"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/316 E., 2023/210 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/28 E., 2021/282 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde ; Sındırgı ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmalarında Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15.06.2000 ve 7906 sayılı kararına istinaden 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığı gerekçesi ile Hazine adına tespit ve tescil edilen dava konusu 105 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davacıların mirasbırakanı tarafından uzun yıllardır çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet olarak kullanıldığını, mirasbırakanın vefatı ile mirasçıları olan davacılara intikal ettiğini, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 16.04.2009 tarihli 4563 sayılı kararı ile taşınmazın sit alanı dışına çıkarılmasına karar verildiğini, kadastro tutanağında zilyet olarak davacıların isimlerinin yazılı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2019 tarih ve2017/235 Esas ve 2019/207 Karar sayılı kararı ile verilen kabul kararına karşı davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 18.12.2019 tarih ve 2019/702 Esas 2019/1046 Karar sayılı ilamı ile; davacıların aktif dava ehliyetlerinin olup olmadığı ile davacıların tereke adına mı yoksa miras paylarına mı yönelik dava açtıkları hususlarının açıklattırılması gerektiği, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.12.2021 tarihli ve 2020/28 Esas, 2021/282 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davaya konu taşınmazın kök mirasbırakan ... tarafından vefat edene kadar (2002 yılında vefat etmiş) ekilip biçildiği, ... vefat ettiğinde çocuğunun mevcut olmadığı, mirasçı olarak eşi Fatma Duman ve torunları davacı ... Boran ve Hüseyin Boran'ın kaldığı, Fadime Boran'ın sağ olduğu, Hüseyin Boran'ın ise 2011 yılında vefat ettiği, geriye mirasçı olarak davacı ..., davacı ... ve davacı ...'ın kaldığı, kök mirasbırakan ile eşi arasında rızai olarak davaya konu taşınmazın ...'ın kendi alt mirasçılarına kalacağına yönelik anlaşma sağlandığı, dava konusu parselin terekenin paylaşımı (fiili taksim) yoluyla davacılara intikal ettiğinin saptandığı, taşınmazda Fadime Boran ve Hüseyin Boran'ın eklemeli zilyetlik yolu ile hak sahibi olduğu, taşınmazın işlendiği, tarım arazisi vasfında olduğu, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirildiği, orman sayılan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya kamu hizmetine tahsis edilen yerlerden olmadığı, zilyetlikle kazanma koşullarının davacılar yararına gerçekleştiği, davacıların ve mirasbırakanları ...'ın davaya konu taşınmazı TMK madde 713 koşullarına göre malik sıfatı ile 20 yıldan fazla davasız ve aralıksız tarımsal amaçlı imar ve ihya ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adına tapuya kayıt ve tesciline;
taşınmazın Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 16.04.2009 tarih ve 4563 sayılı kararla 1. derece doğal sit alanı dışında kaldığının 06.08.2021 tarihli fen bilirkişi raporu ile 12.10.2018 tarihli arkeolg bilirkişisine ait raporla tespit edildiği, bu sebeple davacının talebi doğrultusunda doğal sit alanına yönelik beyanlar hanesindeki şerhin de terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, dava konusu taşınmazın zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın, dava konusu taşınmazda zilyetliği ve/veya hak sahipliğinin mevcut olmadığını, ayrıca Hazinenin bu davada yasal hasım konumunda olup davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın davacıların mirasbırakanı ...’dan taksimen davacılara kaldığı, davacılar ve mirasbırakanının tespit gününe kadar zilyetlikle mülk edinme koşullarını taşıdıkları, taşınmazın 1. derece doğal sit alanında kalması nedeniyle tespitin davalı Hazine adına yapıldığı, keza tespitten sonra da Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 16.04.2009 tarih ve 4563 sayılı kararıyla çekişmeli taşınmazın 1. derece doğal sit alanı dışına çıkartılması sebebiyle davanın kabulüne dair Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci maddesi; 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 11 inci maddesi (Değişik ikinci cümle: 22/5/2007-5663/1 md.)
3. Değerlendirme
Sındırgı ilçesi ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 105 ada 3 parsel sayılı 21.157,42 m2 yüz ölçümlü taşınmaz Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 15.06.2000 ve 7906 sayılı kararına istinaden 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığı gerekçesi ile Hazine adına tarla vasfı ile tespit ve tescil edilmiş, daha sonra Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 16.04.2009 tarihli 4563 sayılı kararı ile taşınmazın sit alanın dışına çıkarılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlığının bulunmadığı, ayrıca taşınmazın I. ve II. derecede arkeolojik sit alanlarında kalmadığı, dolayısıyla 2863 sayılı Yasa gereğince zilyetlikle iktisaba engel bir durumun söz konusu olmadığı ve davacı taraf lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek sit alanı içerisinde kaldığına yönelik tespit doğru olmakla birlikte zilyetlik yönünden yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye elverişli bulunmamaktadır.
Taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği tam olarak belirlenmemiş, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı saptanmamış, davacılar ve miras bırakanları lehine yöntemince belgesiz araştırması yapılmamış, hava fotoğrafları incelenmemiştir. Tek kişilik ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın 8 dekarlık kısmının çalılık yapıda olduğu ve kullanılmadığı belirtilmiş olmasına rağmen bu kısım fen bilirkişi raporunda ayrıca gösterilmemiştir. Taşınmazın 6.sınıf kuru tarım arazisi vasfında olduğu belirtilmiş ancak bu tip taşınmazların özel mülkiyete konu olup olamayacağı açıklanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 2008 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarından en az üç adedi Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosyaya konulmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile 3 ziraat mühendisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın niteliğine, kullanım durumuna, üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresine ve zilyetliğin sürdürülüş biçimine ilişkin somut verilere dayalı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalıdır.
Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da değerlendirilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; dinlenilen tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalıdır.
Ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı bulunup bulunmadığı hususlarında, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmelidir.
Fen bilirkişisinden keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; ayrıca 3402 sayılı Yasa'nın 14 üncü maddesi gereğince Tapu Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden davacılar ve miras bırakanları yönünden belgesiz araştırması yapılarak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına,
İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 saylılı HMK’nın 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Hazine Harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren Sındırgı Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
02.04.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.