Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1887 E. 2024/5477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların davacıların miras payları oranında iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazların kök murislerinden kaldığını ispatlayamamaları ve mahkemenin yaptığı keşif, bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları sonucunda davacıların iddiasını destekleyici yeterli delil bulunmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1036 E., 2022/1255 K.

KARAR : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kandıra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/99 E., 2019/367 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.03.2022 tarih 2021/4173 Esas 2022/2147 Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiş Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamından sonra yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldi. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların kök muris ... kızı ...'ın çocukları olduğunu, kök murisi ...'ten kalan ... ilçesi .... köyünde bulunan 103 ada 73, 103 ada 121, 103 ada 167, 103 ada 188, 103 ada 214, 103 ada 219, 103 ada 221, 103 ada 246, 105 ada 1, 108 ada 5, 110 ada 35, 110 ada 4, 110 ada 52, 110 ada 77, 113 ada 59, 151 ve 113 ada 192 parsel sayılı taşınmazların 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacıların dayısının oğlu olan ... adına tespit ve tescil edildiğini, davacıların miras paylarının yok sayıldığını ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kök muris ...'ten gelmediğini, kök muris ...'in 1954 yılında vefat ettiğini, davacıların 1954 yılından 1994 yılında kadar dava konusu taşınmazlarla bir bağı ve ilgisinin olmadığını, taşınmazların davalının babası ... ve ailesi tarafından uzun yıllardır çekişmesiz bir şekilde kullanıldığını, davacı ...'ın muristen gelen haklarına ilişkin 25.05.2004 tarihli gayrimenkul satış ve zilyetliği devir sözleşmesi imzaladığını ve bu sebeple ... yönünden davanın tamamen reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazlardan 103 ada 167, 188, 214 ve 219, 106 ada 246, 113 ada 59, 110 ada 35 parsel sayılı taşınmazların üçüncü kişilerden satın alındığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20.05.2019 tarihli 2017/99 Esas, 2019/367 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların tarafların kök murisi olan ...'ten geldiği, taşınmazların tüm çocukları arasında taksim edilmediği, keşifte alınan beyanlara göre ...'ten kalan taşınmazların paylaşımının yapılıp yapılmadığının bilinmediği, dava konusu taşınmazların Hazım'ın vefatından sonra davalı ...'e geçtiği ve onun tarafından zilyet edildiğinin anlaşıldığı, bir mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına sürdürüldüğü, davacıların kök murisleri ...'ten gelen miras hakları olduğu gerekçesiyle kök muristen gelen miras hisseleri oranında (27/96) davanın kısmen kabulüne, dinlenilen mahalli bilirkişi ile tanık beyanları dikkate alındığında dava konusu olan 103 ada 167, 188, 219 parsel ve 110 ada 77 parsel sayılı taşınmazların kök muris Hazım'dan miras olarak kalmadığı ve taşınmazların tamamının davalı ... ve babası ... tarafından parası karşılığında akrabası Aşır Seyrek'ten satın alındığı gerekçesiyle bu taşınmazlar bakımından açılan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 28.11.2019 tarihli, 2019/1023 Esas ve 2019/1074 Karar sayılı kararıyla; davacıların öncelikle çekişmeli taşınmazların kök muris ...'den geldiğini ispatlamak zorunda oldukları, yargılama aşamasında davacıların tanık bildirmedikleri, incelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe, Mahkemece yapılan keşif, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının çekişmeli taşınmazların davalının babası ...'ten intikalen geldiği ve ondan da mirasçısı davalıya kaldığı ve kök muris ...'i tanımadıkları yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacıların çekişmeli taşınmazların evveliyatının kök muris ...'e ait olduğunu ve ondan mirasçılarına intikal ettiğini kanıtlayamadıkları gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak davanın reddi yönünde yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.03.2022 tarih 2021/4173 Esas ve 2022/2147 Karar sayılı kararı ile; Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olmadığı, bu nedenle taşınmazların başında fen bilirkişisi, mahalli bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesinde kime ait olduğu, tarafların müşterek murisi ...’ten intikalen gelip gelmediği, müşterek murisi Hazım’dan intikalen geliyor ise murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçıları arasında taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise ne zaman, nerede, kimlerin katılımı ile yapıldığı, taksime tüm mirasçılarının katılıp katılmadığı, katılmayanlar var ise bunların temsil edilip edilmedikleri ya da sonradan taksime icazet verip vermedikleri, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği, kim ya da kimler tarafından ne kadar süredir ve ne şekilde kullanıldığı, çekişmeli taşınmazların davalıların savunmasında belirttiği şekilde 3. kişilerden satın alınıp alınmadığı, alınmış ise kimden ne zaman satın alındığı hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, beyanları arasında çelişki oluşması halinde yüzleştirme yapılarak çelişkinin giderilmesine çalışılması, davalı tarafın dayandığı senetler ait olduğu her bir taşınmaz yönünden ayrı ayrı uygulanarak kapsamlarının yöntemince tayin edilmesi, çelişkinin giderilememesi halinde hangi beyana ne sebeple üstünlük tanındığının gerekçeli kararda tartışılıp açıklanması gerektiği belirtilerek Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

C. Bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların öncelikle çekişmeli taşınmazların kök muris ...'den geldiğini ispatlamak zorunda olduklarını, bozma ilamından sonra yapılan keşif, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının çekişmeli taşınmazların davalının babası ...'ten intikalen geldiği ve ondan da mirasçısı davalıya kaldığı ve kök muris ...'i tanımadıkları yönündeki beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacıların çekişmeli taşınmazların evveliyatının kök muris ...'e ait olduğunu ve ondan mirasçılarına intikal ettiğini kanıtlayamadıkları gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların kök muris ...'ten intikal ettiğini, Kırkarmut mahallesinde nüfusa kayıtlı olduğu anlaşılan ...'in kendisine ait olan ve ilk eşinden de intikal eden taşınmazlarının ne olduğu, kim tarafından kullanıldığı, kim adına tespitinin yapıldığı hususunda davalı tarafça makul ve inandırıcı hiçbir beyanda bulunulmadığını ve ortaya bir delil konulmadığını, davalı tarafın, mahalli bilirkişilerin ...'i tanımadıkları yönündeki beyanlarını ondan taşınmaz kalamayacağı yönünde yorumlayarak kendi lehine sonuç elde etmeye çalıştıklarını, davacıların murisi ...'ın taşınmaz talep etmediğine yönelik beyan ve iddiaların gerçek dışı olduğunu, tapusuz taşınmazın satın alındığının ispatında sadece tanık beyanlarına dayanılmasının senetle ispat kuralına da aykırı olduğunu, bu nedenlerle dava konusu taşınmazların tamamının kök muris ...'ten geldiği kadastro tutanakları ile de sübut bulmuş olmasına rağmen senetle ispat kuralına da aykırı biçimde sadece tanık beyanları dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek ve re'sen göz önünde bulundurulacak nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14., 15. maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri

3. Değerlendirme

Kocaeli ili, ... ilçesi, ... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 103 ada 73, 121, 167, 188, 214, 219, 221, 246 parsel, 105 ada 1 parsel, 108 ada 5 parsel, 110 ada 35, 47, 52, 77 parsel, 113 ada 59, 151, 192 parsel sayılı taşınmazların bir kısmı tam bir kısmı ise hisseli olarak irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince duruşmaya gelen temyiz edilen davalı vekili için 28.000.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.