"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/658 E., 2022/2693 K.
HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hakkari Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/296 E., 2019/336 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 100 yılı aşkın süredir eklemeli şekilde malik sıfatıyla zilyetliğinde olan taşınmaz bölümünün kadastro çalışmaları sırasında dava konusu 143 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisine dahil edildiğini, taşınmazın mera vasfında olmadığını ileri sürerek nizalı bölümünün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın mera vasfında olduğunu, davacının herhangi bir kayda dayanmadığını ve taşınmazda zilyetliğinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Dahili davalı ... Tüzel Kişiliği tarafından davaya cevap verilmemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın Hakkari’nin Merkez ilçesine bağlı ... ve ... köyleri çalışma alanı içerisinde kaldığı, tersimat hatasının daha sonra 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41 inci maddesi uyarınca düzeltildiği, ancak bu işlemin yeni bir kadastro çalışması olmadığı, taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın HMK’nın 114/2 nci maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın mera vasfında olmadığını, taşınmaza ilişkin askı ilanının ... köyü çalışma alanında yapıldığını, tutanaklar kesinleştikten birkaç yıl sonra da köylerin güvenlik sebebiyle boşaltıldığını, dolayısıyla müvekkili ve ailesinin uzun yıllar boyunca başka illerde yaşamak zorunda kaldığını, kaldı ki çalışma alanı sınırlarında hata olduğunun da bilinmediğini, 10 yıllık hak düşürücü sürenin çalışma alanı sınırlarının düzeltildiği tarihten itibaren başlaması gerektiğini, öte yandan taşınmaz en az 50 aile tarafından ayrı ayrı zilyet ediliyor olduğu halde kadastro çalışmaları sırasında tek parça olarak tespit edilmiş olmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın ilk kadastro tespitinin ... köyünde yapıldığı, tespit tutanağının 08.01.1990 ilâ 07.02.1990 tarihleri arasında ilan edilerek itirazsız kesinleştiği, ... köyü çalışma alanının sınırlarının 1988 yılında belirlendiği, belirlenen çalışma alanına ... Köyü Tüzel Kişiliğince itiraz edilmesi üzerine, Kadastro Müdürlüğünün 05.08.1988 tarihli, 1988/4 sayılı kararıyla ... Kadastro Birliği tarafından çevrilen sınırların aynen kabulü ile sınır hattı üzerindeki gayrimenkullerin ... köyü hudutları içerisinde kalmasına karar verildiği, kararın ... Köyü Tüzel Kişiliğine 24.08.1988 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde itiraz olunmadığından çalışma alanı sınırlarının kesinleştiği ve dava konusu taşınmazın ... köyü çalışma alanında kaldığı, çalışma alanı kesinleşen dava konusu taşınmaza ilişkin düzenlenen kadastro tutanağı, askı cetveli ve pafta örneğinin 3402 sayılı Kanun'un 11 inci maddesine göre müdüriyette ve ayrıca taşınmazın çalışma yeri olan ... Köyü Muhtarlığında 30 gün süre ile ilan ettirildiği, 3402 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinde, aynı Kanun’un 4 üncü maddesinin aksine komşu köyde ilan yapılacağının düzenlenmediği, sadece taşınmazın bulunduğu çalışma alanında ilan yapılacağının düzenlendiği, askı cetvelinin ... köyünde ilan edilmemesinin hak düşürücü sürenin davacı yönünden uygulanmamasına gerekçe oluşturmayacağı, taşınmazın 3402 sayılı Kanun’un 41 inci maddesi uyarınca yapılan sınır değişikliği sonucunda mülki taksimata göre bağlı bulunduğu ... köyü tapu kütüğüne aktarılmasının da davacıya yeni bir hak düşürücü süre tanınmasına imkan vermeyeceği, taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten eldeki davanın açıldığı tarihe kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 4, 11 ve 12/3 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro çalışmaları sonucunda Hakkari ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 15 parsel sayılı 4.966.966,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, kadimden beri köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığından bahisle mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline yazılmış, bilahare Tapu ve Kadastro XV. Bölge Müdürlüğünün 16.12.2014 tarihli, 63938309-622.01/602 sayılı görevlendirme yazısı üzerine yapılan inceleme sonucunda, dava konusu taşınmazın bulunduğu çalışma alanı sınırının yanlış belirlendiği gerekçesiyle taşınmazın ... köyü çalışma alanından terkini ile taşınmaza ... köyünün son ada ve parsel numarası verilmesine karar verilmiş, böylece taşınmaz Hakkari ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında, 143 ada 1 numarasıyla ve aynı yüz ölçümüyle tescil edilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 08.02.1990 tarihinden eldeki davanın açıldığı 05.09.2018 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.