"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/614 E., 2022/390 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul - Kısmen Ret
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacılar ile davalı ..., ..., ... ve ...'in mirasbırakanı ...'in kardeş olduğunu, davacıların mirasbırakan babaları ...’in, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payını kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak bir kısım davalıların mirasbırakanı olan oğlu ...’e satış yoluyla temlik ettiğini, temlik tarihinde 18 yaşında olan ...’in alım gücü bulunmadığını, ...’in de anılan payı eşit şekilde davalı şirket ile davalı ...’e muvazaalı olarak devrettiğini, taşınmazın kira bedellerini ...’in almaya devam ettiğini, davalı ...’ün, ...’in işvereninin akrabası olup davalı şirketin de ...’in tanıdığına ait olduğunu; dava konusu 2071 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 9 no’lu bağımsız bölümün kooperatif aidatlarının mirasbırakan tarafından ödenip ... adına tescil edildiğini; dava konusu 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ½ payının da parası mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle oğlu ... adına alındığını ileri sürerek dava konusu 206 ada 9 parsel ile 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ve 2071 parselde kayıtlı 9 numaralı bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ..., ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davalıların, mirasbırakan ...'in oğlu ...’in eş ve çocukları olup davacıların baskısı üzerine ...’in intihar ettiğini, dava konusu 2071 parselde kayıtlı 9 no’lu bağımsız bölüm ile 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmazları ...’in dava dışı kişilerden kendi parasıyla edindiğini, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın ise çıplak mülkiyetinin mirasbırakan tarafından ...’e devredildiğini, ...’in de anne babasıyla yaşayıp onlara baktığını, ...’in borçları nedeniyle bu taşınmazı diğer davalılara sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... Limited Şirketi vekili ile davalı ... cevap dilekçesinde; iddiaların yersiz olup ... ile yakınlıkları bulunmadığını, tapu kaydına güvenen iyiniyetli 3. kişi olduklarını, taşınmazı satın aldıklarında satıcıya binayı tahliye etmesi için süre tanıdıklarını ve yıl başına kadar kiraları almasına rıza gösterdiklerini; aşamalarda dava konusu taşınmazı 400.000,00 TL bedelle satın aldıklarının resmi senetle de sabit olup satış bedelini nakden ödediklerini, bedeller arasında fark bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.05.2016 tarihli ve 2014/524 Esas, 2016/244 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 2452 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile 2071 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı 9 no’lu bağımsız bölüm yönünden mirasbırakan tarafından temlik edilmediği, bu taşınmazlar bakımından 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı ... Limited Şirketi ve ... vekili ile davalı ... Türdönmez ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 22.09.2020 tarihli ve 2016/16545 Esas, 2020/4338 Karar sayılı kararıyla; kabul kapsamındaki dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden her ne kadar bir kısım davalının mirasbırakanı ...’in temlik tarihinde 18 yaşında olup mirasbırakan ...’in iradesinin terekeden mal kaçırmak olduğu anlaşılmakta ise de taşınmazın 1/4’er payını ...’den satış yoluyla edinen ikinci el davalı şirket ile davalı ...’ün iyiniyetli olup olmadıkları yönünden herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, bu hususta bir gerekçe de oluşturulmadığı görülmekle, öncelikle tarafların bildirdiği deliller değerlendirilip lüzumu halinde davacı tanıkları yeniden dinlenerek dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazda son kayıt maliki olan davalı şirket ile davalı ...’ün iyiniyetli olup olmadıklarının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılması ve sonucuna göre karar verilmesi, kabule göre de dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazda davalı şirket ile davalı ... adına kayıtlı pay oranları belirtilmeksizin ve davacıların miras paylarına ya da veraset ilamına atıf yapılmaksızın infazda tereddüt oluşturacak biçimde ½ payın tamamının iptali ile bu payın davacılar adına tesciline şeklinde hüküm kurulması da doğru olmadığı gerekçesiyle davalıların değinilen yönlerden yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1.Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ...'ün taraflara yakınlık durumu nazara alınarak taşınmazın muvazaalı devredildiğini bilebilecek durumda olduğu ve bu hususun tanık anlatımları ile de ispatlandığı kanaati ile 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz bakımından ...'e yapılan devirde ...'ün iyiniyetli sayılamayacağı, devrin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne; davalı ... Limited Şirketine yapılan devirde ise devrin muvazaalı olduğuna, davalının iyiniyetli olmadığına dair dosyada yeterli bir delil olmadığı gerekçesiyle bu davalı yönünden davanın reddine; dava konusu 2452 ada, 1 parsel sayılı taşınmaz ve 2071 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 9 numaralı mesken yönünden ise Mahkemenin 2014/524 Esas ve 2016/244 Karar sayılı ret kararının Yargıtay bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmesi nedeniyle bu talepler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
2. Mahkemenin 03.02.2023 tarihli tavzih kararıyla; davalı ... Türdönmez ve arkadaşları vekilinin tavzih talebi üzerine, kabulüne karar verilen taşınmazın bulunduğu yer, harç ve yargılama gideri yönünden hüküm değiştirilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili, davalı ... ve arkadaşları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalı ...'ün, bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'in gayri resmi patronu olduğunun tanık beyanları ile ispatlandığını, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan üç hacze rağmen davalı ... ve davalı şirket tarafından satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davalılar tarafından senette 400.000,00 TL olarak gösterilen bedelin ...'e ödendiğine dair bir belge bulunmadığını, devir tarihinden sonra kira bedellerinin kiracılar tarafından ...'in mirasçısı davalı ...'ye ödendiğini, davalı tarafın basiretli bir tacir gibi davranmadığını ileri sürerek Mahkemece reddedilen kısmın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tanıklarının davacıların yakın akrabası olduğunu ve bozma kararı öncesi beyanları ile bozma kararı sonrası alınan beyanları arasında çelişkiler bulunduğunu, kendi tanıkları ...'nın bozma kararı sonrası yeniden dinlenmediğini, davalıların dava konusu taşınmazı tapu kaydına güvenerek iyi niyetli iktisap ettiğini, resmi senette gösterilen değer ile keşfen belirlenen değerin birbirini desteklediği, bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'in intihar etmesi sonucu ev hanımı olan davalı ve üç küçük çocuğunu davalının evden çıkarmama nedeninin davalıların vicdanının elvermemesinden kaynaklandığını, kira bedellerini ödemeyen kiracılarla ilgili tahliye davası açtıklarını belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... ve arkadaşları vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün birinci bendinde kabulüne karar verilen taşınmazın adresinin doğru olmadığını, davalı ... ve arkadaşları yönünden davanın reddine karar verilmesine rağmen davalıların yargılama gideri, harç ve davacılar lehine hükmedilen vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, ayrıca kendi lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1. HMK'nın 305 inci maddesinde belirtildiği üzere, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyor ise, taraflarca hükmün icrasına kadar açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesi istenebilir. Maddenin ikinci fıkrası uyarınca taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılması, genişletilmesi ve değiştirilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, Mahkemece gerekçeli kararda davalılar ..., ..., ..., ... ve ... yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmuşken HMK'nın 305 inci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olacak şekilde 03.02.2023 tarihli tavzih şerhi ile yalnızca davalı ...'ün yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğru olmadığından tavzih kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1927 doğumlu mirasbırakan ...’in 03.03.2014 tarihinde ölümü akabinde eşi Remziye’nin de 20.03.2014 tarihinde ölmesi üzerine davacı kızları ..., ..., ... ile 29.09.2014 tarihinde ölen ve davalılar ..., ..., ... ve ...’nın mirasbırakanı olan oğlu ...’in mirasçı kaldıkları, dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 5066 parsel sayılı taşınmazın ½ payı mirasbırakan ... adına kayıtlı iken intifa hakkını üzerinde bırakarak payının tamamını 25.08.1989 tarihinde satış yoluyla 1971 doğumlu olan oğlu ...’e temlik ettiği, ...’in de anılan ½ payı, babası ...'in 03.03.2014 tarihinde ölümünden sonra 23.06.2014 tarihinde eşit şekilde 1/4’er paylarla aynı resmi senetle davalı Şirket ve davalı ...’a satış yoluyla temlik ettiği anlaşılmıştır.
3. Hükmüne uyulan 22.09.2020 tarihli bozma kararında, mirasbırakan ... tarafından bir kısım davalıların mirasbırakanı ...'e yapılan devrin terekeden mal kaçırmak amaçlı olduğu belirtilerek ikinci el olan kayıt maliki davalı Şirket ve davalı ...'ün iyi niyetli olup olmadıklarının araştırılması gerektiğine işaret edilmiştir.
4. Dairenin bozma kararı sonrası Mahkemesince dava konusu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazla ilgili davalı ... yönünden davanın kabulüne davalı Şirket yönünden davanın reddine karar verilmişse de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve kanuna uygun bulunmamaktadır.
5. Bir kısım davalıların mirasbırakanı ve davacıların kardeşi olan ...'in temyize konu 206 ada 9 parsel sayılı taşınmazı tarafların ortak mirasbırakanı ...'in ölümünden 3 ay sonra davalı Şirket ve davalı ...'e devrettiği, taşınmaz üzerinde üç tane haczin bulunduğu ve davalıların bu hacizlerin hukuki sonuçlarını bilerek taşınmazları devraldığı, davalı ... ve şirket vekili tarafından taşınmazda kiracı olarak oturan kişilere çekilen 11.02.2016 tarihli ihtarnamede 'müvekkillerimiz tarafından eski mal sahibinin yasal mirasçıları ile yapılan hesap mutabakatı ve geriye dönük hesap incelemesinde (Kasım 2015, Aralık 2015, aralık 2016) geçmiş aylara ilişkin ... TL kira bedellerini ödemediğiniz anlaşılmıştır' bilgisine yer verildiği, oysa taşınmazın 23.06.2014 tarihinde devredildiği, bu tarihten sonraki kira ödeme bilgilerinin eski malike sorulmadan tespit edilmesi gerektiği, ...'in mirasçısı davalı ...'nin aktif malvarlığı bilgisi bulunmamasına rağmen hesabına yatırılan kira bedelleri, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 09.12.2015 tarihli yazısı ekinde ki, Mahkemenin istemi üzerine yapılan yoklama üzerine oluşturulan 13.11.2015 tarihli Elektronik Yoklama Fişinde dava konusu taşınmazda kiracı olarak yer alan ... ve ... firmalarının acenteliğini yapan iş yerinin 2.000,00 TL kira bedelini ... hesabına havale yoluyla gönderdiği bilgisine yer verildiği, davalılar ... Limited ve ... vekilinin 24.05.2016 tarihli dilekçesinde davalı ... Limited Şirketin 1994 yılında ... tarafından kurulduğu, davalı ... ile ...'nin arkadaş olup birikimlerini birlikte değerlendirmek istediklerini bu nedenle taşınmazı gerçek değeri ile inşaat yapmak için birlikte satın aldıklarını, bir kısım davalıların dava konusu taşınmazda oturmaya devam etme nedenini ise ...'in intihar etmesi nedeniyle üç çocuğuyla tek başına kalan ve ev hanımı olan davalı ...'e insanlık borcu olarak belirttiği tespit edilmiştir.
6. Hal böyle olunca, temyize konu taşınmazın davalı Şirket ve ...'e devredilmesine rağmen taşınmazı devreden ...'in mirasçılarının dava konusu taşınmazda oturmaya devam ettiği, taşınmazdaki bağımsız bölümlerin kira bedellerinin ... mirasçısı davalı ... tarafından alındığı, dava konusu taşınmazın üzerinde üç tane icrai haczin bilinerek satın alınması, davalı ... ve davalı Şirketin taşınmaz bedelini elden ödediklerine dair beyanlarına itibar etmenin mümkün olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, davalıların iyiniyet savunmasına itibar edilemeyeceği, taşınmazı devreden ... ve devralan Şirket ile ...'ün el ve iş birliği içinde oldukları anlaşılmakla Mahkemesince davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmakla birlikte Şirket yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
7. Kabule göre de, davanın kabulüne karar verilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği yönünden temlik işleminde kayıt maliki ile el ve işbirliği içerisinde hareket eden davalı Şirket, davalı ... ve ... mirasçıları davalılar ..., ..., ... ve ...'in vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden birlikte sorumlu tutulmaları gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Mahkemenin 03.02.2023 tarihli tavzih kararının KALDIRILMASINA,
2.Davalılar ... ile ... Mühendislik İnşaat Limited Şirketi vekilinin ve davalılar ..., ..., ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE,
3.(5,6,7) nolu paragraflarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin yatırılan harçların yatıranlara iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.