"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/381 E., 2022/2498 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Eskişehir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/521 E., 2020/532 K.
Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Eskişehir ili Tepebaşı ilçesi ... Mahallesi 3802 ada 7 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, bu taşınmaz üzerindeki yapılarla ilgili birtakım işlemlerin yapılabilmesi için davalı ...'yi vekil tayin ettiğini, sonrasında vekili azlettiğini tanıkların huzurunda davalı ...'ye bildirdiğini, vekil ...'nin vekaletnamenin aslını davacıya vermesine rağmen vekaletnamenin fotokopisi ile bahsi geçen parselde bulunan 14 numaralı bağımsız bölümü iş birliği içinde olduğu diğer davalı ...'ya değerinin çok altında bedelle satış suretiyle devrettiğini, davalılar arasındaki satış işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek muvazaaya dayalı olarak devredilen tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde 60.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini, bu taleplerinin de mümkün olmaması halinde vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı olarak 60.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini 195.000,00 TL olarak ıslah etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalının iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu, davacı ile davalı ... arasındaki azil ilişkisini bilebilecek konumda olmadığını, taşınmazın satışı için 195.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını ve bu bedeli davalı ...'ye ödediğini, davacı ve davalı ...'nin aynı zamanda Emniyet Müdürlüğüne giderek şikayetçi olduklarını, davalı ...'nin davalı ...'nın kendisini tehdit ederek zorla satış işlemini gerçekleştirdiği yönünde şikayette bulunduğunu, davacının ise davalıların iş ilişkileri olduğundan bahisle kendisini dolandırdıkları hususunda şikayette bulunduğunu, davalının Gaziantepli ... şirketinin sigortalı çalışanı olduğunu, bu şirketle davalı ... arasındaki iç ilişkiyi bilmediğini, tüm sorunun davalı ...'nin vekalet görevi kapsamında davalı ...'dan satış işlemi karşılığında almış olduğu 195.000,00 TL bedeli davacıya ödememiş olmasından kaynaklanmış olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... ile ...'ın Gaziantepli ... firması adına hareket ettikleri, davalıların birbirini tanıdıkları, davalı ...'ın Gaziantepli ... firmasının sahibinin kardeşi olduğu, davalı ...'nin Emniyet Müdürlüğünde verdiği ifadesinde Gaziantepli ... firması adına iş yapması sebebi ile davalı ile alacak verecek meselesinden kaynaklı olarak aralarında problemler meydana geldiği, bundan kaynaklı olarak davalı ...'nın alacak sebebi ile kendisini tehdit ettiğini ve tehdit ile davaya konu taşınmazı üstüne aldığını, davalının banka kanalı ile kendisine 111.000,00 TL gönderdiğini ancak diğer davalı ...'nın parayı bankadan çektirerek geri aldığını beyan ettiği, davalıların birlikte çalışmaları sebebi ile davalı ...'nın diğer davalı ...'nin durumunu bilebilecek konumda olduğu, davalı ...'nin kollukta alınan beyanının davacı anlatımlarını desteklediği, yine tanıkların alınan beyanlarının davacı anlatımlarını doğruladığı, bilirkişi raporuna göre taşınmazın devir tarihindeki değerinin 194.000,00 TL olduğu, ancak satış bedelinin 111.000,00 TL olarak gösterildiği, harici yapılan ödemelerin davalı ... tarafından ispat edilemediği, dolayısıyla davalıların muvazaalı bir şekilde davaya konu taşınmazı devrettikleri kanaati ile davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince davalı ...'nin savcılıkta verdiği ifadesine dayanılarak hüküm kurulmasının doğru olmadığını, nitekim bu soruşturmada takipsizlik kararı verildiği gibi davalı ...'nin tapuda devir sonrasında kendisine ödenen taşınmaz bedelinin tehditle geri alındığına dair 2 ay sonra davacıyla aynı tarihte şikayette bulunmasının ve tapudaki devirden sonra davalı ...'nin davalı ...'ya evin kira işlemleri için yardım etmesinin davalı ... ile davacının kurgusunun bir sonucu olduğunu gösterdiğini, davacının davalı ...'yi azlettiğini sözlü olarak bildirmesinin iyi niyetli üçüncü kişi olan davalı ... yönünden hüküm doğurmayacağını, davalı ...'nin davacıya karşı sorumluluğunun davalı ... tarafından karşılanmasının doğru olmadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmadığı, davacının, davalılardan ...'ye taşınmaz satışı yapma yetkisini içeren Sivrihisar Noterliğinin 22.05.2017 tarih 1316 yevmiye numaralı vekaletnamesini verdiği, bu vekalet ile davalı ...'nin dava konusu taşınmazı birlikte iş yaptığı diğer davalı ...'ya temlik ettiği, taşınmazın temlik tarihindeki gerçek değeri ile davalı ... tarafından davalı ...'ya yapılan devirde gösterilen değeri arasında aşırı fark bulunduğu, davalı ...'nın resmi senette gösterilen bedel dışında satış bedeli ödediğine dair iddiasını ispat edemediği, dinlenen tarafsız davacı tanıklarının, "davalılardan ...'nin, diğer davalı ...'ın yanında çalışıp onun inşaatını takip ettiğini, davalıların birlikte çalışıp tanış olduklarını, davacının 2018 yılı Haziran ayında davacı ...'ye vekaletnameyi iade etmesini söylediğini, bunun üzerine davalı ...'nin vekaletin aslını davacıya iade ettiğini, daha sonra tapuya gittiklerinde vekaletin fotokopisi ile satışın yapıldığını öğrendiklerini" beyan ettikleri, davalı tanıklarının beyanlarının ise soyut nitelikte ve görgüye dayalı olmadığı, davalı savunmasını doğrulayan tek tanık olan davalı tanığı Halil Karaman'ın davalı ...'nın yeğeni olduğu, toplanan deliller ve tanık beyanları dikkate alındığında davacının davalı ...'ye verdiği ve daha sonra da sözlü talimatı ile tanıklar huzurunda satış yetkisini geri aldığı vekâletname ile davalı vekil ...’nin, davacının talimatına aykırı olacak şekilde, el ve işbirliği içinde hareket ettiği diğer davalı ...'ya dava konusu taşınmazı temlik ettiği, davacının satıştan haberdar edilmediği ve kendisine satış bedelinin ödenmediği, zararlandırma olgusunun gerçekleştiği, davacının vekâlet görevinin kötüye kullanıldığına yönelik iddiası sabit olduğundan Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün değilse tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504, 505 ve 506 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Bilindiği üzere; Türk Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet akdini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. Vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3 üncü maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2 nci maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu Kanun maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hâkim tarafından kendiliğinden (re'sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.