Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1859 E. 2024/1795 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile devredilen taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanılması yoluyla devredildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, son kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığı ve vekaletname ile temlik yapan kişinin mirasçılarının davaya dahil edilip edilmeyeceği hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Son kayıt malikinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilmesi veya bilmesi gereken konumda bulunması gerektiği, bu durumda iyiniyetli olmadığı ve TMK 1023'ün korumasından yararlanamayacağı; ayrıca vekaletname ile temlik yapan kişinin dava tarihinden önce vefat etmesi nedeniyle mirasçılarının davaya dahil edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/309 E., 2023/446 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/ Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Tokat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/263 E., 2021/265 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 118 ada 20 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı kardeşi ...’un kredi çekmesi için dava konusu taşınmazı ipotek göstermek amacıyla davalı ...’yü vekil tayin ettiğini, anılan vekaletname uyarınca ...’nün taşınmazı bilgisi ve rızası dışında ...’a temlik ettiğini, kendisine ödeme yapılmadığını, temlik tarihinden yaklaşık bir ay sonra ...’un kredi çekerek taşınmaza ipotek tesis ettirdiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, zararlandırıldığını, ...’un usulsüz ve yolsuz olarak aldığı taşınmazı davalı gelini ...’a devrettiğini, ...’ın da bu durumu bildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa bedelin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada davalı ...’un 26.02.2021 tarihinde ölümü üzerine mirasçılarını davaya dahil etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... ve ..., süresinde davaya cevap vermemişler; aşamada taşınmazın, davacının ...’a olan borcuna karşılık olarak temlik edildiğini, davacının başkasına borçlarını ... ödediği için davacıya taşınmaz için ayrıca bir ödeme yapılmadığını, diğer mirasçıların da paylarını ...’a temlik ettiğini, 1994 yılında yapılan temlik için 2019 yılında dava açıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tanıkları beyanları ile dava konusu taşınmazın, ...'ın ihtiyacı sebebiyle kredi kullanmasını sağlamak adına taşınmaz üzerine ipotek tesisi işlemleri yapılması için vekil ...'a verilen vekaletname ile davacının iradesi dışında ...'a devredildiği, yapılan bu devir işlemi nedeniyle davacıya herhangi bir satış bedeli ödenmediği, son kayıt maliki ...'ın gelini olan davalı ...'ın 1985 Tokat ili ... ilçesi ... köyü doğumlu olduğu, 04.03.2003 tarihinde ...'ın oğlu ... ile evlendiği ve ...'ın 2009 yılında vefat ettiği, ...'ın dava konusu taşınmazın ...'a devredildiği tarihten 19 yıl sonra ... ile evlendiği, evlendiğinde 18 yaşında olduğu, taşınmazın Namık'ın ölümünden 8 yıl sonra ...'a devredildiği ve taşınmazda yaşadığı, davalı ...'ın taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanarak ...'a devredildiğini bilen veya bilmesi gereken kötü niyetli malik olmadığı, ...'ın dava konusu taşınmazı davacının bilgisi dışında ...'a taşınmaz değerinin çok altında bir bedelle devrettiği, vekalet görevinin kötüye kullandığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescili talebinin reddine, bedel isteminin ise ... ve ... mirasçıları yönünden kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; tapu iptali ve tescili talebi yönünden verilen kararın hatalı olduğunu, ...'un, kardeşi, ...'ın ise onun gelini olduğunu, ipotek tesis edileceği gerekçesi ile ...'yü vekil tayin ettiğini, rızası dışında taşınmazın ...'a devredildiğini, bedel ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını, ...'ın da durumu bilen ya da bilmesi gereken kişi olduğunu, kendisinin sürekli talepte bulunduğunu talebi karşılanmaz ise dava açacağını tüm ailenin bildiğini, ...'a yapılan temlikin de muvazaalı olduğunu, ...'ın taşınmazı alacak ekonomik gücü olmadığını ileri sürerek kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 28 inci, 1023 üncü ve 1024 üncü maddeleri,

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (BK) 390 ıncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriğinden; davacının Üsküdar .... Noterliğinin 31.01.1994 tarihli ve 2598 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile ...'ı vekil tayin ettiği, ...'nün de anılan vekaletname uyarınca davacının kayden maliki olduğu 118 ada 20 (eski 502) parsel sayılı taşınmazı 28.06.1994 tarihinde davalı ...'a temlik ettiği, ...'un taşınmazı 20.04.2017 tarihinde davalı gelini ...'a devrettiği, ...'un yargılama devam ederken 26.02.2021 tarihinde öldüğü, mirasçılarının davaya dahil edildiği görülmüştür.

2. Hemen belirtilmelidir ki, İlk Derece Mahkemesince ilk el ...'a yapılan temlikte vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, ...'un da el ve işbirliği içerisinde olduğunun kabul edildiği ve bedele hükmedildiği, Bölge Adliye Mahkemesince de bu kabulün benimsendiği, anılan kararlara karşı ... mirasçıları tarafından istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulmadığı ve ... mirasçıları yönünden kararın kesinleştiği kuşkusuzdur.

3. ...'a yapılan temlik hakkında yapılan değerlendirme kesinleştiğinden, son kayıt malikinin iyiniyetli olup olmadığı hususunun netleştirilmesi gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesince ilk temlikin 1994 yılında yapıldığı, davalı ...'ın davalı ...'ın oğlu ile temlikten 19 yıl sonra evlendiği, ...'ın eşinin ölümünden 8 yıl sonra taşınmazın ...'a devredildiği ve ...'ın taşınmazda yaşadığı, davalı ...'ın taşınmazın vekalet görevinin kötüye kullanarak ...'a devredildiğini bilen veya bilmesi gereken kötü niyetli malik olmadığı belirtilmişse de davalı ...'ın TMK'nın 1023 üncü maddesinin korumasından yararlanması için durumu bilmesinin şart olmadığı, 1024 üncü madde de belirtildiği üzere bilen veya bilmesi gereken konumunda olup olmadığının önemli olduğu, temlik tarihinden sonra da olsa davalı ...'ın ilk el ...'un gelini olup bu durumu bilmesi gereken konumunda bulunduğu, taşınmazı ediniminin iyiniyetli olmadığı ve TMK'nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı sonucuna varılmaktadır.

3. Hal böyle olunca, davacının tapu iptali ve tescili talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.

4. Kabule göre de, davacının kardeşinin eşi olan vekil ...'nün 2000 yılında öldüğü, eldeki davanın 2019 yılında açıldığı, tarafların yakınlık durumu, ölümün uzun süre önce gerçeklemiş olması hususları bir arada değerlendirildiğinde HMK'nın 124 üncü maddesinin de uygulanmasına imkan olmadığı, 4.5.l978 tarihli l978/4-5 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamıyacağı, dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle davaya devam edilemeyeceği, kendiliğinden (re'sen) gözönünde bulundurulması gereken bu usul kuralı gözetilerek anılan kişi yönünden davanın husumetten reddine karar verilmemesi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile; temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

3. Peşin harcın istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.