Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1861 E. 2024/5541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edilerek uzun süredir zilyetliğinin bulunduğu ve hava fotoğraflarıyla da desteklenen bu zilyetliğin zilyetlikle iktisap koşullarını sağladığı gözetilerek yerel mahkemenin davacı lehine tapu tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/101 E., 2022/360 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairemizin 13.12.2021 tarihli ve 2021/2754 Esas, 2021/7807 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... ... vekili; hudutları dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, oysa taşınmazın müvekkili tarafından 20 yıldan fazla zamandır zilyet edildiğini ileri sürerek müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; nizalı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

2. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili cevap dilekçesinde; husumetin vekil edene yöneltilemeyeceğini, davanın esası yönüyle ise taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılacak araştırma ve inceleme sonunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ... ile dahili davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.11.2014 tarihli ve 2013/208 Esas, 2014/382 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmazın bulunduğu yerin 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edilerek tarım yapılabilir hale getirildiği ve dava tarihine kadar da zilyet edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2.604,28 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.02.2016 tarihli ve 2015/2605 Esas, 2016/1831 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece nizalı taşınmazda davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi sınırları tüm ilin idari sınırları olacak şekilde genişletilmiş olduğu halde, ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... davaya dahil edilmeden taraf koşulu sağlanmaksızın karar verildiği gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İlk Karar

Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.09.2017 tarihli ve 2016/827 Esas, 2017/697 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmazın bulunduğu yerin 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edilerek tarım yapılabilir hale getirildiği ve dava tarihine kadar da zilyet edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 29.03.2017 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2.604,28 metrekarelik taşınmaz bölümünün tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Dairemizin 13.12.2021 tarihli ve 2021/2754 Esas, 2021/7807 Karar sayılı kararıyla; teknik bilirkişiler tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda detaylı olarak stereoskopik inceleme yapılmadığı ve incelenen hava fotoğraflarına göre taşınmazın yalnızca açık alanda kaldığının söylenilmekle yetinildiği belirtilerek Mahkemece nizalı taşınmazın dava tarihi olan 2013 yılından 15-20-25 yıl öncesi dönemlerine ilişkin ve özellikle 1993 yılından önceki dönemleri de kapsayacak şekilde hava fotoğraflarının Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek bilirkişilerden haritaların ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirtir şekilde rapor alınması, bundan sonra sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.

D. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.12.2022 tarihli ve 2022/101 Esas, 2022/360 Karar sayılı kararıyla; nizalı taşınmazın bulunduğu yerin 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığı, taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edilerek tarım yapılabilir hale getirildiği ve dava tarihine kadar zilyet edildiği, bilirkişi tarafından incelenen hava fotoğraflarının da taşınmazdaki zilyetlik durumunu desteklediği gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin 29.03.2017 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 2.604,28 metrekarelik taşınmaz bölümünün tarla vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; nizalı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, taşınmazın imar-ihyasının ne zaman tamamlandığının açık bir şekilde belirlenmediğini, keşifte dinlenen tanık beyanlarının çelişkili olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri; Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.

3. Değerlendirme

1. 1963 yılında Antalya ili, Manavgat ilçesi, Ulukapı köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda nizalı taşınmaz bölümünün bulunduğu yer taşlık ve çalılık olarak tescil harici bırakılmıştır.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğuna, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığına göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.