Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2292 E. 2024/6170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekaletname ile yetkilendirilen kişinin vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davasında, inançlı işlem savunmasının ispatlanıp ispatlanmadığına dair uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, inançlı işlem savunmalarını destekleyecek yeterli ve geçerli delil sunamamaları ve davalı vekilinin yemin deliline başvurmaması gözetilerek, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve taşınmazın davacı adına tescilinin haklı olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1255 E., 2023/477 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/40 E., 2022/11 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda 12.11.2024 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalılar vekili gelmedi, temyiz edilen davacı ... vekili Avuka.... geldi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor dinelndikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı vekili, davacının 825 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı ...'in taşınmazda yola terk işlemlerini yaparak inşaata hazır hale getireceğini, taşınmaza değer kazandıracağını belirtmesi üzerine davacının Üsküdar 3. Noterliğinin 08.07.2007 tarih, 3253 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalıyı vekil tayin ettiğini, davacının akrabalarının davalı hakkında Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/394 Esas sayılı dosyasında vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayanarak dava açtıklarını, davacının bunun üzerine yaptığı araştırmada davalı ...'ın dava konusu 825 ada 8 parsel sayılı taşınmazı 16.07.2007 tarihinde davalı eşi ...'e devrettiğini öğrendiğini, davacının devirden haberdar olmadığını, satış bedelinin de ödenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin devir tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davalı tarafından davacı ve arkadaşları...,... ile ..... hakkında Anadolu Cumhuriyet Savcılığının 2017/180 sayılı soruşturma dosyasında şikayette bulunulduğunu, anılan kişilerin davalıya ait taşınmazların kendilerine devri için davalıyı tehdit ettiklerini, davacının 10 yıl önce sattığı yer için dava açtığını, taşınmazın davalıya ait olduğunu, 16.06.2005 tarihinde davalı ... tarafından bedeli ödenerek alındığını ancak davacı adına tescil edildiğini, daha sonra verilen vekaletnamenin taşınmazın davalıya ait olduğunu gösterdiğini, davacının davalı ...'ı 10 yıl içinde vekillikten azletmediğini, Kaynarca ilçesinde bulunan taşınmazlar için de iki ayrı dava açıldığını, 10 yıl boyunca davalı ...'nin de taşınmazı kimseye devretmediğini, açılan davanın kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 2017/119 Esas, 2020/226 Karar sayılı kararı ile; inançlı işlem savunmasının yazılı delille kanıtlanamadığı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 2020/1126 Esas, 2021/87 Karar sayılı kararı ile taraf ve tanık anlatımları ile Kaynarca Asliye Hukuk ve Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen davalar uyarınca davacı ile davalı ...'ın birbirlerini tanıdıkları, birlikte iş yaptıkları, davalının taşınmazın davacı adına tescil edildiği tarihe ilişkin 30.000,00 TL bedelli banka makbuzu ibraz ettiği, davacının kardeşi olan Musa Deniz'in davalı ... aleyhine Kaynarca ilçesindeki taşınmazlar için açtığı tapu iptali ve tescil davasından sonra davacının bu davayı açtığı, davacının davalı ...'ı taşınmazın devrinden bu yana geçen sürede vekillikten azletmediği, buna göre öncelikle davalıların savunma çerçevesinde Beytullah'ın sunduğu banka makbuzu uyarınca 16.06.2005 tarihi öncesine ve sonrasına ilişkin davalının makbuzdaki hesabına yönelik hesap dökümlerinin dosya içerisine getirtilmesi gerektiği, bedelin davalı ... tarafından ödendiğinin kanıtlanması halinde ödeme belgesi ve vekaletnamenin yazılı delil başlangıcı olacağı, böylece davalıların savunmalarını tanıkla kanıtlayabileceği, ayrıca kabule göre de davalılara yemin hakkının hatırlatılmadığı, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiği gerekçesi ile karar kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan banka makbuzu dışında delil olarak değerlendirilebilecek banka kaydının olmadığı ve sunulmadığı, davalı tarafça yemin deliline başvurulmayacağına ilişkin beyanda bulunulduğu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek aldığını, tanıkların bu hususu beyanları ile doğruladığını, inanç ilişkisinin ispatlandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davalı ...'in taşınmazın bedelini kendisinin ödediği yönünde savunmasının bulunduğu, buna yönelik banka dekontu ibraz ettiği, bankadan gelen hesap ekstresinde davalı ...'ın taşınmazın davacıya satışı günü bankadan 30.000,00 TL çektiği, bir gün sonra ise aynı miktarda fon alımı yaptığı, davalıların savunmalarının ispatı yönünden yemin deliline başvurmayacaklarını belirtikleri, buna göre davalıların dayandıkları inanç ilişkisini ispatlayamadıkları, davacının verdiği vekaletname uyarınca da taşınmazın devri nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapmadıkları, davalı ... hakkında vekalet ilişkisi nedeniyle başka taşınmazlardan dolayı açılan ceza ve hukuk davalarının olduğu, davalıların evli oldukları, çıkar ve iş birliği içinde hareket ettikleri gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf isteğinin HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili süresine temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının 16.06.2005 tarihinde fon satışı yaptığını ve aynı tarihte ilgili fon karşılığının 30.000 TL'sini hesaptan çektiğini, ancak valor tarihinin fon alımı şeklinde daha sonra yapılan bir işlem gibi değerlendirildiğini, inançlı işlem savunmasının dekont, banka hesap hareketleri ve tanık beyanları ile kanıtlandığını, taşınmazın satış bedelinin davalı tarafından ödendiğini ancak geçici olarak davacı adına tescil edildiğini, davacının davalıyı vekillikten azletmediğini, davalının yüklenici olup muvazaalı bir işlemi eşi ile yapmayacağını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 504/1. ve 506. maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 825 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 16.06.2005 tarihinde davacı adına tescil edildiği, davacının Üsküdar 3. Noterliğinin 08.07.2007 tarih, 3253 yevmiye nolu vekaletnamesi ile davalı ...’ı vekil tayin ettiği, davalı ...’ın dava konusu taşınmazı 16.07.2007 tarihinde eşi olan diğer davalıya temlik ettiği, tarşınmazın 17.01.2016 ve 28.09.2018 tarihli tevhit ve ifraz işlemleri sonucu 825 ada 21 parsele gittiği, davalılar tarafından sunulan banka hesap hareketine ilişkin belgeye göre davalı ...’ın banka hesabından 16.06.2005 tarihinde 30.000 TL çekildiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ve özellikle davalı tarafından sunulan banka hesap dökümünün yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olmadığı gözetildiğinde davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 28.000.00 TL duruşma vekalet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına,

Aşağıda yazılı 18.238,77 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.11.2024 tarihinde kesin olarak oy birliği ile karar verildi.