"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/801 E., 2022/2137 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/103 E., 2021/3 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.11.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacı ... vasisi Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat.... geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer davalılar gelmediler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ...'nin davacı ile birlikte ticaret yapabilmeleri için paraya ihtiyaç olduğunu ve kredi çekilmesi gerektiğini belirterek davacıya ait 95 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı ...'nin ortak ve beraber hareket ettiği diğer davalı ...'a bedelsiz devredilmesini sağladığını, davacının kendisine ticari güven verilerek dolandırıldığından habersiz olarak 21.08.2014 tarihinde Üsküdar 11. Noterliğinin 2014/31930 sayılı “Anonim Şirket Pay Devri” sözleşmesi ile Artı 5 Telekom Dayanıklı Tüketim Malları A.Ş.'deki 10.000,00 TL’lik hisseyi de davalı ...'dan devraldığını, davacının bu pay karşılığı teminat amaçlı olmak üzere dava konusu 95 ada 14 parsel sayılı taşınmazı temlik ettiğini, davacının dolandırıldığını anlaması üzerine taşınmazın iade edilmesini talep ettiğini ve davalıların taşınmazı diğer davalı ...'ya muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek dava konusu 95 ada 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde taşınmazın güncel değerinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davalının dava konusu taşınmazı diğer davalı ...’dan 15.10.2014 tarihinde satın aldığını, dava dilekçesinde iddia edilen hususlar hakkında bilgi sahibi olmadığını, diğer davalı ... ile davacı arasındaki ilişkiyi bilmediğini, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2019 tarih, 2015/159 Esas, 2019/510 Karar sayılı kararı ile; inançlı işlem iddiasının yazılı delil ile kanıtlanamadığı, alacak iddiasının da ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 12.03.2020 tarih, 2020/320 Esas, 2020/376 Karar sayılı kararı ile; davacı ...'ın 04.12.2018 tarihinde kısıtlandığı ve kendisine vasi atandığı, davacı vasisine vesayet makamından ''husumete izin'' kararı alması ve ibraz etmesi için imkan tanınması, anılan usuli işlemler tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davanın inançlı işlem hukuki nedenine dayanan tapu iptali ve tescil davası olduğu, davalıların isnat edilen türde bir suç işlediklerine ilişkin ceza soruşturması veya kovuşturması bulunmadığı, inançlı işlemin yazılı delille ispatlanması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davalı ...'nin kendisine yapmış olduğu baskı ve kendisinde oluşturduğu ticari güven sebebiyle beraber ticaret yapma teklifini kabul ettiğini, davacının yüklenicisi olduğu inşaatın tamamlanması için paraya ihtiyacı olması sebebiyle davalı ...’ın inşaatın kalan kısmını tamamlayacağını ve davacı ile ortak olacaklarını belirttiğini, bunun karşılığında aralarındaki inanç anlaşması uyarınca teminat amaçlı bir taşınmazın davalı ...'ın beraber hareket ettiği diğer davalı ...'a devredilmesini istediğini, davacının da davalı ... tarafından verilen ticari güven sebebiyle dolandırıldığından habersiz olarak 21.08.2014 tarihinde Üsküdar 11. Noterliğinin 2014/31930 sayılı “Anonim Şirket Pay Devri” sözleşmesi ile Artı 5 Telekom Dayanıklı A.Ş.'nin 10.000,00 TL payını davalı ...’dan devraldığını, karşılığında teminat amaçlı olmak üzere dava konusu taşınmazı temlik ettiğini, aralarındaki ticari anlaşma uyarınca davacının daha önceden başladığı ve belli seviyeye getirdiği inşaata devam edilmesi konusunda davalı ... ile anlaşmasına rağmen davalı ...'ın söz konusu inşaata devam etmediğini, oluşturduğu güven ve ticaret yapma vaadine açık şekilde aykırı davrandığını, durumu fark eden davacının teminat amacıyla vermiş olduğu dava konusu taşınmazı davalılar Serkan ve Burcu'dan geri istediğini ancak dava konusu taşınmazın diğer davalı ...'ya muvazaalı olarak temlik edildiğini, yukarıda anılan “Anonim Şirket Pay Devri” sözleşmesinin delil başlangıcı niteliğinde olduğunu ve tanık beyanlarının dikkate alınması gerektiğini, inançlı işlem iddiasının kanıtlandığını, davalıların taşınmazı diğer davalı ...'ya muvazaalı olarak devrettiğini, davalı ...’in dava konusu taşınmaz için herhangi bir bedel ödemediğini, dinletilen tanıkların gerçeğe aykırı ve çelişkili beyanlarda bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
3. Değerlendirme
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu 95 ada 14 parsel sayılı taşınmazını 22.08.2014 tarihinde davalı ...’ya, anılan davalının da 15.10.2014 tarihinde diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, 15.10.2014 tarihli satış işlemini davalı ... adına vekaleten davalı ...’ın gerçekleştirdiği; ayrıca davacının 21.08.2014 tarihinde davalı ...’dan dava dışı bir şirketin 10.000,00 TL değerli şirket hissesini devraldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davalı ... vekili için 28.000.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.11.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.