"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Siverek 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 01.11.2022 Salı günü saat 10.40'da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulü ile önceki günlü geri çevirme kararı ile getirtilen evraklarla birlikte dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü.
I. DAVA
Davacı ... ve arkadaşları Şanlıurfa ili Siverek ilçesi ... Mahallesinde bulunan 155, 156, 157 parseller ile imar uygulamasına tabi tutulup kütükleri kapatılan 203 ve 209 parsellerin kök muris ...'dan geldiğini ancak kadastro tespiti sonucunda mirasçıların bir kısmı adına tespit gördüğünü iddia ederek taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların veraset ilamındaki hisseleri oranında iptali ile davacılar adına tapuya kayıt ve tescili talepli dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalılar eldeki davanın açılması için kanunda belirlenen hak düşürücü sürenin dolduğunu, çekişmeli taşınmazların müşterek kök muristen intikal etmediğini muvazaalı pay devir işlemi yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile eldeki davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme tarafından yapılan hukuki nitelendirmenin hatalı olduğu, eldeki davanın mirasçılık sıfatına ve kök muristen mirasçılarına intikal eden hakka dayalı olarak açıldığı, miras payının diğer deyişle mülkiyet hakkının zaman aşımına uğramayacağını, bu hususta yüksek yargı kararlarının olduğunu belirterek açıklanan ve re'sen ele alınacak nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin 13.10.1975 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihi ile dava tarihi olan 29.11.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu, kök muris Koçali Altundal'ın kadastro tespitinden önce 1968 tarihinde vefat ettiği bu nedenle yerel mahkemenin davanın hak düşürücü süreden reddine dair kararının usul ve esas bakımdan hukuka uygun olduğu anlaşıldığından gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazların müşterek kök muristen intikal ettiği, davacılarında kök murisin mirasçısı olduğu, bu nedenle yasal miras paylarının bulunduğu, iddianın temelini bu vakıanın oluşturduğu, buna rağmen mahkeme tarafından yapılan hukuki nitelendirmenin hatalı olduğu, eldeki davanın mirasçılık sıfatına ve kök muristen mirasçılarına intikal eden hakka dayalı olarak açıldığı, miras payının diğer deyişle mülkiyet hakkının zaman aşımına uğramayacağını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi: "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." şeklinde düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği 12.10.1975 tarihi ile davanın açıldığı 29.11.2018 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Temyiz edilen vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.