Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2148 E. 2023/7002 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, tescilin mümkün olmaması halinde bedel talep edilip edilemeyeceği ve davalıların tazmin sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin ilk hükmü temyiz etmeyerek aleyhine vekalet ücretine hükmedilen kararı kesinleştirmesi ve davalı ...'nin edinimindeki kusurun ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil talebinin reddine ve davalı ... dışındaki davalılardan tazminat talep edilemeyeceğine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/23 E., 2023/31 K.

DAVA TARİHİ : 07.03.2014

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının Çorum 1. İcra Müdürlüğü'nün 1999/377 sayılı dosyası ile satışa çıkarılan 1610 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazları ihale sonucu satın aldığını, ihale edilen taşınmazların tescili için Tapu Müdürlüğüne müracaat edildiğini ancak önceki malik ...'in borcundan dolayı dava konusu taşınmazlar üzerinde haciz işlemleri tesis edilmesi sebebiyle tescil işlemi yapılamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların davacı adına tescil edilmesini, mümkün olmazsa taşınmazların bedeline hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı İcra Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde, zamanaşımı süresinin geçtiğini, her iki taşınmazın tapu kaydında cebri satışa dair şerh bulunmadığını, bu nedenle haciz şerhlerinin cebri satış kararının infazı talebinden önce tesis edilip edilmediğinin anlaşılamadığını, İcra Müdürlüğü'nün cebri satışlarda satışı ve tescili tapu müdürlüğüne bildirme yükümlülüğü olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... cevap dilekçesinde, taşınmazın ihale yolu ile satıldığından haberdar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı ... cevap dilekçesinde, açılan davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2016 tarihli ve 2014/452 E. 2016/1221 K. sayılı kararıyla; davalı ... yönünden kayıtların yolsuz tescil niteliğinde olduğu ve taşınmazları devralan davalı ...’nin ilk el konumunda olduğundan TMK’nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir.

IV BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararları

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin; 23.10.2019 tarihli ve 2016/7959 Esas, 2019/5399 Karar sayılı kararıyla; eksik araştırma gerekçesiyle hüküm bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairenin, 08.04.2021 tarihli ve 2020/4000 Esas, 2021/2144 Karar sayılı kararıyla; “...Hükmüne uyulan bozma ilamı gereğince araştırma ve inceleme yapılarak davalı ...'nin ediniminde kötü niyetli olduğu iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle iptal ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur... Hâl böyle olunca, taşınmazı temlik eden önceki malik davalı ... hakkındaki davada hesaplanacak tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak tapu iptali ve tescili talebinin reddine, tazminat talebinin kabulü ile davalı ... dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş, karara karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuş, Dairenin, 14.06.2022 tarihli ve 2022/1589 Esas, 2022/4818 Karar sayılı kararıyla“...Davacının ve davalı ...’in tüm temyiz itirazlarının reddine, Diğer davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; ...Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararının gerekliliklerinin yerine getirildiği söylenemez... Hal böyle olunca,... davanın davalı ... yönünden kabulüne karar verilmesi, kendini vekille temsil ettiren davalı ... lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve yapmış olduğu masrafların davacıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, davacı vekilinin ve davalılardan ...'in karar düzeltme isteği Dairenin 28.12.2022 tarihli ve 2022/7734 E., 2022/8570 K. sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;bozma kararına uyularak tapu iptali tescil talebinin reddine, İcra Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğüne atfedilecek kusur bulunmadığından bu davalılar yönünden tazminat isteğinin reddine, tazminatın davalı ...'den tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde, davanın tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat talepli olarak terditli açıldığını, davalılar Tapu Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı yönünden kesinleşmiş karar ve usuli kazanılmış hak bulunmadığını, ayrıca diğer davalı ... yönünden tapu iptali ve tescil talebinin kabul edildiğini, terditli talep olan tazminat isteminin reddi sebebiyle davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... temyiz dilekçesinde, oluşan zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı olduğunu, Devletin oluşan maddi zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, meydana gelen zararla kendisi arasında uygun nedensellik bağı olmadığını, zararın oluşmasında kasıt ya da ihmali bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci, 705 inci, 1023 üncü, 1024 üncü maddeleri,

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; eski 1610 ada 21 ve 22 parsel sayılı taşınmazlara o dönem malik olan davalı ...’ın kredi borcu nedeniyle 05.06.1998 tarihinde dava dışı banka lehine 1. dereceden ipotek tesis edildiği, bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı icra takibi sonucunda taşınmazlara 24.02.1999 tarihinde İİK’nın 150/c maddesi uyarınca haciz şerhi koyulduğu ve taşınmazların 16.06.2000 tarihinde yapılan ihale ile davacıya ihale edildiği, ihalenin 26.06.2000 tarihinde kesinleştiği ancak tescil işlemi için tapu müdürlüğüne herhangi bir yazı yazılmadığı, yukarıda anılan şerh ile diğer tüm takyidatların 13.01.2011 tarihinde tapu kayıtlarından terkin edildiği ve çekişmeli taşınmazların davalı ... tarafından diğer davalı ...’ye 18.01.2011 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği, aşamada çekişmeli taşınmazların imar uygulaması sonucunda 4310 ada 2 ve 4314 ada 2 parsellere gittiği anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Davacı vekilinin İcra Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü lehine tazminat talebinin reddi nedeniyle hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Mahkemenin 10.03.2016 tarihli ve 2014/452 E. 2016/1221 K. Sayılı ilk hükmünde davalılar İcra Müdürlüğü ve Tapu Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmiş, 10.05.2016 tarihli dilekçe ile vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisi de bulunan davacı vekili tarafından temyizden feragat edilmiş olmakla davacının katılma yolu ile temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.12.2020 tarihli ve 2017/(20)16-1549 E. 2020/1008 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi, aleyhe vekalet ücretine takdir edilen ilk kararı temyiz etmeyen davacı vekilinin temyiz isteğinin hukuki yarar bulunmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve davalı ...'ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının davacıdan, 13.064,05 TL bakiye onama harcının davalı ...'dan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.