin davacılarla menfaat çatışması olabileceği değerlendirilerek adı geçen mirasçı ile ilgili tereke temsilcisi atanması hususlarında 2 haftalık kesin süre verildiği, buna rağmen davacılar vekilince kesin süre içerisinde taraf teşkilinin sağlanmasına dair ara kararlarının yerine getirilmediği gerekçesiyle aktif husumet ehliyeti eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece 17.07.2019 tarihli duruşmanın 3 no’lu ara kararı ile mirasbırakan ... ’nin 6 mirasçısının bulunduğundan bahisle mirasçı ...’nin dahili davacı olarak davaya dahil edilmesine karar verdiğini, ancak HMK'da dahili davacı olarak davaya dahil edilme diye bir kavram ve usulün bulunmadığını, bu sebepten bu yönü ile eksiklik olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer mirasçı ... yönünden de dahili davacı olarak davaya dahil edilmesi için mirasçı temsilcisi atanması talep edildiğini, aynı şekilde bu mirasçı yönünden de verilen ara kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki ... dava konusu taşınmazın tamamını kadastro geçerken kendi adına yazdırıp daha sonra diğer mirasçıların miras hissesini bertaraf etmek için kendi kızına, davalıya (satış sureti ile) devreden kişi olduğunu, davaya dahil edilecekse de dahili davacı olarak değil dahili davalı olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini, bu sebepten dolayı da Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabule göre de Mahkeme ara karalarının yerine getirilmesi için gereken sürenin yetersiz olduğunu, bu sebeple uygun ve makul bir süre verilmesi gerekir iken iki haftalık süre verilmesinin hatalı olduğu, Mahkemenin eksik ve hatalı kararının müvekkilleri için hak kaybına sebep olacak nitelikte olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına ve tüm dosya içeriğine göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-(1) maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın muvazaalı olarak davalıya devredildiğini, dolayısıyla diğer mirasçıların dava hakkını ortadan kaldırmadığını, diğer mirasçı Aşıkın da hem davalı hem davacı olamayacağından hakkaniyetle bağdaşmadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14' üncü maddesi, Türk Medeni Kanunu 640'ıncı, 701 inci, 702 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanununun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Kadastro sonucunda; Giresun ili Bulanacak İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 8 parsel sayılı taşınmazın belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... oğlu ... adına tespit edildiği, askı ilanlarının 18.11.2011-19.12.2011 tarihleri arasında yapıldığı, askı ilan süresi içerisinde dava açılmaması üzerine kadastro tespitinin kesinleşerek tapuya tescil edildildiği, 15.03.2012 tarihinde satış yolu ile ... kızı ...'a tapuda devredildiği, taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğu, tespit edilmiştir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanununun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.