"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2035 E., 2022/2237 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/71 E., 2022/299 K.
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ... kasabası 1008 parselde kayıtlı taşınmazın miras bırakanı ...'e 06.07.1953 tarihinde Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu gereğince tahsis edilerek tapusunun verildiğini, belirtilen taşınmazın yanında bulunan alanın taşlık olarak kadastro harici bırakıldığını ve bu taşınmazın miras bırakanı tarafından imar-ihya edildiğini ileri sürerek 1008 parsel sayılı taşınmaza komşu olan 70 dekar yüzölçümlü taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Birleştirilen davada; aynı istemini tekrar ederek 1008 parsel sayılı taşınmazın güneyinde kalan kadastro harici 57.424,20 m2 taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davada davalı Hazine;davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin13.12.2018 tarihli ve 2017/370 Esas, 2018/405 Karar sayılı kararıyla; Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinde belirtilen şartların oluştuğu belirlenerek davanın kabulü ile ... köyünde bulunan ve 02.07.2018 tarihli fen bilirkişileri kurulu raporunda (A) harfi ile gösterilen 12.572,80 m2’lik taşınmazın bulunduğu adadaki son parsel numarası verilmek suretiyle “tarla” vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.02.2019 tarihli ve 2019/135 Esas, 2019/126 Karar sayılı kararıyla; davacının miras yoluyla intikal ve taksim iddiasına dayandığı ve sadece bir kısım mirasçının taksimi doğrular nitelikte beyanda bulunmasına karşın mirasçılar arasında yöntemince taksim yapılıp yapılmadığı araştırılmadığı, davacının aktif husumetinin denetlenmediğini, mirasbırakan ve mirasçılar hakkında belgesizden edinilen taşınmaz bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, kabule göre de Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesine dayalı olarak açılan davada yerel bilirkişi beyanları alınmaksızın sonuca gidilmesinin isabetli olmadığı ve tanık beyanlarının da gereği gibi alınmadığı tespitine yer verilerek mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi, ziraat mühendisi bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılması gerektiği belirlenerek istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; miras bırakanın sekiz mirasçısı bulunduğu, mirasçılardan bir kısmının aralarında sözleşme yapıldığını beyan ettiği iki mirasçının ise miras taksim sözleşmesi yapılmadığını, taşınmazın davacı adına tesciline muvafakatlarının olmadığını beyan ettikleri, davacı tarafın yazılı bir miras taksim sözleşmesi sunmadığı belirlenerek davacının aktif husumeti olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen dava yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ç. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
D. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;tüm deliller toplandığı sırada aktif husumet yokluğundan davanın reddedilmesinin doğru olmadığını, imar ve ihya şartları oluştuğu halde davanın reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının miras yoluyla intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak eldeki davayı açtığı, mirasçılardan ... ve ...'ın terekenin paylaşılmadığını beyan ettiği, ortak miras bırakan ...'in 2009 yılında ölmesinden sonra dava konusu taşınmazın miras bırakanın terekesinden çıkmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tespit harici bırakılan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 640 ıncı, 701 inci ve 702 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...