Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1671 E. 2024/2871 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonucunda kadına hükmedilen taşınmazın, üzerindeki ipotek ve hacizler nedeniyle davalı erkeğin adından davacı kadının adına tescilinin yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin varlığına rağmen, boşanma kararı ile taşınmazın davacı kadına hükmedilmiş olması ve mahkemenin bozma kararına uyarak harç ikmalinin yapılması gözetilerek yerel mahkemenin iptal ve tescil kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/302 E., 2022/277 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile birlikte dava konusu 38 parsel sayılı taşınmazın adına tesciline karar verildiğini, davalının hükmün gereğini yerine getirmediği gibi taşınmaz üzerine kötüniyetli olarak ipotek ve haciz tesis ettirdiğini ileri sürerek taşınmazın üzerindeki ipotek ve hacizlerin kaldırılarak adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin ve tapu devir masraflarının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

1. Mahkemece; tescile ilişkin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu kaydının iptaline, tüm borç ve takyidatlardan ari olarak davacı adına tesciline karar karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 04.06.2020 tarihli ve 2016/18548 Esas, 2020/2250 Karar sayılı kararı ile; yargılama sırasında dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden davacıya harç ikmali yaptırılarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu eksiklik giderilmeden harcın hükmen davalıdan tahsiline karar verilmesinin doğru olmadığı; öte yandan, dava konusu taşınmaz üzerinde dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 11.11.2011 tarihli 58.500TL bedelli kamu haczi ve Manisa Esnaf ve Sanaatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin 05.10.2011 tarihli 50.000 TL bedelli ipoteğinin bulunduğu, ancak davacı tarafından haciz ve ipotek lehtarlarına karşı husumet yöneltilmediği, bu halde, haklarında dava açılmayan haciz ve ipotek lehtarlarının karar kapsamına alınarak aleyhlerinde hüküm kurulmuş olmasının da hatalı olduğundan bahsedilerek dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden harcın ikmal ettirilmesi, ikmal edilmesi halinde takyidatlarla yükümlü olarak iptal-tescil kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

3. Mahkemenin 07.06.2022 tarihli ve 2020/302 Esas, 2022/277 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinden harç ikmal ettirilmek suretiyle davanın kabulü ile tüm borç ve takyidatlarla yükümlü olarak iptal-tescile karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. (Katılma yoluyla) Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının hangi tarih itibariyle taşınmaz üzerinde bulunan takyidatlardan yükümlü tutulduğunun açıkça belirtilmediğini, "dava tarihi itibariyle taşınmaz üzerinde bulunan tüm borç ve takyidatlarla yükümlü olarak davacı adına tesciline" şeklinde hükmün düzeltilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararın düzeltilerek onanmasını, aksi halde bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki terditli talebin dikkate alınmadığını, eksik ve hatalı olarak usul ve yasaya, talebe aykırı karar verildiğini, taşınmazın değeri belirlenerek hüküm tesis edilmesi gerektiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir.

2. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı ile davalının Manisa 1. Aile Mahkemesinin 2012/276 Esas, 2012/430 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, kararın 18.07.2012 tarihinde kesinleştiği, dava konusu 38 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde 11.11.2011 tarihli ve 28.08.2019 tarihli kamu haczi; 5.10.2011 tarihli ipotek şerhleri bulunduğu anlaşılmaktadır.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan; 1.472,91 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.