"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/44 E., 2022/133 K.
DAVACILAR : ..., ..., ... vekilleri Avukat ...
BİRLEŞTİRİLEN DAVADA
ASLİ MÜDAHİLLER : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ...
ASIL VE BİRLEŞTİRİLEN
DAVADA DAVALILAR : ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...,...
HÜKÜM : Asıl ve Birleştirilen Dava Kabul
Taraflar arasında Mahkemesinde görülen kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve miras payları oranında tescil davasında verilen asıl ve birleştirilen davanın ve asli müdahillerin talebinin kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının kabul edilen kısmı yönünden onanmasına, reddedilen kısmı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, asli müdahiller vekili müdahale dilekçelerinde; davalıların mirasbırakanı ... ile kardeş olduklarını, kök mirasbırakanları ...'dan kalan ... ili, ... ilçesi, ... parsel, 138 ada 10 parsel, ... parsel, 145 ada 6 parsel, 153 ada 17 parsel sayılı toplam 7 adet taşınmazın kök mirasbırakan ...'dan miras kalmasına rağmen, yalnızca 1/8 pay sahibi olan davalıların mirasbırakanı ... adına haksız olarak tespit ve tescil edildiğini, mirasçılar arasında herhangi bir taksim sözleşmesinin yapılmadığını, davalılar tarafından ibraz edilen 16.12.1985 tarihli görüp gözetme senedinin resmi şekil şartlarını ve kök mirasbırakan ...'ın imzasını taşımadığını, senedin sıhhatini tasdik anlamına gelmemekle birlikte kök mirasbırakanlarına baskı ile imzalatılabileceğini, belge aslının ibraz edilmediğini, 142 ada 8 parsel sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ...'a hibe edilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptalini ve miras payları oranında adlarına tescilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların tamamının kök mirasbırakandan kalmadığını, kök mirasbırakan ...'ın sağlığında mirasçılarına satış ve bağış şeklinde paylaşım yaptığını, ölümünden sonra da tüm mirasçılar arasında taksim edildiğini, davacılar ...,... ile dava dışı ...'ın miras haklarından feragat ettiklerini, davacı ...'in de ... mevkiindeki tarlayı hakkına mahsuben aldığını, 142 ada 8 parsel sayılı taşınmazın kök mirasbırakan ... tarafından 16.12.1985 tarihli görüp gözetme senedine istinaden davalıların mirasbırakanları ...'a hibe edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, 135 ada 45 parsel yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer parseller yönünden tapu kayıtlarının iptaline ve miras payları oranında davalıların mirasbırakanı ile davacı, birleştirilen davacı ve asli müdahiller adına toplam 8 pay üzerinden tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 28.02.20211 tarihli ve 2010/2705 Esas, 2011/1045 Karar sayılı kararıyla; kök mirasbırakanın ölümünden sonra terekenin paylaşılıp paylaşılmadığı, davalılarca 142 ada 8 parsele uyduğu savunulan bakım ve gözetim senedinin hukukî yönünün tartışılmadığı, eksik araştırma ve yetersiz uygulama ile karar verildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile tereke 1344 pay kabul edilerek, 135 ada 45 parsel yönünden feragat nedeniyle reddine, diğer parseller yönünden kök mirasbırakan adına olan 966/1344 payın iptaline ve miras payları oranında davalıların mirasbırakanı ile davacı, birleştirilen davacı ve asli müdahiller adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından vekâlet ücreti yönünden, davalılar vekili tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.05.2017 tarihli ve 2017/1651 Esas, 2017/3145 Karar sayılı kararıyla; davalılar vekilinin esasa ilişkin temyiz başvurusunun reddine, davacılar vekilinin vekâlet ücretine ilişkin temyiz başvurusunun kabulüne, hükmün bu yönden bozulmasına karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararına Karşı Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.05.2017 tarihli ve 2017/1651 Esas, 2017/3145 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
D. Karar Düzeltme İsteminin Kabulü ve Üçüncü Bozma
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 19.10.2017 tarihli ve 2017/5085 Esas, 2017/6716 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece ikinci bozma kararına uyularak taraflar yararına usuli müktesep hak oluştuğu hâlde ikinci bozma kararında sözü edilen eksik incelemenin giderilmediği, usulüne uygun taksim araştırması yapılmadığı, 142 ada 8 parsele ilişkin davalılarca ileri sürülen bakım ve gözetim senedinin hukuki değerlendirilmesinin yapılmadığı gerekçesiyle davalıların karar düzeltme isteğinin kabulüne, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.05.2017 tarihli ve 2017/1651 Esas, 2017/3145 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
E. Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemece, üçüncü bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda 24.04.2019 tarihli ve 2018/37 Esas, 2019/98 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulü ve kısmen reddine, tereke 13440 pay kabul edilerek 135 ada 45 parsel yönünden feragat nedeniyle reddine, 142 ada 8 parsel yönünden asıl, birleşen ve asli müdahil taleplerinin reddine, diğer parseller yönünden kök mirasbırakan adına olan 9828/13440 payın iptaline ve miras payları oranında davalıların mirasbırakanı ile davacı, birleştirilen davacı ve asli müdahiller adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
F. Dördüncü Bozma Kararı
Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 28.09.2021 tarihli ve 2021/2668 Esas, 2021/4775 Karar sayılı kararıyla; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile bozma gerekçelerine uygun olan hükmün 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaz haricindeki taşınmazlar yönünden onanmasına; davalılarca dayanak gösterilen ölene kadar bakım sözleşmesinin geçerlilik şartlarına uygun düzenlenmediği, davalıların, kök mirasbırakana baktıkları olgusunun ispatlanamadığı, davacıların payının verilmesi gerektiği gerekçesiyle 142 ada 8 parsel sayılı taşınmaz yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
G. Mahkemece Dördüncü Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/44 Esas, 2022/133 Karar sayılı kararıyla; bakım akdi başlığı altında düzenlenen sözleşmenin resmi şekil şartlarına uygun düzenlenmediği, bakım olgusunun davalılarca ispatlanamadığı gerekçesiyle 142 ada 8 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının 9828/13440 payının iptali ile miras payları oranında asıl ve birleştirilen davacılar ile asli müdahiller adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/44 Esas, 2022/133 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 142 ada 8 parselin davalılar mirasbırakanı ...'e hibesinin dayanağı olan bakım sözleşmesinin resmi şekil şartlarını taşıdığını, bakım sözleşmesi gereğince ...'in kök mirasbırakan ...'a ölene kadar baktığını, davacıların hiç köye uğramadığını, miras paylaşımı yapılmadığına ilişkin mahalli bilirkişilerin ve tanık beyanlarının gerçeğe aykırı olduğunu ileri sürerek Mahkemenin 12.10.2022 tarihli ve 2022/44 Esas, 2022/133 Karar sayılı kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 512 nci maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 532 nci ve 545 inci maddeleri,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 47.026,33 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
22.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...