Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2150 E. 2025/264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin bazı taşınmazları eşine satış yoluyla devretmesinin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılıp yapılmadığı ve bu bağlamda tapu iptali ve tesciline veya tenkise karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, taşınmazlar için bedel ödediğine dair savunmasını ispatlayamaması, murisin satış için ekonomik ihtiyaç içinde bulunmaması, davalının taşınmazları satın almaya yetecek ekonomik gücünün olmaması ve taşınmazların değerleri arasında fark bulunması gibi nedenlerle mal kaçırma iradesinin tespit edilmesi, diğer taşınmazların ise davalı tarafından muris dışında üçüncü kişilerden edinilmiş olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1658 E., 2022/1752 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/380 E., 2022/174 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davalı-birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davacı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.01.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden asıl ve birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davalı-birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davacı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen asıl ve birleştirilen 2009/79 E. sayılı davada davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacı ...; miras bırakan ...’nın maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 44 nolu bağımsız bölümleri üçüncü eşi olan davalı ...’ya satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muris Mustafa Şevki Vanlı mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

2. Birleştirilen Ankara 19 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/79 Esas sayılı dosyasında davacı ...; mirasbırakan babası ...’nın diğer mirasçıların saklı paylarını ihlal etmek kastıyla maliki olduğu Ankara ilinde bulunan 47 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölüm ve İstanbul ilinde bulunan 23 parsel sayılı taşınmazdaki 6/B nolu bağımsız bölüm ile 3 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümleri bağış suretiyle davalıya devrettiğini ileri sürerek anılan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/79 Esas sayılı dosyasında davalı ...; asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuş, birleştirilen Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/225 Esas sayılı dosyasında; mirasbırakan Mustafa Şevki Vanlı’nın maliki olduğu 10 parsel sayılı taşınmazdaki C3/4 -Blok 17 nolu bağımsız bölümü davalı oğlu ...’ya satış suretiyle devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.12.2017 tarihli, 2009/59 Esas, 2017/597 Karar sayılı kararı ile; asıl dava yönünden, taşınmazların satış tarihlerindeki rayiç değerleri ile satış değerleri arasındaki fark nazara alındığında davalı savunmalarına itibar edilmediği ve dava konusu bu iki taşınmazın gerçekte bağış iradesiyle davalıya devredildiği, amacın diğer mirasçı davacıdan mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; birleştirilen Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/225 Esas sayılı dosyası yönünden, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı bulunduğu tapu iptali ve tescil davalarının tapu kayıt malik ve malikleri aleyhine açılabileceği, dava konusu taşınmazın davalıya tarafların murisi tarafından devredilmediği gibi taşınmazın edinilmesinde murisin maddi desteğinin bulunduğu hususunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, birleştirilen Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/79 Esas sayılı dosyası yönünden, dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan 6 nolu bağımsız bölümün 10.09.2004 tarihinde Kızılay Derneği tarafından satış yoluyla ...’ya devredildiği, 23 parsel sayılı taşınmazdaki 6/B nolu bağımsız bölümün 11.10.1996 tarihinde Yılmaz Değer ve Ahmet Murat Selimoğlu tarafından satış yoluyla ...’ya devredildiği, bu iki taşınmazın davalıya tarafların murisi tarafından devredilmediği gibi taşınmazların edinilmesinde murisin maddi desteğinin bulunduğunun da ispat edilemediği, 47 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün 16.07.1997 tarihinde Mustafa Şevki Vanlı tarafından bağış yoluyla ...’ya devredildiği, murisin mirasçılara intikal eden tüm mal varlığı dikkate alındığında davacının saklı payının ihlal edilmediği ve tenkis koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 25.03.2021 tarihli ve 2019/377 Esas, 2021/598 Karar sayılı kararıyla; asıl davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemli olup, davada terekeye iadenin istendiği, birleştirilen 2009/79 Esas ve 2009/225 Esas sayılı dosyalarda ise muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istendiği, istinaf aşamasında yapılan inceleme sırasında UYAP’tan elde edilen nüfus kaydına göre birleştirilen davacı /asıl ve birleştirilen davada davalı ...'nın istinaf aşamasında 29.08.2020 tarihinde öldüğü, geriye Tunç ile evliliğinden olma çocukları Fatma Selva ve Kerem Baymur’un kaldığı, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 55. maddesi hükmü uyarınca davalı ... mirasçılarının tespit edilerek adlarına usulüne uygun şekilde tebligat çıkarılması, mirasçıların davada yer almalarının sağlanması, böylece taraf teşkilinin gözetilmesi, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, ayrıca asıl davada mirasçılar adına tescil isteminde bulunulduğu, bu nedenle davada tüm mirasçıların yer alması ya da tereke temsilcisi huzuruyla davanın görülmesi gerektiği, mirasçılardan ...ın Ankara 13. SHM 2008/1081 Esas sayılı dosyası ile mirası reddettiği ve geriye mirasçı olarak davacı ve davalının kaldığı, bu durumda asıl dava bakımından mirasçılar arasında husumet bulunduğundan TMK'nın 640. maddesi uyarınca atanacak tereke temsilcisinin katılımlarının sağlanması, böylelikle taraf teşkili temin edilerek davanın sürdürülmesi gerekirken "davanın görülebilirlik koşulu" gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulmasının isabetli olmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararının kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

Ankara 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.03.2022 tarihli ve 2021/380 Esas, 2022/174 Karar sayılı kararı ile; asıl dava yönünden mirasbırakanın dava konusu 3 ve 44 nolu bağımsız bölümleri satma ihtiyacı olmadığı halde, satış suretiyle davalı ...’ye devrettiği, anılan taşınmazların devrindeki asıl amacın bağış olup yapılan temliklerin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne; birleştirilen Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/225 Esas sayılı dava yönünden 10 parsel sayılı taşınmazdaki C3/4 Blok 17 nolu bağımsız bölümün 23.10.1985 tarihinde dava dışı Or-An İnşaat A.Ş’den satış suretiyle ...'e devredildiği, ...’in de 26.08.2008 tarihinde intifa hakkını üzerinde tutarak taşınmazın çıplak mülkiyetini dava dışı Erdinç Tufanoğlu’na satış suretiyle devrettiği, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı olduğu, tapu iptali ve tescil davalarının kayıt maliki aleyhine açılabileceği, dava konusu taşınmazın davalı ...’e muris tarafından devredilmediği gibi, taşınmazın edinilmesinde murisin maddi desteğinin bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine; birleştirilen Ankara 19.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/79 Esas sayılı dava yönünden dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümün 10.09.2004 tarihinde Kızılay Derneği tarafından satış suretiyle Ayşe Lale’ye devredildiği, 23 parsel sayılı taşınmazdaki 6/B nolu bağımsız bölümün 11.10.1996 tarihinde dava dışı Yılmaz Değer ve Ahmet Murat Selimoğlu tarafından satış suretiyle davalı ...’ye devredildiği, anılan taşınmazların davalı ...’ye muris tarafından devredilmediği gibi, taşınmazların edinilmesinde murisin maddi desteğinin bulunduğunun ispatlanamadığı, 47 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün 16.07.1997 tarihinde muris tarafından bağış suretiyle Ayşe Lale’ye devredildiği, murisin mirasçılarına intikal eden tüm mal varlığı dikkate alındığında davacı ...’in saklı payının ihlal edilmediği, tenkis koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 29.09.2022 tarihli, 2022/1658 Esas, 2022/1752 Karar sayılı kararıyla; asıl davada 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümün 25.02.2008 tarihinde muris tarafından oğlu Ömer'den 66.000,00 TL’ye satın alındığı ve 22.04.2008 tarihinde davalı eşi Ayşe Lale’ye satış suretiyle temlik edildiği, 44 nolu bağımsız bölümün ise 14.09.1995 tarihinde muris tarafından intifa hakkı üzerinde bırakılarak çıplak mülkiyetinin 70.000,00 TL bedel ile eşi Ayşe Lale’ye satış suretiyle devredildiği, bu bağımsız bölümün muris ve eşi tarafından ölünceye kadar ikamet edilmek suretiyle kullanıldığı, birleştirilen 2009/225 Esas sayılı dosyada dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazdaki 17 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından 23.10.1985 tarihinde dava dışı Oran AŞ'den satın alındığı ve 26.08.2008 tarihinde Erdinç Tufanoğlu'na satış suretiyle devredildiği, birleştirilen 2009/79 Esas sayılı dosyada ise dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümün davalı ... tarafından 10.09.2004 tarihinde Kızılay'dan satış suretiyle devralındığı, 23 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümün 11.10.1996 tarihinde dava dışı Yılmaz Değer ve Ahmet Murat Selimoğlu'dan satın alındığı, 47 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün ise 16.07.1997 tarihinde muris tarafından davalı ...’ye bağış suretiyle devredildiği, davalı ...'nın sağ olduğu, davacı ve davalı dışında mirasçının bulunmadığı, bu nedenle taraf teşkilinde sorun olmadığı, işin esasının incelenmesi gerektiği, davalı ...'nin asıl davada muristen temlik aldığı 3 ve 44 numaralı bağımsız bölümler için bedel ödediğine ilişkin savunmasını ispat edemediği, murisin taşınmazları satması için ekonomik ihtiyaç içinde olmadığı, davalının taşınmazları satın almaya yeterli ekonomik gücünün bulunmadığı, taşınmazların keşfen belirlenen değerleri ile akitte gösterilen değerleri arasında fark bulunduğu, asıl davada mal kaçırma iradesinin bulunduğunun anlaşıldığı, buna karşın 2009/225 Esas sayılı birleştirilen davada 17 numaralı bağımsız bölümde muris tarafından bir temlikin yapılmadığı, davalının dava dışı şirketten satın alıp dava dışı kişiye sattığı, haliyle iptal ve tescil isteğinin dinlenemeyeceği, tenkis koşullarının da oluşmadığı, birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada 3 parsel ve 23 parsel sayılı taşınmazlardaki 6 numaralı bağımsız bölümlerin muristen devredilmediği, davalının dava dışı dernek ve kişiden satın aldığı, muristen bir temlikin bulunmadığı, haliyle iptal ve tescil isteğinin dinlenemeyeceği, 47 parsel 7 numaralı bağımsız bölümün muris tarafından bağış suretiyle devredildiği, bağış olması nedeniyle muris muvazaasına konu edilmesinin mümkün olmadığı, haliyle iptal ve tescil isteğinin dinlenemeyeceği, ancak bu taşınmaz yönünden de tenkis koşullarının oluşmadığının anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davalı-birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Asıl ve birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davalı-birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; asıl davanın reddine, birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davanın ise kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının evlilik öncesinde ailesinin maddi durumunun iyi olması nedeniyle mal varlığına sahip olduğunu, ayrıca davalının psikolog olarak uzun yıllar çalışması sonucu ciddi kazanç elde ettiğini, ailesinden ciddi miktarda miras kaldığını, dava konusu taşınmazları kendi kazancı ve ailesinin desteği ile edindiğini, tanıkların da bu hususu doğruladıklarını, murisin ise para sıkıntısı içerisinde olduğunu ve sürekli çevresinden borç aldığını, davalı ve ailesinin murise yüklü miktarda borç para verdiğini, murisin ekonomik kriz içerisinde olduğunu, bu nedenle davacının kardeşi ve murisin diğer çocuğu ....’ın mirası reddettiğini, murisin davalı ve ailesinden almış olduğu borçların karşılığı olarak taşınmazlarını eşine sattığını, davalının taşınmaz bedellerini eşine ödediğini, dava konusu taşınmazların bedeli ödenerek satın alındığını, birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davanın reddine karar verilse de Mahkemece harcın tamamlatılmaması ve bu nedenle de davalı lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, yine birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazdaki C3 -Blok 17 nolu bağımsız bölümün muris tarafından davalı oğluna bağışlandığı halde tapu kaydında satış gösterildiğini, ...’in 1967 doğumlu olduğunu, dava konusu taşınmazın ... adına tescil edildiği tarihin ise 23.10.1985 olduğunu, bu tarihte davalının öğrenci olup geçiminin babası tarafından karşılandığını, ...’in bu taşınmazı satın alacak gelire sahip olmadığını, yapılan temlikin muvazaalı olduğunun açık olduğunu, tanıkları da murisin çocuklarına bedelsiz olarak birer ev ve araba verdiğini söylediğini beyan ettiklerini, tüm bu hususlar göz önüne alındığında asıl davanın reddedilmesi, birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davanın ise kabul edilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1926 doğumlu muris ...’nın 28.07.2008 tarihinde öldüğü, geriye ikinci eşi ... ile ilk eşinden olma çocukları davacı ... ve ...’ın kaldıkları, ...’nın muris Mustafa Şevki Vanlı’nın mirasını reddettiği ve geriye mirasçı olarak davacı ... ile davalı ...’nin kaldıkları, murisin maliki olduğu 6 parsel sayılı taşınmazdaki 44 nolu bağımsız bölümü 14.09.1995 tarihinde intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini, yine 6 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölümü 22.04.2008 tarihinde satış suretiyle davalı ...'ye devrettiği, dava konusu 7869 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki C3- Blok 17 nolu bağımsız bölümün dava dışı Or-An İnşaat A.Ş. adına kayıtlı iken 23.10.1985 tarihinde satış suretiyle davalı ...’ya devredildiği, ...’in de 26.08.2008 tarihinde taşınmazın intifa hakkını üzerinde tutarak çıplak mülkiyetini dava dışı ...'na satış suretiyle devrettiği, dava konusu 3 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölümün dava dışı Kızılay Derneği adına kayıtlı iken 10.09.2004 tarihinde satış suretiyle ...’ye devredildiği, dava konusu 23 parsel sayılı taşınmazdaki 6/B nolu bağımsız bölümün ...Değer ve .... adına kayıtlı iken 11.10.1996 tarihinde satış suretiyle ...’ye devredildiği, dava konusu 2697 ada 47 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümün muris adına kayıtlı iken 16.07.1997 tarihinde bağış suretiyle ... 'ye devredildiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

... vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 . maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 55.728,90 TL ve ayrı ayrı 478,50'şer TL olmak üzere toplam 56.685,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davalı- birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davacı ...’dan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen asıl ve Birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davacı- Birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davalı ... vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleştirilen 2009/79 Esas sayılı davada davalı- birleştirilen 2009/225 Esas sayılı davada davacı ...’dan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.