Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2146 E. 2024/3716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazların köyün ortak kullanım alanı olduğu iddiasıyla açılan tapu kaydının iptali ve tescil davasında, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesi uyarınca kadastro davalarında davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmeyeceği gözetilerek, mahkeme kararında yer alan yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesi ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı bulunmuş, bu husus düzeltilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1384 E., 2022/1349 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret - İlk Derece Mahkemesi Kararının Kaldırılması - Dava Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şemdinli Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/2 E., 2021/787 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni açısından resen yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı ... Tüzel Kişiliği; Şemdinli ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 103 ada 9 ile 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazların hatalı olarak davalı adına adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazın ... Köyünün ortak kullanımında olan yerlerden olduğunu,davalının zilyet olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı köy tüzel kişiliği adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; taşınmazların köy merası olmadığını, 1966 yılından bugüne kadar dava konusu taşınmazları ekip biçtiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu edilen taşınmazların davalı tarafından kullanılmadığı, hiçbir zaman ekip biçmediği, tarımsal amaçlı olarak kullanılmadığı, davalının, keşif esnasında ve duruşmada vermiş olduğu kabul beyanıyla bu hususları desteklediği, mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazların davacı köy tüzel kişiliğinin ve köy halkının ortak kullanımında olduğunu beyan ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı istinaf dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın yerinde olmadığını, dava konusu taşınmazların kendisine ait olduğunu, kendisi dışında kimsenin bugüne kadar zilyet ve tasarruf etmediğini, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığını, keşifte dinlenilen mahalli bilirkişilerin beyanlarının yersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yerel Mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik görülmediği, ancak meraların mülkiyetinin Hazineye, intifasının ilgili köy ve kamu tüzel kişisine ait olması nedeni ile meralara ilişkin özel sicile kaydına karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davacı köy muhtarlığı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinin usul ve yasaya uygun görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf itirazlarının HMK 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine; kamu düzeni yönünden resen yapılan inceleme sonucunda Yerel Mahkeme kararının HMK'nın 353/(1)-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile dava konusu taşınmazların ilgili özel siciline kaydına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kabul kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kaydının iptali ve tescili isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu 14, 16 ve 18 ıncı maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddeleri

3. Değerlendirme

Hakkari ili Şemdinli ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 103 ada 9 ve 116 ada 1 parsel sayılı 9.447,30 ve 7.427,22 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlar tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak Kadastro Kanunu'nun 36/A maddesinde, "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz." düzenlemesi mevcut olup yargılama sonucunda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması ile davalı aleyhine yargılama giderlerinin hükmedilmesi doğru değildir.

Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Davalının temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile;

Bölge Adliye Mahkemesi kararının II inci bölümünde yer alan 4, 5 ve 6 ıncı maddelerinin hükümden çıkarılmasına, yerine " 4-) Davanın niteliği gereği yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-) Davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-) 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.757,38 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 35,90 TL ile tamamlama harcı olarak ödenen 3.939,35 TL'nin mahsubuyla yatırılması gereken..." cümlelerinin yazılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

21.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.