"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/121 E., 2022/611 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.09.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vd. vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen ihbar olunan T. Vakıflar Bankası A.Ş. vekili gelmediler. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; mirasbırakanları ...’nın maliki olduğu 1046 ada 2 parsel sayılı taşınmazını davalı torunu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili ve son beş yıl içerisinde haksız kullanımdan kaynaklı ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ...; dava konusu taşınmazın mirasbırakan tarafından dava dışı ...’a 2001 yılında satıldığını, ...’un da ...’e satması sonrasında çekişmeli taşınmazı bedeli karşılığında ...’den satın aldığını, 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, mal kaçırma iddiasının yersiz olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; taşınmazın önceki maliki diğer davalı ...'in 2016 yılında bankadan kredi çektiğini ve ipotek olarak taşınmazı gösterdiğini, Bankanın alacağını tahsil edememesi üzerine takip başlattığını, banka kredisini ödeyen diğer davalının kardeşi dava dışı ...'nin alacağı 2018 yılında temlik aldığını, kendisinin inşaat ve müteahhitlik işi yaptığını, kendisinden lüks daire alma saiki ile hareket eden ...'nin alacağı kendisine temlik ettiğini, iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, taşınmazı yatırım amaçlı olarak ihaleden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.05.2019 tarihli ve 2016/589 E.- 2019/243 K. sayılı kararıyla; mal kaçırma amacı ve muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle iptal-tescil ile ecrisimil isteklerinin kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 17.07.2019 tarihli ve 2019/1533 Esas, 2019/1494 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 14.01.2021 tarihli 2019/4145 E. 2021/170 K. sayılı kararıyla; “... Celp edilen güncel tapu kayıtlarından; dava konusu 1046 parsel sayılı taşınmazın davalı adına kayıtlı iken, temyiz aşamasında icra takibi neticesinde cebri satış suretiyle dava dışı ... adına 05.10.2020 tarih ve 21679 yevmiye numaralı işlemle tescil edildiği anlaşılmıştır... Somut olayda, hükümden sonra dava konusu taşınmazın el değiştirmiş olması karşısında 6100 sayılı HMK'nın 125/1. maddesi uyarınca gerekli usuli işlemlerin yerine getirilmesi, ondan sonra işin esası hakkında karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B .İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde mirasbırakan ...'nın 06.06.2006 tarihinde ölümü ile oğlu davacı ..., kızı davacı ..., torunu davalı ..., torunları dava dışı ..., ... ve ...'nin mirasçı olarak kaldıkları, murisin çekişme konusu 1046 ada 2 parselde kayıtlı taşınmazı 10.08.2001 tarihinde 10.000.000.000 ETL bedelle ...'ye sattığı, ... tarafından taşınmazın davalıya verilen vekaletname ile 19.09.2001 tarihinde ...'a 10.000.000.000 ETL bedelle satıldığı, ... tarafından ise taşınmazın davalının kardeşi ...'ya verilen vekaletnameyle 27.02.2012 tarihinde davalı ...'e 19.000.000 TL bedelle satıldığı, daha sonra taşınmazın cebri icra yolu ile ...'a geçtiği, ...'ın davaya dahil edildiği, davacı vekilinin bozma sonrası davaya tapu iptal tescil talepli olarak devam ettiklerini beyan ettiği, dava konusu taşınmaz üzerine ...'nın Vakıflar Bankasın'dan çekmiş olduğu kredi nedeniyle ipotek konulduğu, davalı ...'in kardeşi ... tarafından kredi borcunun bir kısmının ödenmiş olması nedeni ile banka alacağının bir kısmının ...'ye temlik edildiği, ...'nin temlik aldığı bu alacağı sadece iki gün sonra davalı ...'a temlik ettiği, ... vekilinin müvekkili ile ... arasında daire satımı nedeni ile alacak ilişkisi doğduğu iddiasında olduğu ancak buna ilişkin dosya kapsamına herhangi bir delil, belge vs. ibraz edilmediği, soyut savunma olarak kaldığı, bu nedenle bu savunmaya itibar edilmediği, ...'ın taşınmazı ihale yolu ile aldığı, 05.10.2020 tarihinde tapuyu devraldığı, davalı ...'ın bu tarihten önce 01.10.2020'de dava konusu taşınmazı davalı ...'ih arkadaşı olan ve bozma öncesi davalı ... olarak dinlenen ...'a kiraladığı, ... tarafından kira ödemesine ilişkin ...'a havale edilen 60.000 TL tutarlı 29.07.2021 tarihli dekontun incelenmesinde, ödemenin kira sözleşmesinden çok uzun zaman sonra ve davalı ...'ın davaya dahil edilmesinden çok kısa bir süre sonra yapıldığı, bu hususun da muvazaayı gizlemek amacı ile yapıldığı yönünde vicdani kanaat hasıl olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı ... mirasçısı ...'ın bazı duruşmalara katılmamasına rağmen dosyanın işlemden kaldırılmadığını, davacının yokluğunda devam edilerek davacı lehine hüküm kurulduğunu, davacı ... ecrimisil istemli davasını ıslah etmemesine rağmen İlk Derece Mahkemesince ıslah etmiş gibi davacı lehine ecrimisile hükmedildiğini, davacı ... vekilinin de ecrimisil istemli davasını yanlış ıslah ettiğini, tapu iptali ve tescil istemli davada Mahkemece davacılara eksik harcın tamamlattırılmadığını, davalı ...'in taşınmazı muristen değil dava dışı ...'den, onun da ...'den satın aldığını, verilen karar gereği tüm satışların geçersiz sayılmasının doğru olmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan satışın muvazaalı olduğu belirtilerek tapu iptali ve tescile karar verilmesinin doğru olmadığını, davacıların ihalenin feshini talep etmediklerini, davacıların iddialarını ispatlayamadıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... vekilleri temyiz dilekçelerinde özetle; duruşmaları takip etmeyen davacı ... yönünden dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken bu hususa dikkat edilmeden davacı lehine hüküm kurulduğunu, davacı ...'ın ecrimisil istemli davasını ıslah etmemesine rağmen ıslah etmiş gibi lehine ecrimisile hükmedildiğini, davacı ... vekilinin de ecrimisil istemli davasını yanlış ıslah ettiğini, tapu iptali ve tescil istemli davada davacılara harcın tamamlattırılmadığını, davalı ...'in taşınmazı muristen değil dava dışı şahıstan satın aldığını, ara malikler yönünden taraf teşkili sağlanmadığını, bedeller arasındaki farkın muvazaanın kanıtı olamayacağını, taraflarınca ileri sürülen savunmalar ve argümanların Mahkemece dikkate alınmadığını, ara maliklere yapılan temliklerin de muvazaalı olmadığını, muris ile çocukları arasında herhangi bir husumetin bulunmadığını, davacı tarafın mal kaçırma olgusunu ispatlayamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İBK, Türk Medeni Kanun'un 706. maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237. maddesi; Tapu Kanunu'nun 26. maddesi;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 150. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1908 doğumlu mirasbırakan ...'nın 06.06.2006 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı çocukları ... ve ... ile 1980 yılında ölen oğlu ...'in çocuklarının kaldığı, davalılardan ...'in, murisin oğlu ...'in oğlu olduğu, davacılardan ...'ın yargılama aşamasında 04.02.2017 tarihinde ölümü üzerine tek mirasçısı oğlu ... tarafından davaya devam edildiği, murisin, adına kayıtlı 1046 ada 2 parsel sayılı taşınmazını 10.08.2001 tarihli satış işlemi ile dava dışı ...'ye temlik ettiği, ... tarafından dava konusu taşınmazın (... adına vekaleten davalı ... tarafından) 19.09.2001 tarihinde satış yolu ile dava dışı ... isimli şahsa devredildiği, ... tarafından ise (... adına vekaleten davalı ...'in kardeşi ...) taşınmazın 27.02.2012 tarihinde satış yolu ile davalı ...'e devredildiği, davalı ...'in çektiği krediler sebebiyle çekişmeli taşınmaz üzerine 04.04.2012 tarihinde Vakıflar Bankası lehine 2.000.000.000 TL'lik ipotek tesis edildiği, Vakıflar Bankası tarafından alacağın tahsili amacıyla davalı ... aleyhine Samsun İcra Dairesinin 2017/14752 sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı, banka kredisi borcunu ödeyen davalı ...'in kardeşi ...'nin 10.09.2019 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile alacağı temlik aldığı ve 12.09.2019 tarihinde ise bu alacağı ...'a temlik ettiği, icra dosyasında 26.08.2020 tarihinde çekişmeli taşınmazın alacağa mahsuben 590.000 TL bedelle alacaklıya ihale edildiği, 05.10.2020 tarihinde ise dava konusu taşınmazın ... adına tescilli hale geldiği, bozma sonrası HMK'nın 125. maddesi gereğince davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edildiğinin bildirildiği ve ...'ın davaya dahil edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle yargılama aşamasında ölen ... ...'ın mirasçısı ...'ın bozma öncesi yapılan 06.03.2017- 07.06.2017- 04.10.2017- 20.12.2017- 28.02.2018- 30.04.2018- 08.10.2018- 12.12.2018- 05.12.2019- 21.03.2019 tarihli duruşmalara katılmadığı görülmekte ise de söz konusu duruşmalara katılan davalı tarafın HMK'nın 150. maddesi gereğince anılan davacı yönünden davayı takip etmediklerini bildirmedikleri anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 14.206,88 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.