Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1787 E. 2023/4252 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, sağlığında oğlu üzerine yaptığı taşınmaz temliki işleminin muris muvazaası içerip içermediği.

Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı konuda ve aynı hukuki nedene dayanarak açılmış davada verilen ve kesinleşen kararın, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazla ilgili yapmış olduğu temlikin muvazaalı olmadığına dair bir tespit oluşturduğu ve bunun da eldeki davada güçlü delil olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1623 E., 2023/322 K.

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVA TARİHİ : 26.09.2011

KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2011/599 E., 2022/34 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 12.9.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat ..., temyiz eden davacılar ... vd.vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat Çağrı Gündoğdu ve davalılar ... vd. vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakanları ... Doğan'ın 39 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 10/16 payını davalıların mirasbırakanı olan ve kendisinden önce ölen oğlu ... Doğan'a satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, işlemin diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek davalıların miras bırakanları ... adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalılar, miras bırakanın tüm mirasçılarına taşınmazlar ve para verdiğini, paylaştırma amacıyla hareket ettiğini,satışın gerçek olduğunu, muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.02.2022 tarihli, 2011/599 Esas, 2022/34 Karar sayılı kararı ile ; mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir bir nedenin varlığının ispat edilemediği gibi, dava dışı mirasçı tarafından aynı hukuki nedene dayalı olarak açılan davanın reddine karar verildiği, anılan kararın derecattan geçerek kesinleştiği, bu hükmün de eldeki dava yönünden güçlü delil teşkil ettiği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı vekili ile birleştirilen davada davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu,mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki 10/16 payını mal kaçırmak amacıyla davalıların mirasbırakanı olan oğlu Nejet’a devrettiğini, yapılan temlik işleminin tarafların gerçek iradesini yansıtmadığını, temlikteki asıl amacın bağış olduğunu, görünürdeki işlem olan satış işleminin muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın temlik tarihinde maddi bir sıkıntısı olmadığı gibi paraya ihtiyacının da bulunmadığını, temlikin yapıldığı tarihte mirasbırakanın maddi durumunun çok iyi olduğunu, işyerleri ve konutlardan elde ettiği yüklü kira gelirleri ile yüklü miktarda ziynet eşyası ve mücevheratının bulunduğunu, mirasbırakanın taşınmazı devretmesi için haklı bir nedeninin bulunmadığını,kaldı ki dava konusu taşınmazın mirasbırakan için manevi değerinin de olduğunu, taşınmazın İstanbul Boğazında yalı niteliğinde olup resmi senette gösterilen bedelin, taşınmazın gerçek değerinden çok düşük olduğunu,yapılan devir nedeniyle mirasbırakana herhangi bir satış bedeli ödenmediğini, davalıların mirasbırakanı ...’ın dava konusu taşınmazı alacak maddi gücünün de bulunmadığını, tüm bu durumların dahi yapılan temlikin bağışlama olduğunun ispatı olduğunu, resmi senette gösterilen bedelin dahi o döneme göre yüklü bir miktar olup bu bedelin de mirasbırakanın terekesinden çıkmadığını,mirasbırakanın oğlu ...’ı diğer çocuklarından ayrı tuttuğunu, ...’a verdiği vekaletname ile tüm mal varlığının yönetim yetkisini devrettiğini, ayrıca mirasbırakanın Maçka’da oturduğu taşınmazını da satış göstererek ...’a temlik ettiğini, daha sonra mirasbırakan devrettiği bu taşınmazla ilgili iptal-tescil davası açtığını ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, davalılarca dayanılan “muvafakatname “ başlıklı belgenin İstanbul 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/139 E. sayılı dosyası ile yapılan yargılamada sahte olduğunun ispat edildiğini, Mahkemece delillerin eksik toplandığını, keşif ve bilirkişi incelemesi taleplerinin reddedildiğini, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğünü, İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/548 E sayılı dosyasında davacının taraf olmadığını, bu nedenle bu dosyada verilen kararının eldeki davaya esas alınmasının doğru olmadığını, mirasbırakan ...’den davacının kök mirasbırakanı Sedat’a intikal eden herhangi bir mal varlığı bulunmadığı gibi, mirasbırakan tarafından dava konusu paya denk gelecek bir paylaştırma, denkleştirme veya karşılıksız kazandırma yapılmadığını, denkleştirme savunması yönünden herhangi bir araştırma yapılmadan mahkemece bu olgunun kabul edilmesinin doğru olmadığını,davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Birleştirilen davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılamanın çok uzun sürdüğünü ve adil yargılanma hakkının zedelendiğini, mirasbırakan ... tarafından diğer mirasçılarına denkleştirme amacıyla yapılan kazandırma ve temlikler olup olmadığının araştırılmadığını, davalı tarafça dayanılan “muvafakatname “ başlıklı belgenin aslının celbedilmediğini, bu belgenin sahte bir belge olduğunun ispat edildiğini, ancak Mahkemece bu belge geçerli bir belgeymiş gibi dikkate alındığını,dava dışı mirasçı Şirzat Doğan tarafından daha önce açılan ve reddedilen İstanbul 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/548 E, 2015/62 K. sayılı dosyasının eldeki dava yönünden güçlü delil olarak gözönüne alınmasının doğru olmadığını, kaldı ki belirtilen bu dosyada yapılan temlikin denkleştirme amacıyla yapıldığının kabul edildiğini, bu durumun dahi ...’a yapılan temlikin satış olmadığının açık bir kanıtı olduğunu, mirasbırakanın başka bir taşınmazını da satış suretiyle ...’a devrettiğini, ancak mirasbırakanın bu temliki hile ile yaptığının farkına varması nedeniyle, iptal-tescil davası açtığını ve davanın kabulüne karar verildiğini, Mahkemece davalıların denkleştirme savunması yönünde yeterli araştırma yapılmadığını, delillerin eksik toplandığını, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, mirasbırakanın terekesinin doğru hesaplanmadığını,mirasbırakan tarafından tüm mirasçılarına yapılan kazandırma olup olmadığının araştırılmadığını, ayrıca mirasbırakan tarafından diğer mirasçılarına yapıldığı iddia edilen kazandırmaların değerlerinin bilirkişi yoluyla hesaplanmadığını, temlikin muvazaalı olduğunun açık olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 27.02.2023 tarihli ve 2022/1623 E. 2023/322 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın adına kayıtlı 39 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 10/16 payını davalıların mirasbırakanı olan ve kendisinden önce ölen oğlu ... Doğan'a temliki nedeniyle daha önce mirasçılardan Şirzat Doğan'ın açmış olduğu muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonucunda, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 24/02/2015 tarihli ve 2014/548 Esas; 2015/62 Karar sayılı kararıyla miras bırakanın davalıların mirasbırakanına yapmış olduğu temlikin gerçek satış olduğu ve muvazaa ile illetli bulunmadığının kabul edildiği ve hükmün derecattan gerçerek kesinleştiği,bu durumda, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazla ilgili yapmış olduğu temlikin muvazaalı olmadığına dair belirlemenin eldeki davada gözetilmesi gerekeceği ve bu dava bakımından güçlü delil teşkil edeceği, İlk Derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davacılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Birleştirilen davada davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu' nun (HMK) 190 ıncı ve 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6 ıncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davacı ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan sebeplerle;

Asıl ve birleştirilen davada davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL’şer bakiye onama harçlarının temyiz eden asıl ve birleştirilen davanın davacılarından alınmasına,

03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar ... vd. vekili ile davalı ... vekili için 8.400,00’er TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden asıl ve birleştirilen davanın davacılarından alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.09.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.