Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2238 E. 2024/3784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir mahkeme kararıyla davacıların mülkiyetine tesciline hükmedilen taşınmazın bir kısmının Hazine adına kayıtlı parsellerde kalması nedeniyle tapu iptali ve tescil ile tescil edilemeyen kısım için tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlar gözetilerek, davacıların mülkiyetine tesciline karar verilen taşınmazın davalı Hazine adına kayıtlı parselde kalan kısmı için tapu iptali ve tescile, dava dışı şirkete ait parselde kalan kısmı için ise tazminata hükmedilmesi doğru bulunarak yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/428 E., 2022/378 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı Hazine vekili, feri müdahiller ... ve diğerleri vekili ile feri müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu 54.574,31 m2’lik taşınmazın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı yoluyla adlarına tesciline ilişkin Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.1999 tarihli ve 1997/86 Esas, 1999/644 Karar sayılı, 11.03.2002 kesinleşme tarihli kararının infazı sırasında Kadastro Müdürlüğünün 13.01.2003 tarihli tescil bildirim beyannamesinde taşınmazın 31.575 m2’lik kısmının adlarına tescilinin sağlanabildiğini, 22.999,31 m2’lik kısmının ise afet evleri yapımı için 1132 no’lu Hazine adına tescilli ihdas parseli içinde kaldığını ve afet konutları yapılmak üzere imar uygulaması görerek 179 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 180 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 181 ada 1, 2, 3, 11, 12, 13, 14 parsel numaralarına, imar yolları, park ve yeşil alana gittiğini ileri sürerek adlarına tescil edilmeyen 22.999,31 m2’lik arazi içinde kalan ve davalı ... adına kayıtlı olan 1132 parsel sayılı taşınmazın imar görmesiyle oluşan 179 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 180 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 181 ada 1, 2, 3, 11, 12, 13, 14 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini, olmazsa 22.999,31 m2’lik kısmın dava tarihindeki değerinin yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden tahsilini talep etmişler; davacılardan Şuayip’in yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya katılmışlardır.

II. CEVAP

1.Davalı Hazine; dava konusu taşınmazların imar uygulaması sonucu Hazine adına tescil edildiğini, imar işleminin iptal edilmeden eldeki davanın dinlenemeyeceğini, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini belirtip davanın reddini istemiştir.

2.Davaya dahil edilen davalı ... Belediyesi; husumetin kayıt malikine yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazla bağlantısı bulunmadığını, eldeki davaya ihbar olunan olarak katıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

3.Davaya dahil edilen davalı ... ile feri müdahiller, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın evveliyatının 1132 sayılı ihdas parseli olup 1132 parsel sayılı taşınmaz ve imar uygulaması sonucu oluşan parsellerin davalı ... adına tesciline dayanak idari işlemlerin idari yargı tarafından iptali sağlanmadıkça eldeki davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 03.05.2016 tarihli ve 2015/17572 Esas, 2016/5389 Karar sayılı kararı ile; Hazine'nin Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/86 Esas, 1999/644 Karar sayılı tescil ilamının da tarafı olduğu, anılan ilamın Hazine bakımından bağlayıcı olduğu gözetilerek anılan tescil ilamında davacılar adına tescile karar verilen 22.999,31 m2'lik kısmın son imar uygulaması ile 1132 sayılı parselin sınırları içinde Hazine adına tescilli olması durumunda davacılar adına tesciline, değilse davacıların tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteği aynı Dairenin 07.11.2017 tarihli ve 2016/17579 Esas, 2017/8191 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, 09.01.2020 tarih, 2018/675 Esas, 2020/21 Karar sayılı karar ile; iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraflar ile feri müdahil temyiz isteminde bulunmuşlardır.

3. Dairenin 29.04.2021 tarihli ve 2020/1562 Esas, 2021/2683 Karar sayılı kararıyla; Çekişme konusu 22.999,31 m2'lik yerin son imar uygulaması ile 1132 sayılı parsel sınırları içinde olup olmadığının, 1132 parselin ifraz ve imar görmesiyle oluşan 607 ada 1 parsel içinde kalıp kalmadığının, ne kadarının bu parsel içinde kaldığının, 1425 parselin gitti parseli olan 608 ada 1 parselin bütün geldi parselleri getirtilip incelenerek dava konusu edilen yeri kapsayıp kapsamadığının, Mahkemece tazminata karar verilen kısmın ne şekilde 608 ada 1 parsel içinde kaldığının açıklığa kavuşturulup sonucuna göre karar verilmesi gerektiği; iptal tescil, olmazsa tazminat isteğiyle davalı ... Hazinesine karşı açılan eldeki davada bilahare davanın Sarıçam Belediyesi ile Özelleştirme İdaresine ihbar olunduğu, Özelleştirme İdaresinin davalı yanında davaya müdahil olmak istediği ve Mahkemece 15.01.2019 tarihli duruşmada feri müdahilliğine karar verildiği, Sarıçam Belediyesinin de husumet itirazında bulunup ihbar olunan olarak davaya katıldığı Mahkemece, hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmayan Sarıçam Belediyesi ile Özelleştirme İdaresine karar başlığında davalı olarak yer verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, davalı Hazine vekili ve fer'i müdahil ... vd. vekilinin karar düzeltme isteği Dairenin 13.10.2021 tarihli ve 2021/7521 Esas, 2021/5511 Karar sayılı kararıyla reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüyle, Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.10.1999 tarihli ve 1997/86 Esas, 1999/644 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile davacılar adına tesciline karar verilen 54.574,31 m2'lik taşınmazın davacılar adına tescil edilemeyen 22.999,31 m2'lik bölümünden davalı Hazine adına kayıtlı 607 ada 1 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalıp 24.01.2019 tarihli harita mühendisi bilirkişi raporunda (B2-a) ibaresi ile gösterilen 9.337,34 m2'lik ve (B2-b) ibaresi ile gösterilen 7,49 m2'lik kısımları bakımından davacıların payları oranında tapu iptali ve tescile, dava dışı şirket adına kayıtlı 608 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (B1) ibaresi ile gösterilen 11.482,68 m2'lik kısmının değeri olan 310.032,36 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili; feri müdahiller ... ve diğerleri vekili (eski hale getirme talepli) ile feri müdahil ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, hak düşürücü ve zamanaşımı süresinin geçtiğini, 1132 parselin afetzedeleri iskan etmek amacıyla ihdasen ... adına tescil edildiğini, imarla 179, 180 ve 181 adalara ayrıldığını, yol ve yeşil alana gittiğini, daha sonra tekrar imarla 607 ada 1 parsele gittiğini, imar uygulamalarına itiraz edilmediğini, idari yargıda dava açılmadığını, dava konusu taşınmazların kamu malı olduğunu, imar sonucu da Hazine adına tescil edildiğini, m2 birim fiyatının yüksek hesaplandığını, 608 ada 1 parselin dava dışı Şirket adına kayıtlı olduğu halde Şirketin davaya dahil edilmediğini, feri müdahillerin talepleriyle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmediğini, Hazinenin kusurunun bulunmadığını, bu nedenle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, eldeki davanın bozmadan sonra Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/282 Esas sayılı dosyası ile birleştirilip daha sonra tefrikle eldeki esası aldığını, birleştirmenin hatalı olduğunu, bozma kararında birleştirmeye ilişkin bir hüküm bulunmadığını, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/909 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan muarazanın giderilmesi davasının eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

2.Feri müdahiller ... ve diğerleri vekili; 06.02.2023 tarihinde yaşanan deprem felaketi nedeniyle herhangi bir hak kaybına uğranmaması açısından eski hale getirme talepli olarak temyiz isteğinde bulunduklarını, eldeki davanın konusu taşınmazlara ilişkin olarak açtıkları Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/282 Esas sayılı davasının eldeki dava ile birleştirilmesi gerektiğini, tefrik kararının hatalı olduğunu, Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/909 Esas sayılı davasının eldeki davada bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu yerlerle ilgili davacı taraf ile aralarında anlaşma olduğunu ve çakışan yerlerin kendilerine ait olduğunun kabul edildiğini, bu hususun eldeki davada değerlendirilmediğini, daha önceki Yargıtay incelemesinde de incelenmediğini, tek taraflı uygulama yapıldığını, bozma kararına uygun karar verilmediğini, eski ihdas parselinin gitti parselleri bilirkişi tarafından ortaya konulurken hata yapıldığını, keza davacıların ihdas parsellerinden gelen haklarına dayanan taleplerini gitti parsellerin yeni maliklerine de yöneltmeleri gerektiğini, tapu iptali ve tescil kararının hatalı olduğunu, infazının mümkün olmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

3.Feri müdahil ... vekili; mülkiyeti Hazine adına kayıtlı 607 ada 1 parsel sayılı taşınmazın özelleştirme kapsam ve programına alındığını ve tapu kaydındaki maliki değişmemiş olsa da 4046 sayılı Kanun'un 17/B maddesi gereğince Özelleştirme İdaresine devredildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tescil kararına dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705 inci maddesi; HMK'nın 95 inci ve devamı maddeleri; 09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

Mahkeme kararının feri müdahiller ... ve diğerleri vekili Av. ...'ya 29.01.2023 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen vekilin kararı 06.03.2023 tarihinde eski hale getirme istekli temyiz ettiği anlaşılmakla; 06.02.2023 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle 11.02.2023 tarihli ve 120 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi uyarınca kanun yollarına başvuru süresi 06.02.2023 tarihi (bu tarih dahil) ile 06.04.2023 tarihi (bu tarih dahil) arası durdurulmuş ve 05.04.2023 tarihli ve 139 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile durma süresi bazı iller ile ilçeler için 01.05.2023 tarihine (bu tarih dahil) kadar uzatılmış olup Adana ili yukarıda belirtilen 120 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi kapsamında kaldığından feri müdahiller ... ve diğerleri vekilinin temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin kabulüyle davalı ve feri müdahillerin temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yollamasıyla, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesinde yer ... sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonucunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. "Usulü kazanılmış hak" olarak tanımlayacağımız bu müessese mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esas çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirir. (09.05.1960 tarihli 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı).

Dosya içeriği ve toplanan delillerden, Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/86 Esas, 1999/644 Karar sayılı, 12.10.1999 tarihli kararına göre; eldeki davanın davacıları tarafından davalılar ..., ... Köyü ve Orman İdaresi aleyhine 27.01.1997 tarihinde açılan davada davacıların, 251 parsel sayılı taşınmazı 1961 ila 1963 yıllarında taşlık ve çalılıktan imar ihya ederek 50 dönümlük yeri tarla haline getirdiklerini ileri sürerek dava konusu yere son parsel numarası verilerek adlarına tescilini istedikleri, Mahkemece 12.10.1999 tarihinde, davanın kabulü ile Adana ili, Yüreğir ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kayıtlı doğusu ..., batısı çalılık ve kayalık, kuzeyi ..., güneyi yol ile çevrili, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 20.07.1998 tarihli raporda sarı ile boyalı 54.574,31 m2’lik yerin 6 pay kabul edilerek 1’erden eşit olarak davacılar adına tapuya tesciline karar verildiği, anılan kararın derecattan geçerek 11.03.2002 tarihinde kesinleştiği, bu karar uyarınca taşınmazın 31.575 m2’lik kısmının hükmen davacılar adına tescil edildiği, geriye kalan kısmının Afet Toplu Konut Yerleşim Planı yapılması amacı ile ihdasen davalı Hazine adına kayıtlı olan 1132 parsel sayılı taşınmaz (163.048,89 m2- arsa) içerisinde kalması nedeniyle kararın infaz edilemediği, daha sonra imar planına göre yapılan ifraz çalışması sonucunda 1132 parsel sayılı taşınmazın muhtelif ada ve parsellere ayrıldığı, harita mühendisi bilirkişiden alınan 24.01.2019 tarihli rapor ile 28.02.2022 ve 23.05.2022 tarihli ek raporlara göre, dava konusu taşınmazın (B1) ibaresi ile gösterilen 11.482,68 m2'lik kısmının dava dışı ... Anadolu İnşaat Anonim Şirketi adına kayıtlı 608 ada 1 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı, (B2-a) ibaresi ile gösterilen 9.337,34 m2'lik ve (B2-b) ibaresi ile gösterilen 7,49 m2'lik kısımlarının ise davalı Hazine adına kayıtlı 607 ada 1 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekili, feri müdahiller ... ve diğerleri vekili ile feri müdahil ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye onama harçlarından 247,70 TL'nin temyiz eden feri müdahiller ... ve diğerlerinden, 427,60 TL'nin feri müdahil Özelleştirme İdaresi Başkanlığından alınmasına,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13 üncü maddesinin “j” bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.