Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2151 E. 2024/506 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve pasif husumet itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açmadığı ve tapu iptali ve tescil davasında tapu maliki olmayan idarelere karşı husumet yönelttiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1294 E., 2022/2642 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/341 E., 2018/259 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kararın gerekçesine yönelik kabul edilerek hükmün kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

Davacı; büyük dedesinin evinin 151 ada 3 parselde bulunduğunu, bu evin kadastro tutanaklarında ölü zilyedi ile ... tasaruffunda bırakıldığını ancak kadastro tutanağında zilyedin soyadının ... iken veraset ilamında soyadının ... olarak görünmesinin kadastro tutanağını geçersiz kıldığını, tüm taşınmazlarının kadastro sırasında yağmalandığını, gerekli şikayetlerin yapıldığını, ... köyünde toplamda yaklaşık elli adet tapulu taşınmazın tapularının iptali ile hissesi oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından dosyaya sunulan Osmanlı alfabesiyle yazılmış olan tapu kayıtlarının tercümesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, fen bilirkişisinden keşfe gidilmesi halinde eski tapu kayıtlarına göre taşınmazların güncel sınırlarının belirlenip belirlenemeyeceği yönünde görüş istendiği, fen bilirkişisi tarafından, tercüme edilmiş tapu kayıtlarına göre taşınmazların sınırlarının belirlenmesi için yeterli ve kesin noktaların bulunmadığı, bugünkü fiili durum ile eski tapu kayıtlarının bir arada değerlendirilemeyeceği yönünde görüş bildirildiği, rapora karşı davacı tarafça itirazda bulunulduğu, bilirkişi hakkında Erzurum Bilirkişilik Bölge Kuruluna yapılan başvurunun 2018/22 sayılı kararla reddine karar verildiği, fen bilirkişi raporunun hükme esas alındığı, davanın yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu, dava konusu taşınmazların bir kısmının kadastro tutanaklarının 2003 yılı, bazılarının ise 18.03.2015 tarihi itibariyle kesinleştiği, davacının, taşınmazların öncesinde tapu kayıtlarının bulunduğu iddiası gereği çifte tapulu taşınmazlar yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmediği, Osmanlı tapu kayıtları ile kayıt oluşturulan taşınmazların şu an için hangi taşınmazlar olduklarının araştırıldığı, tercümesi yapılan tapu kayıtlarıyla keşif yapılsa bile dava konusu taşınmazların tespit edilemeyeceği, önceki tapu kaydına konu olan taşınmazların belirlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı özetle; mirasbırakanlarından intikal eden 56 adet Osmanlı tapusunun yağmalandığının tespit edildiğini, tapu müdürlüğünden tapulara ait kayıtların sorulmadığını, taşınmazlar üzerinde muvazaalı işlemlerin yapıldığını, zamanaşımının söz konusu olmadığını, yetersiz bilirkişi raporunun hükme dayanak yapılmasının hak ihlali olduğunu, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığını, kararda hukuka uyarlık olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açtığı, dava dilekçesinde 191 ada 1, 151 ada 3, 191 ada 2, 120 ada 12, 105 ada 3, 130 ada 11 sayılı parsellerin yazılmasına rağmen dava dilekçesinin talep kısmında yaklaşık elli adet taşınmazın tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istediği, Mahkemenin 01.02.2017 tarihli ön incelemesinde dava konusu taşınmazın 191 ada 1 parsel olduğunun belirlendiği, bu zaptın taraflarca da imza altına alındığı, taşınmazın kadastro tespitinin 18.03.2005 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 08.12.2015 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle dolduğu, bu sebeple Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ayrıca tapu iptal ve tescil davasının tapu malikine yöneltilmesi gerektiği, taşınmazın Köy Tüzel Kişiliği adına kayıtlı olduğu, diğer davalılar Hazine ve Tapu Müdürlüğü yönünden ise açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kararın gerekçesine yönelik kabul edilerek hükmün kaldırılması ile yeniden karar verilmesine; ... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine, davalılar Hazine ve Tapu Müdürlüğü aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle ; yeterli araştırma yapılmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 inci ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1- Davalı ... vekilinin temyizi yönünden; hükmü temyiz yetkisi, temyizde hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir. Somut olayda, davalı aleyhine bir durum yaratılmadığı anlaşıldığına göre hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Davacının temyizi yönünden; bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçeler ile özellikle davacının 23.05.2018 tarihli 7.celsede çekişme konusu taşınmazlardan Tapu Müdürlüğünün sorumlu olduğu, ada ve parsel bilgilerini tespit etme yükümlülüğünün şahsından talep edilmesinin yasaya aykırı olduğu yönündeki beyanı da dikkate alınarak davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin ,

2-Davacının temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davalı ... Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...