"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili, müdahil ... ve müdahil ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince karar bozulmuştur.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili ve asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; kadastro çalışmalarında taşlık olması nedeni ile tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevki ve hudutları yazılı taşınmaza davacının 1963 yılından bu yana zilyet olduğunu, davacının taşınmazdaki taşları temizlediğini, taşınmazı tarım arazisi haline getirerek imar ve ihya ettiğini ileri sürerek imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümün davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
Yargılama sırasında ..., çekişmeli taşınmaz bölümlerin köyün merası olduğu iddiasıyla, ... ve arkadaşları ise imar ihya nedenine dayanarak davaya katılmışlardır.
II. CEVAP
1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde ve yargılama sırasında; çekişmeli taşınmazların mera vasfında olduğunu, sehven tespit harici bırakıldığını belirterek taşınmazların mera olarak sınırlandırılıp özel siciline yazılmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili ve ... vekili cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davacının yasada aranan zilyetlik şartlarını taşımadığını, sürenin yeterli olmadığını belirterek ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.03.2014 tarihli ve 2010/685 Esas 2014/200 Karar sayılı kararıyla, keşif giderlerinin kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle davacı ... müdahillerin ispatlanamayan davalarının reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, müdahil ..., müdahil ... ve arkadaşları vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.09.2015 tarihli ve 2014/21651 Esas 2015/10279 Karar sayılı kararı ile "... kesin süre sonuçlarının süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosyanın keşif için hazır hale getirilmesi, diğer bir ifade ile taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celp edilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi ve dosyanın her yönüyle keşfe hazır hale getirilmesi yani dosyada hiçbir eksikliğin bulunmaması gerektiği bundan sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınması, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları ve tanıklara davetiye tebliğ edilip, arazi başında hazır olmalarının bildirilebilmesi için yine uygun bir sürenin bulunmasına özen gösterilmesi gerektiği halde somut olayda; davacı ... 01.11.2010 tarihli keşif günü gerekli keşif giderlerini yatırmış ve keşif yapılarak mahalli bilirkişi ile davacı tanıkları dinlenmiş, bundan sonra müdahiller çekişmeli taşınmaz bölümlerinin adlarına tescilini talep ettikleri halde dayanak delilleri sorulup dosya onlar yönünden keşfe hazır hale getirilmemiştir. Yargılama sırasında ... ile ... ve arkadaşları davaya katılmış olmalarına rağmen müdahillere delillerini bildirmeleri için süre ve imkan tanınmamıştır. Davalı Hazinenin, taşınmazın öncesinin mera olduğu iddiasında bulunarak haritaya dayanmış olması nedeniyle bu haritanın uygulanması ve mera araştırması yapılması yönünden ispat yükünün Hazineye ait olduğu göz önüne alındığında, keşif giderlerinin Hazine yerine davacıya yüklenmesinin de yerinde olmadığı bu sebeple öncelikle, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa'nın 1. maddesi uyarınca büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki köylerin tüzel kişiliklerinin kaldırılarak bağlı bulundukları ilçenin mahallesi haline geldiği, aynı Yasa'nın geçici 1/13. maddesi gereğince tüzel kişiliği kaldırılan köyün taraf olduğu davalarda mahalle olarak bağlandığı ilçe belediyesinin taraf olacağı öngörülmüş olmasına göre çekişmeli taşınmazın köy merası olduğundan bahisle davaya müdahale eden Çatalca köyü yerine ... Belediye Başkanlığının ve davada kamu malı mera iddiasında bulunulmuş olması nedeniyle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının davada taraf olacağı nazara alınmak suretiyle öncelikle müdahillerin delilleri sorularak bildirdikleri deliller toplanmak suretiyle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bundan sonra ispat yükü kendilerine düşen tarafa keşif giderlerini yatırmaları hususunda yukarıda açıklandığı üzere usulüne uygun tebligat yapılması, keşif masrafı yatırıldığı takdirde mahallinde keşif yapılarak toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği'' belirtilerek hüküm bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli ve 2016/319 Esas, 2019/665 Karar sayılı kararıyla; davacının ve asli müdahillerin davasının reddine, çekişmeli 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazda (A1) harfi ile gösterilen 27.194,42 m2'lik kısım ile (B1) harfi ile gösterilen 32.544.06 m2'lik kısım, 104 ada 6 parsel sayılı taşınmazda (A2) harfi ile gösterilen 10.118.75 m2'lik kısım ile (B2) harfi ile gösterilen 7.329,39 m2'lik kısmın tapu kayıtlarının iptaline, mera olarak sınırlandırılarak özel siciline yazılmasına karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve asli müdahil ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazlara komşu Oda köyünde bulunan ve Hazine adına idari yoldan tapuya kayıt edilen 1461 ile 1456 parsel sayılı taşınmaza karşı açılan davanın kabulüne karar verildiğini ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, bu kararın emsal olmasına rağmen Mahkemece açtıkları davanın hatalı olarak reddedildiğini, dava konusu taşınmazın yörede yapılan kadastro çalışmalarında taşlık olması nedeni ile tespit harici bırakıldığını, dosyaya gelen resmi yazılardan da dava konusu taşınmazın vasfının taşlık olduğunun belirtilmesine rağmen sonradan davalı idare tarafından kasıtlı olarak vasfının mera yapıldığını, oysa ki davacının taşınmazı taşlardan ayıklayarak kültür arazisi haline getirdiğini belirterek ve resen görülecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
Müdahil vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, her ne kadar bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazların mera olarak tescilinin gerektiği belirtilmiş ise de keşifte dinlenen tanık beyanlarına göre taşınmazda imar ihya şartlarının oluştuğunu belirterek ve resen görülecek nedenlerle ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakıldıktan sonra yargılama sırasında idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17. ve 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddeleri uyarınca iptali ile tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.
(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru arazi ayrımı, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."
2. 16. maddesinin ilgili kısmı şöyledir: B) Mera, yaylak, kışlak, otlak, harman ve panayır yerleri gibi paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edildiği veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık beyanı ile ispat edilen orta malı taşınmaz mallar sınırlandırılır, parsel numarası verilerek yüzölçümü hesaplanır ve bu gibi taşınmaz mallar özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydıyla özel mülkiyete konu teşkil etmezler.
3. 17. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde Hazine adına tespit edilir."
4. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 713. maddesinin ilgili kısımları şöyledir: "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir."
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ... asli müdahil tarafın temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin ve asli müdahil vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 135,50 TL bakiye onama harcının temyize gelen davacıdan ve asli müdahil Mecit Karakuştan ayrı ayrı alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.