Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1986 E. 2024/2717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların zilyetlik koşullarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mülkiyetinin tespitinde gerekli araştırma ve incelemeyi eksik yapması, toprak tevzi parseli ile ilgili çelişkileri gidermemesi, davacıların zilyetliğini ispat için yeterli delil toplamaması ve taşınmazın vasfını net olarak belirlememesi gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/618 E., 2022/2636 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/738 E., 2019/466 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Yüksekova ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 101 ada 40 ve 78 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, bu tescilin hatalı olduğunu, taşınmazlara davacılar ve miras bırakanlarının uzun süre zilyet olduğunu ileri sürerek irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava konusu taşınmazların Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile 101 ada 40 parselin ... adına, 101 ada 78 parselin ... adına 2/6 pay, ..., ..., ... ve ... adına ayrı ayrı 1/6 pay oranında tapuya tescilini istemiştir.

Dava konusu 101 ada 40 parsel yönünden dosya tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydı yapılmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.03.2019 tarih ve 2013/738 Esas 2019/466 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne çekişmeli 101 ada 78 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına paylı olacak şeklinde tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıların çekişmeli taşınmazla ilgili vergi kaydı ibraz etmesi gerektiğini, eklemeli zilyetliğe dayanmakta ise önceki zilyetlerden kendisine olan geçişleri somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, aynı çalışma alanı içerisinde zilyetlikle iktisap edilen taşınmazların araştırılması gerektiğini, sulu ve kuru toprak ayrımının 3083 sayılı Yasa hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde olup 1936 yılından bu yana Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, Hazine dışında kimsenin zilyet ve tasarrufunun bulunmadığını, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 46 ncı maddelerine göre belirlenen zilyetlik koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin ispatlanamadığını ileri sürerek hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46 ncı maddelerindeki şartları davacı taraf lehine oluştuğundan İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan gerçeğe aykırı bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulduğunu, çekişmeli taşınmazın zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6 ve 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 46/1-2 ve 20 nci maddesi; 4753 ve 5618 sayılı toprak tevzi çalışmalarının usul ve esaslarına ilişkin Yasa hükümleri.

3. Değerlendirme

Yüksekova ilçesi ... köyünde 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu 101 ada 78 parsel sayılı 4.076,44 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Yasa uyarınca oluşturulan 19.11.1963 tarih 820 sıra nolu tapu kaydı nedeni ile tarla vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Mahkemece, çekişmeli 101 ada 78 parsel sayılı taşınmazda davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 46/1 inci madde koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, bu hususta yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yetersizdir. Taşınmazın kadastro tutanağında toprak tevzinin 224 nolu parseli olduğu ve Hazine adına kayıtlı 1963 tarih 820 sıra nolu tapu kaydının uygulandığı yazılı iken, keşifte Mahkemece toprak tevzinin 17 nolu parseli ve 31 belirtme numarası uygulanmış, dosyadaki bilgilerden aynı zamanda taşınmazın toprak tevzinin 2 nolu parseli olduğu, ifraz edilerek 222 ve 223 parsel numaralarını aldığı belirtilmiş olmasına rağmen bu çelişkiler giderilmeden karar verilmiştir. Mahkemece, belirtme tutanağında işgalci olarak belirtilen şahıslar ile davacı taraf arasındaki akdi ya da ırsi ilişki araştırılmamıştır. Komşu taşınmazlara ait kadastro tutanağı ve dayanak belgeler getirilmemiş ve davacıların babaları ... yönünden belgesiz araştırılması yapılmamıştır. Taşınmazın sınırında ark bulunmasına rağmen ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın sulu mu susuz mu vasfında olduğu belirlenmediği gibi jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi raporunda taşınmazın vasfı çayır olarak belirlendiği halde ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın vasfı tarla olarak belirtildiğinden taşınmazın önceki ve şimdiki vasfı net olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

Çekişmeli taşınmazın, toprak tevzi sonucu Hazine adına oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi tarafından toprak tevzi paftası ile kadastro paftasının çakıştırılması suretiyle düzenlenen rapora göre de taşınmazın Hazinenin tapu kaydı kapsamında kaldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken husus taşınmazın toprak tevzi çalışmalarında hangi toprak tevzi numarasını aldığı kesin olarak belirlenmeli ve belirtme tutanağı ile haritası getirtilerek mera parseli olup olmadığı, sınırında mera bulunup bulunmadığı hususu ile kaçak yitik kişilerden kalıp kalmadığı hususu açıklığa kavuşturulmalı, toprak tevzi komisyon çalışmalarında zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, daha sonra davacı ve davalı tarafın dayanak tapu kaydı yöntemince uygulanmalı, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulmalıdır.

Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için Mahkemece çekişmeli taşınmazın tespitine esas alınan tapu kaydının oluşumuna esas belirtmelik tutanağı, belirtmelik haritası, toprak tevzi haritası, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanakları ile birlikte getirtilmeli, davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının revizyon görüp görmediği sorulmalı, tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin ve varsa haritasının, çekişmeli taşınmaza ve davacının dayandığı tapu kaydının revizyon gördüğü taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile varsa dayanağı olan kayıtlar ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya ikmal edilmeli, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişiler ile miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanun'u ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanılmalıdır.

Mahallinde, elverdiğince yaşlı (taşınmazların tespitine esas tapu kayıtlarının oluşumundan öncesini bilebilecek yaşta), tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek aynı köy ve komşu köyler halkından ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte, davacı tarafın dayandığı tapu kaydı yöntemince uygulanmalı, kaydın oluşumuna esas harita bulunması halinde tapu kaydının haritası ile kadastro paftasının ölçekleri çakıştırılmak suretiyle uygulanıp kapsamı öncelikle 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 20/A maddesi gereğince haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının uygulama kabiliyetinin olmaması ya da haritasının bulunmaması durumunda ise tapu kaydı ihdasından itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için davacı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaretlettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, çekişmeli taşınmaz davacı tarafın tutunduğu tapu kaydı kapsamında kalıyor ise kayıt malikleri arasında yöntemine uygun bir taksim yapılıp yapılmadığı, davacılara kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeli; daha sonra eski tarihli hukuki kıymetini yitirmemiş tapu kaydına değer verileceği hususu göz önünde bulundurulmalı, taşınmaz, davacı tarafın dayanak tapu kayıt kapsamında kalmıyor ise yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kaçak-yitik kişilerden kalıp kalmadığı, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı, meradan sökülerek elde edilip edilmediği, şayet belirtme tutanağında işgalci olarak gösterilen kişilerin davacılardan farklı ise o zaman davacılar ile bu kişiler arasındaki akdi ya da ırsi ilişkinin ne olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmelidir.

Ziraat bilirkişisi kurulundan çekişmeli taşınmazın önceki ve mevcut niteliğini, toprak yapısını, eğimini, bitki desenini ve komşu parseller ile nasıl ayrıldığını açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;

Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine taşınmazı kapsayan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi istenilmeli ve taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu ve arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor alınmalı; yapılan uygulama sonunda davacı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 inci maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın karar veren Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

02.04.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.