Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1749 E. 2023/6070 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleşme tarihi ile dava açma tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2269 E., 2023/129 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ...4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/337 E., 2022/57 K.

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, ...ili ... İlçesi ...Köyü 317 parselde bulunan taşınmazın 1982 yılında satın alındığını ancak 1986 yılında kadastro tespitinin davalılar ..., ..., ..., ... ve ... üzerine yapıldığını beyanla tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde, davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2022 tarih ve 2022/337 Esas, 2022/57 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ön inceleme duruşması dahi yapılmaksızın, hukuki uyuşmazlığın tespiti konusunda taraflara sorulmaksızın davanın reddine karar verdiğini belirterek Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince, 317 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 09.02.1988 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı 10.03.2022 tarihi ile kadastro tespitinin kesinleştiği tarih arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dava ve istinaf dilekçelerindeki hususlar tekrarlanarak kararın bozulması istenilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. ...ili ... ilçesi ...köyü 317 parsel yönünden kadastro tespitinin 09.02.1988 tarihinde kesinleşmiş olduğu, davanın 10.03.2022 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanunun 12/3üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,31.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.