"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1592 E., 2022/1745 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/ Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2013/137 E., 2020/372 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Sivas ili, Merkez ilçesi, ... köyünde kain 369 parsel sayılı taşınmazın davacının babası ... tarafından oğlu olan davacı adına satın alındığını, davalıların davacının yurt dışında ikamet etmesi nedeniyle dava konusu taşınmazı kendi adlarına kaydettirdiklerini, durumdan davacının yeni haberi olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2020 tarihli ve 2013/137 Esas, 2020/372 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 11.05.1983 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 25.03.2013 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği,bu haliyle kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenemeyeceği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadastro tespiti sonucunda yanlışlık yapılarak ve sadece beyan üzerine dava konusu yerin davalı taraf adına tescil edildiğini, bu durumun Tük Medeni Kanunu'na aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın zilyedinin kadastro tespiti öncesinde de sonrasında da davacı olduğunu, dava konusu yer ile alakalı ikinci defa kadastro yapılıp yapılmadığı hususunda araştırma yapılmadığını, evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosunun yapılamayacağını,dava konusu taşınmazın daha evvel kadastrosu yapılmış olmakla hata ile ikinci defa kadastrosu yapılmış yerlerde tespit olunmuş hususların ve tescilin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2022 tarihli ve 2022/1592 Esas, 2022/1745 Karar sayılı kararıyla ; İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla ve dava konusu taşınmazın davacının babasına ait iken davacıya miras olarak kaldığını, davacının dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet ve zilyetliği bulunmasına rağmen davalılar adına tescil edildiğini yeni öğrendiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1.Dava konusu Sivas ili, Merkez ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 369 parsel (yeni 104 ada 35 parsel) sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleşme tarihinin 12.05.1983 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesi 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 25.03.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı bakiye 89,95 TL temyiz harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.