"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/6 E., 2023/59 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ile kadastro harici bırakılan yerin tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın dahili davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 169 ada 15 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro sırasında taşınmazın bir kısmının komşu 169 ada 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar içerisinde kaldığını, ayrıca taşınmazın içerisinde bulunan su kaynağının köy orta malı olarak yazıldığını öne sürerek kendisine ait bulunan bölümler tespit edilerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Dahili davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 27.11.2015 tarih 2014/293 E. 2015/423 K.sayılı kararıyla; çekişmeli 169 ada 14 ve 16 parsel sayılı taşınmazların sınırlarında bir değişiklik olmadığı, kadastro tespitinin de buna uygun şekilde yapıldığı, davacının kendisine ait olduğunu belirttiği su kaynağının yol boşluğu olarak bırakıldığı, su kaynağının bulunduğu tescil harici alanın davacı ... murisi tarafından uzun yıllardır kullanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı ... hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... ile dahili davalı ... yönlerinden davanın reddine, fen bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 109,56 metrekarelik bölümün davacı adına kayıtlı bulunan 169 ada 15 parsel sayılı taşınmaza ile birleştirilerek 1.223,20 metrekare olarak davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 10.10.2019 tarihli 2016/11015 Esas, 2019/6292 Karar sayılı kararıyla; davanın tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olduğu, yasal hasım olan Hazine ile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yöneltilmesi gereğine değinilerek bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak VerilenKarar
Mahkemenin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararıyla; davalılar ... ile ... ve davalı ... aleyhine açılan davalar yönünden temyiz edilmediğinden kararın kesinleştiği, davacıya ait 169 ada 15 parsel sayılı taşınmazın kuzeyinde bulunan kadastro tespiti esnasında yol boşluğu olarak bırakılan, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 109,56 m2'lik kısmın 15 parsel sayılı taşınmaz ile bir bütün olarak ve etrafının duvar ile çevrili olduğu halde davacı ... murisi tarafından yıllardan beri kullanıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile,
1-Davalı ... hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davalı ... ve dahili davalı ... hakkında açılan davanın reddine
3-Davacının dava konusu yol boşluğuna yönelik talebinin kabulüne, İzmir ili ... ilçesi, ... Mahallesi 169 ada 15 nolu parsel, 1.113,64 m2 miktarlı taşınmazın sınırında bulunan dosya arasında (A) harfi ile gösterilen 109,56 m2'lik yol boşluğundan ayrılarak bu yerin davacıya ait 169 ada 15 nolu parsel ile birleştirilerek söz konusu parselin 1.223,20 metrekare olarak davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde dahili davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
1.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıya ait yer ile tescil harici bırakılan bölüm arasında kot farkı bulunduğu halde bu durum dikkate alınmadan karar verildiğini, yasal ilan sürelerinin dolması beklenmeden karar verilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; zilyetlikle kazanım şartlarının davacı lehine oluşmadığını, davacının davasını ispatlayamadığını öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ile kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Davacı; temyize konu, İzmir ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde 2007 yılında yapılan kadastro sırasında "yol boşluğu" olarak bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır.
2. Mahkemece; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği için aranan şartların bulunduğu, davacıya ait taşınmaz ile bir bütün halinde kullanıldığı gerekçesiyle kabule karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; Kadastro Müdürlüğünden taşınmazın ne olarak tescil harici bırakıldığı, taşınmazın imar kapsamında alınıp alınmadığı sorulmamış, taşınmazın üzerindeki zilyetliğin başlangıcını ve sürdürülüş biçimini belirlemede en etkili yöntem hava fotoğrafları olduğu halde yetkin olmayan kadastro teknikerleri tarafından incelenip hiçbir tespit yapılamayan hava fotoğrafı değerlendirmesi hükme esas alınmış, bunun yanında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/4-5'inci maddesi gereğince usulüne uygun şekilde yasal ilan yapılmamış olup bu şekilde eksik araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi isabetsizdir.
3. O halde Mahkemece, öncelikle Kadastro Müdürlüğünden taşınmazın hangi tarihte ve ne vasıfla tescil harici bırakıldığı, taşınmazın imar planı kapsamında olup olmadığı da İlçe ve Büyükşehir Belediye Başkanlıklarından sorulmalı, Harita Genel Müdürlüğü WEB sitesinin harita sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya arasına alınmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre dava tarihinden (imar planı içerisinde ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı dönemlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının en az üç tanesi tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden, bu fotoğraflardan yararlanılarak üretilmiş memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ise ilgili kurumlardan getirtilmeli, komşu taşınmazlara ait kadastro tutanakları, hükmen oluşmuş iseler mahkeme dosyaları celp edilmelidir.
4. Bundan sonra, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, kadastro harici bırakılmadan önce de yol olup olmadığı, kadim yol olup olmadığı, özellikle imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, uydu fotoğraflarında görülen binanın davacı tarafından yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne zaman yapıldığı ve dava konusu edilen yerin içerisinde bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle oluşan çelişkilerin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.
5. Ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan nizalı taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, taşınmazın hali hazırda yol olarak kullanılıp kullanılmadığını, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazın sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; Mahkeme hakiminin taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.
6. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden taşınmazın kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çift hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, taşınmazın öncesinde kadim yol olup olmadığı, yoksa boş (hali) nitelikte mi bulunduğu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, uydu fotoğraflarında görülen binanın hava fotoğraflarında bulunup bulunmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.
7. Fen bilirkişisine keşfi takibe, bilirkişi ve tanık sözlerini denetlemeye imkan verir krokili rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra taşınmazın öncesine ait niteliği doğru şekilde belirlenerek imar-ihya gerektirmeyen yerlerden olması halinde 20 yıllık zilyetlik süresinin dava tarihine (ya da imar planı içine alınması) kadar gerçekleşmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
8.Öte yandan, TMK'nın 713/4-5'inci maddesinde belirtilen gerekli ilanların (internet üzerinden) mutlak surette yapılarak yararı olan kişilere itiraz hakkı tanınmalıdır.
Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar Hazine ve ... Belediyesi vekillerinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı Belediyeye iadesine,
Temyiz eden dahili davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
17.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.