"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/222 E., 2020/147 K.
HÜKÜM : Ret - Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile bedelin tahsiline karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.10.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davalı ... vekili Avukat .... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; dava konusu 1098 parsel sayılı taşınmazın davacılardan ....'a ait olduğunu, malik....'ın babası diğer davacı ...'ı satışa da yetkili olmak üzere vekil tayin ettiğini, vekil .....'ın tevkil yetkisine dayanarak davalılardan.....'ı vekil atadığını, taşınmazın... tarafından diğer davalı ...'a satış suretiyle temlik edildiğini, satış bedeli olarak 150.000,00 TL alan vekil...’ın bu bedeli ödemediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, olmadığı takdirde 150.000,00 TL bedelin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ... duruşma sırasındaki beyanında; emlakçı olduğunu, davacı ...'ın başka taşınmazları alıp satması konusunda da işlem yaptıklarını, danışmanlık hizmeti verdiğini, cari ilişki nedeniyle aralarında sorunlar olduğunu, dava konusu taşınmazı davacı ...'ın verdiği vekalet ile davalı ...'a sattığını, satış bedelinin 150.000,00 TL olduğunu, satışa ilişkin olarak bono verdiğini, parayı ödeyince bonoyu aldığını, hakkında şikayetçi olunduğunu ancak ceza davasında beraat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ... duruşma sırasındaki beyanında; iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI, BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemece; gider avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 28.03.2018 tarihli ve 2015/9084 Esas, 2018/8230 Karar sayılı kararı ile; gider avansının muhtıradan önce 09.03.2015 tarihinde yatırıldığı, bu paranın Mahkemece verilen kesin süreden sonra çekilmiş olmasının sonuca etkili bulunmadığına değinilerek süresinde gider avansının yatırıldığı göz önünde bulundurularak işin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Mahkemenin 08.09.2020 tarihli ve 2019/222 Esas, 2020/147 Karar sayılı kararıyla; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacı tarafın, davalı ...'ın kötüniyetli olarak taşınmazı devraldığı iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davalı ... yönünden tapu iptali ve tescil davası sübut bulmadığından davanın reddine; davalı ...'ın satış bedeli olan 150.000,00 TL'yi davacı tarafa ödediğini savunduğu, ispat külfetinin davalı ... üzerinde olduğu, ancak ödendiğine yönelik iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle alacak istemli davanın kabulü ile 150.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ...'ın emlakçılık yaptığını ve davacı tarafın teklifi ile taşınmazları için danışmanlık yapmaya başladığını, sonrasında ortak sermaye koyarak gayrimenkul alım satımı kar paylaşımı olarak iş ilişkisinin devam ettiğini, davacıya ait dava dışı taşınmaz için davacının 450.000,00 TL satış bedeli belirlediğini, ayrıca dava konusu taşınmaz için 150.000,00 TL ve cari hesap için 50.000,00 TL olmak üzere davacıya toplam 650.000,00 TL bedelli senet verdiğini, kendisinin fiyat araştırması yaptığında ise taşınmazın ortalama değerinin 350.000,00 TL olduğunu öğrendiğini, davacıya 350.000,00 TL bedel üzerinden taşınmazı alabileceğini belirttiğini, ancak davacının indirim yapmayacağını bildirdiğini, fiyat anlaşmazlığından dolayı ihtilaf başladığını, dava konusu taşınmazın bedeli ve aradaki cari hesaba ait bedel olan 50.000,00 TL'nin süresinde delil olarak sunulan 650.000,00 TL bedelli senet ile ödendiğini, senedin iade edildiğini, senetteki imzanın davacı tarafa ait olduğunu, davacı tarafın şikayeti üzerine yapılan ceza yargılaması neticesinde hakkında beraat kararı verildiğini, davacının çelişkili beyanları olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 506. maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023. ve 1024. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...'nın Ankara 18. Noterliğinin 01.11.1999 tarihli vekaletnamesi ile babası olan diğer davacı ...'yı vekil tayin ettiği, davacı ...'ın da anılan vekaletnamede yer alan tevkil yetkisine dayanarak Ankara 18. Noterliğinin 03.09.2013 tarihli vekaletnamesi ile davalı ...'ü vekil atadığı, davalı vekil...'ın ise davacı ... adına kayıtlı çekişme konusu 1098 parsel sayılı taşınmazı 11.09.2013 tarihinde satış suretiyle diğer davalı ...'a devrettiği anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacılar vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı 7.604,18 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.