Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2201 E. 2024/4544 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, hak düşürücü süre ve husumet yönünden davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalıların bir kısmı hakkında husumet yokluğu, diğerleri hakkında ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/943 E., 2022/1517 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul-Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pazar(Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/96 E., 2022/16 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asli müdahil vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar ... ve müşterekleri vekili ile Davacı ... vekili ayrı ayrı sundukları dava dilekçelerinde; Rize ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 128 ada 1, 131 ada 10, 126 ada 16, 174 ada 66, 139 ada 17, 176 ada 98, 176 ada 124, 126 ada 52, parsel ve ... köyünde bulunan 128 ada 2, 128 ada 3, 132 ada 22, 132 ada 2, ... Köyünde bulunan 180 ada 6, 180 ada 7 nolu parsellerin davacıların annesi Ayşe ile davalıların babaları ...’nin babaları olan ...’den intikal ettiğini belirterek, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, davalılardan ... ve ... adına tespit edilen taşınmaz bulunmadığını, çekişmeli 176 ada 98 parsel sayılı taşınmazı ...’nin kayınpederinden satın aldığını, 126 ada 16,131 ada 10, 128 ada1 parsel sayılı taşınmazların ...’nin diğer eşinden olma çocukları tarafından davalılara bırakıldığını, 126 ada 16,131 ada 10, 176 ada 66 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakandan intikal etmediğini, ... tarafından orman/çalılıktan ihya edildiğini, 180 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların dava dışı malikleri bulunduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların bir kısmının kök mirasbırakan ...'den intikal ettiği, taşınmazların ...'nin sağlığında mirasçılarına bağışlanmadığı ya da taksime konu edilmediği , mirasbırakanın ölümünden sonra da mirasçıları arasında taksim işleminin yapılmadığı gerekçesi ile ... köyü 176 ada 66 parsel, 139 ada 17 parsel, 176 ada 124 parsel, 126 ada 52 parsel, ... Köyü 180 ada 6 parsel, 180 ada 7 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının davacıların miras hissesi nispetinde iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline, kalan payların tespit malikleri üzerinde bırakılmasına, ... köyü 128 ada 1 parsel, 131 ada 10 parsel, 126 ada 16 parsel ve 176 ada 98 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...'den kalmadığı, davalıların mirasbırakanı tarafından satın alındığı, bu durumda davacıların terekeden gelen bir haklarının bulunmadığı gerekçesi ile 128 ada 1 parsel, 131 ada 10 parsel, 126 ada 16 parsel ve 176 ada 98 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine, ... Köyünde bulunan 128 ada 2, 3 parsel, 132 ada 2, 22 parsel sayılı taşınmazlar bakımından ise davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkemece dava konusu edilen parsellerden ... köyü 176 ada 98, 128 ada 1, 126 ada 16 ve 131 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verildiğini, kabul edilen parsellere ilişkin olarak verilen karara herhangi bir itirazlarının bulunmadığını, reddedilen parsellerle ilgili kararın hatalı olduğunu, iş bu parsellerle ilgili satın alma yapıldığı iddiasının ispatlanamadığını, tanıkların tamamının çekişmeli taşınmazların kök muris ...'den kaldığını beyan ettiklerini, bazı arazilerle ilgili satın alma olduğu ifade edilmiş ise de bu konuda kesin bilgi verilemediğini, arazilenin satın alındığı iddia edilen aileden olan tanık Yaşar Zenginal'ın beyanlarında satın alınan arazilerden bahsettiğini ancak 126 ada 16 parsel sayılı taşınmazın muris ...'nin ilk eşinden kalma olduğunu açık ve net olarak belirttiğini, iş bu tanığın 126 ada 16 parselle ilgili beyanlarına itibar edilmesi gerektiğini, satın alındığı iddia edilen taşınmazların tamamının esasında muris ...'den kaldığını, satın alma olayını doğrulaşan hiçbir kanıt ve belge sunulamadığını, kaldı ki yaklaşık 24 dönüm gibi büyük bir alana sahip 126 ada 16 parsel sayılı taşınmazın herhangi bir belge düzenlenmeden satın alınmasının mümkün olmadığını, davalı tarafın satın alma olayını ispatlamakla yükümlü olduklarını, dava konusu 176 ada 98, 128 ada 1, 126 ada 16 ve 131 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar yönünden müvekkilleri lehine kabul kararı verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla, ilk derece mahkemesi kararının iş bu taşınmazlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalılar adına kayıtlı ... Köyü 174 ada 66, 176 ada 124, 126 ada 52 ve 139 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, tapu iptali ve tescil davlarının tapu malikine karşı açılması gerektiğini, burada husumetin tapuda malik olarak gözüken kişiye yöneltilmesinin zorunlu olduğunu, aktif takdirde davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, dava konusu 126 ada 52 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğunu ancak dava dilekçesinde kendisinin davalı olarak gösterilmediğini, dahili davalı sıfatıyla davaya dahil edildiğini, oysa ki dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen bir kişinin sonradan dahili davalı veya buna benzer ibarelerle davaya katılmalarının veya taraf haline getirilmelerinin mümkün olmadığını, dahili dava yoluyla kimseye taraf sıfatı kazandırılamayacağını, müvekkili ... aleyhine yöntemince açılmış bir dava bulunmadığını, kaldı ki eldeki davanın kadastrodan kaynaklanması nedeniyle hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu süre geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayalı olarak dava açılamayacağını, ... açısından davanın aynı zamanda hak düşürücü süre içerisinde de açılmadığını, dolayısıyla dava konusu 126 ada 52 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;

1.... Köyü 128 ada 2 ve 3 ile 132 ada 2 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar ile ... köyü 180 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların istinaf konusu yapılmadıkları,

2.Tapu iptali ve tescil davalarının dava konusu taşınmazların dava tarihindeki tapu malik yada malikleri, bu kişilerin ölmüş olmaları halinde ise mirasçıları hasım gösterilmek suretiyle açılmaları gerektiği, dava dilekçesinde ... davalı olarak gösterilmiş ise de, adı geçen davalının dava açılmadan yaklaşık sekiz yıl önce 2009 yılında vefat ettiği, dolayısıyla adı geçen davalı yönünden ölü kişiye karşı dava açıldığı, kaldı ki davalı ... adına kayıtlı tüm taşınmazların eldeki dava açılmadan önce diğer davalı ...'ye devredildiği, dava tarihi itibariyle davalı ... ya da mirasçıları adına ve yine davalı ... adına kayıtlı herhangi bir taşınmaz bulunmadığı, yine dava konusu 126 ada 52 parsel sayılı taşınmazın dava tarihinde davalı ... adına kayıtlı olduğu ancak adı geçen davalının dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmediği, davalı ... ile diğer davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı da bulunmadığı, dolayısıyla başlangıçta davalı olarak gösterilmeyen ...'nin sonradan dahili dava yoluyla davaya dahil edilmesinin mümkün bulunmadığı, hal böyle olunca davalı ölü ... ve mirasçıları, ..., ... ve ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, kaldı ki davalı ... adına kayıtlı 126 ada 52 parsel sayılı taşınmaz yönünden on yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiği,

2.Mahkemece dava konusu ... Köyü 126 ada 16, 176 ada 98, 131 ada 10 ve 128 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden esastan red, 174 ada 66, 176 ada 124, 126 ada 52 ve 139 ada 17 parsel sayılı taşınmazlar yönünden de esastan kabul kararı verilmiş ise de, dosyada mevcut kadastro tutanaklarının 08.08.2007 tarihinden geçerli olmak üzere askı ilanına çıkartıldığı, ilk gün hesaba katılmadan yapılan hesaplama sonucunda otuz günlük askı ilan süresinin 07.09.2007 tarihinde dolduğu, bu tarihin herhangi bir resmi tatil gününe isabet etmediği, kadastro tutanaklarının arka kısımlarında yazılı kesinleştirme tarihlerinin hatalı olmasının da esasa bir etkisinin bulunmadığı, dolayısıyla on yıllık hak düşürücü sürenin 07.09.2017 tarihine denk geldiği, yine bu tarihin de herhangi bir tatil gününe isabet etmediği, asıl davanın 08.09.2017, birleşen davanın ise 11.09.2017 tarihinde açıldığı, yani kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile asıl ve birleşen davaların açıldıkları tarihler arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü sürelerin dolduğu, hal böyle olunca iş bu taşınmazlar yönünden açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği,açıklanarak HMK'nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince yeniden hüküm tesis edilmesine karar verilmiş ve istinaf taleplerinin kabulü ile kararın kaldırılmaına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, ... Köyü 126 ada 16, 126 ada 52, 128 ada 1, 131 ada 10, 139 ada 17, 174 ada 66, 176 ada 98 ve 176 ada 124 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,128 ada 2 ve 3 ile 132 ada 2 ve 22 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, 180 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile payları oranında davacılar adına tesciline kalan payların mevcut tapu malikleri üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili davalılar ... ve müşterekleri vekili ve davalılar ... ve ... ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 10 yıllık hak düşürücü sürenin hesabında tapu kaydında yazılı tarihin esas alınması gerektiğini, kadastro tespit tutanaklarının incelenmesine izin verilmediğini, kadastro tutanağının kesinleşme tarihinin 11.09.2007 olduğunu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığını, kayıt maliklerinin davaya dahil edildiğini, davaya cevap verme, delil sunma ve dinlenilme hakkına sahip olduklarını, kabul edilen parseller yönünden rakamsal hatalar bulunduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

Davalılar ... ve müşterekleri vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri üzerinden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın düzeltilmesini ya da bozulmasını istemiştir.

Davalılar ... ve ... ... vekili temyiz dilekçesinde; kabul kararı verilen ... Köyü 180 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar davada bulunan davalıların mirasbırakanları arasında paylaştırıldığını, ...’nun mirasbırakanı ..., ...’nin mirasırakanı ... ve ...'nin mirasbırakanı ...'nin pay sahibi olduğu taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında davalılar adına tescil edildiğini, mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ... ve ... ... ile ...'nin mirasçısı olan ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, ... ve ... ...’nin taşınmaz üzerinde bulunan payları hakkında karar verilmemesi ve yargılama giderlerinin üzerlerine bırakılmaması gerektiğini, istinaf mahkemesince ... ve ... ...’nin davaya dahil edilmelerinin sadece eleştiri konusu yapıldığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü, 14 üncü ve 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda, Rize ili, ... ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 16 ve 174 ada 66 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına; 139 ada 17, 176 ada 98, 176 ada 124 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına; 126 ada 52 parsel sayılı taşınmaz aynı nedenle ... adına; 128 ada 1, 131 ada 10 parsel sayılı taşınmaz aynı nedenle ... adına; ... köyü çalışma alanında bulunan 180 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, miras yoluyla gelen hak ve taksime dayanılarak 1/3'er paylı şekilde ..., ... ve ... adına; ... Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 3 ve 132 ada 22 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına; 128 ada 2 parsel sayılı taşınmaz aynı nedenle ... adına; 132 ada 2 parsel sayılı taşınmazın aynı nedenle ... adına tespit edilmiştir.

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili davalılar ... ve müşterekleri vekili ve davalılar ... ve ... ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur. temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Aşağıda yazılı 829,80 TL fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalılar ... ve müştereklerine iadesine,

Aşağıda yazılı 3.771,52 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... ...'dan alınmasına,

Dosyanın Pazar (Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Trabzon Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.07.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.