Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2128 E. 2023/2592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, vekilinin taşınmazını satış yetkisini kötüye kullanarak düşük bir fiyata sattığını iddia ederek tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekaletname kapsamında hareket ettiği, davacının işlemlerden haberdar olduğu ve vekilin vekalet görevini kötüye kullandığına dair yeterli delil bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı vekili istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, maliki olduğu 88 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan 11 no.lu bağımsız bölümün satışına ilişkin kuzeni davalı ...’i vekil tayin ettiğini, davalı vekilin taşınmazı diğer davalı kardeşine temlik ettiğini, 10.000TL kapora ve satış bedelinin 90.000TL kadarının hesabına yatırıldığını, geri kalan bedeli parça parça ödeyeceğini belirttiğini, vekilin zararına hareket ettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davacının isteği ile taşınmazın devredildiğini, anlaşma gereği 100.000,00 TL peşin, 01.10.2020 ile 31.12.2020 tarihleri arasında 25.000,00 TL ve 01.10.2021 ile 31.12.2021 tarihleri arasında son taksit olan 25.000,00 TL ve borç bitene kadar da aylık 600,00 TL sabit kira ödemesi olmak üzere toplamda 174.400,00 TL ödeneceğini, vekaletname ilişkisine uygun olarak satış yapıldığını, ödenen bedellere ihtirazı kayıt konulmadığını, iade edilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.04.2021 tarihli ve 2019/358 E., 2021/169 K. sayılı kararıyla; vekaletnamenin davacı tarafından iradi olarak verildiği, vekilin vekalet görevine uygun hareket ettiği, davacının işlemlerden haberdar olduğu, alınan bilirkişi raporuna göre taşınmaz bedeli yönünden vekilin zararlandırma kastı bulunmadığı, temlikin taksitli yapıldığı, satış bedelinin 125.000TL’sinin ödendiği, kira ödemelerinin ise devam ettiği, vekilin hesap verme yükümlüğüne aykırı davranmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazın temlik tarihindeki vadeli değerinin hesap edilmediğini, taraflar arasında anlaşma bulunmadığını, vekaletnamede vadeli satış yetkisinin bulunmadığını, iradesinin taşınmazın peşin satılması olduğunu, taşınmazın kime satıldığının anlaşılmaması için dava tarihine kadarki ödemelerin vekil Mehmet hesabından, sonraki ödemelerin davalı ... hesabından yapıldığını, dava tarihinden sonraki ödemelerin hükme esas alınmasının doğru olmadığını, ödemelerin kurgusal olduğunu, bu ödemelere itibar edilmemesi gerektiğini, davalı tanıklarının akraba olması nedeniyle beyanlarının esas alınmaması gerektiğini, tazminat isteğinin değerlendirilmediğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere; 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda ... ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır. Vekâletin kapsamı, sözleşmede açıkça gösterilmemişse, görülecek işin niteliğine göre belirlenir. (TBK'nın 504/1) Sözleşmede vekaletin nasıl yerine getirileceği hakkında açık bir hüküm bulunmasa veya yapılan işlem dış temsil yetkisinin sınırları içerisinde kalsa dahi vekilin bu yükümlülüğü daima mevcuttur. Hatta malik tarafından vekilin bir taşınmazın satışında, dilediği bedelle dilediği kimseye satış yapabileceği şeklinde yetkili kılınması, satacağı kimseyi dahi belirtmesi, ona dürüstlük kuralını, sadakat ve özen borcunu göz ardı etmek suretiyle, makul sayılacak ölçüler dışına çıkarak satış yapma hakkını vermez. Vekil edenin yararı ile bağdaşmayacak bir eylem veya işlem yapan vekil değinilen maddenin son fıkrası uyarınca sorumlu olur. Bu sorumluluk BK'da daha hafif olan işçinin sorumluluğuna kıyasen belirlenirken, TBK'da benzer alanda ... ve hizmetleri üslenen basiretli bir vekilin sorumluluğu esas alınarak daha da ağırlaştırılmıştır.

Vekil ile sözleşme yapan kişi, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 3. maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar. Vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu husus vekil ile vekil eden arasında bir iç sorun olarak kalır, vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamaz.

Ne var ki, vekil ile sözleşme yapan kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması, TMK'nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilmelidir. Söz konusu yasa maddesi buyurucu nitelik taşıdığından hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) göz önünde tutulması zorunludur. Aksine düşünce kötü niyeti teşvik etmek en azından ona göz yummak olur. Oysa bütün çağdaş hukuk sistemlerinde kötü niyet korunmamış daima mahkum edilmiştir. Nitekim uygulama ve bilimsel görüşler bu yönde gelişmiş ve kararlılık kazanmıştır.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup tarafların temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere karar verildi.