"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/46 E., 2023/80 K.
HÜKÜM : Husumet Yokluğu Nedeniyle Ret - Esastan Ret
Taraflar arasındaki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili; mirasbırakan ...'ın 17.04.2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları olarak davacılar, eşi ..., ..., ..., ölen kardeşi ...'ın çocukları ..., ... ve ...'ın kaldığını,mirasbırakana ait İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesinde kain 3024 ada 6 nolu parselde bulunan taşınmazın üzerinde 8 daire mevcut olduğunu, kardeşi ...'in mirasbırakandan .... Noterliğinin 11.05.2011 tarihli ve 7576 yevmiye numaralı vekaletname aldığını, taşınmazın 50/203 hissesini ölü erkek kardeş ...'in eşi ...'a 07.06.2013 tarihinde 70.000 TL bedelle, 1109/2900 hissesini kendi eşi Huriye Yıldız'ın ablasının oğlu ... adına 135.000 TL bedelle satış yaptığını, kız kardeşi ...'nin .... Noterliğinin 13.03.2009 tarih, 5814 sayılı vekaletnameyle taşınmazın 1/8 hissesini ... ve ... isimi kişilere 16.09.2009 tarihinde 10.000 TL bedelle sattığını, taşınmaz üzerinde mevcut yapıların arsa vasfında göründüğünü, işlemin kız evlatları mirastan yoksun bırakma kastıyla yapılan muvazaalı işlem olduğunu, satış bedellerinin mirasbırakana verildiğine dair belgenin bulunmadığını ileri sürerek taşınmazda davalı ... ve ... adlarına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tesciline, davalı Miyasenin vekaleten yaptığı satışın bedelinin taşınmazın satış günündeki değeri ve faizleriyle birlikte miras payları oranında davalıdan alınarak davacılara ödenmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... vekili; ...'ye karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle ret edilmesi gerektiğini, zamanaşımının dolduğunu, satışın gerçek satış olduğunu, kalan satış bedellerinin mirasbırakanın ihtiyaçları için kullanıldığını, ...'nin sadece satışa aracılık ettiğini, davalı ...'nin mirasbırakanın oğlu Nezimet'in eşi olduğunu, taşınmaz üzerindeki yapıyı mirasbrakanla inşa ettirdiklerini, ekonomik katkılarının olduğunu, altın ve değerli takılarını bozdurup kayınpederi olan mirasbırakana verdiğini, ...'ın borçlarına karşılık taşınmazdan hisse verdiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1-İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/04/2016 tarihli ve 2015/153 Esas, 2016/72 Karar sayılı kararıyla; tüm mirasçıların birlikte dava açmaları aksi taktirde davanın terekeye atanacak temsilci marifetiyle yürütülmesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 14.10.2019 tarih 2016/12487 Esas, 2019/5219 Karar sayılı kararıyla; kayıt maliki Ayşenin ve Oktayın 3. kişi olması sebebiyle ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması talepleri yönünden verilen kararın isabetli olduğu ancak miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek payları oranında dava açabilecekleri, Mahkemece muvazaa talebi yönünden inceleme yapılmadığı belirtilerek muris muvazaası yönünden iddianın incelenerek delillerin toplanması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişme konusu arsa nitelikli taşınmazın, dava tarihi olan 28.04.2015 tarihi ve mirasbırakanın vefat tarihi 17.04.2015 itibariyle toplam değerinin 1.263.744 TL hesaplandığı, davanın ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptal, tescil, davalı ... yönünden ise tazminat istemine ilişkin olduğu, davacıların talebinin dava dışı ...'ın vekalet görevinin kötüye kullanarak mirasbırakandan aldığı vekaletnameyle taşınmazın 50/203 hissesini davalı ...'a, 1109/2900 hissesini ...'e muvazalı olarak sattığı ileri sürülmüş olup bozma kararı uyarınca muvazaa iddiası yönünden; dinlenen tanıkların mirasbırakanın gelir durumunun iyi olmadığını, borçlarının olduğunu, taşınmazın bir bölümünü satarak borçlarını ödediğini ifade ettikleri, mirasbırakanın mal kaçırma kastı iddiasının ispatlanamadığı, muvazaa şartlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın ... ve ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve katılma yoluyla bir kısım davalılar vekili Av. ... temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamına uyulduktan sonra aynı kararın verilemeyeceğini, terekeye temsilci atanması için süre verilmesi gerektiğini, davalılar ... ve ... yönünden verilen kararın bozulması gerektiğini, satışın gerçek değerin onbeşte birine yapıldığını, bedeller arasında açık orantısızlık olduğunu, tüm malvarlığını devretmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili Av. ... özetle; maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bu yönden düzeltilmesini talep etmiştir.
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, bozma ilamına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davanın tüm davalılar yönünden reddi gerektiği ve kararın sonucu itibariyle doğru olmasına göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle
Davacılar vekili ile bir kısım davalılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle hükmün ONANMASINA
Aşağıda yazılı 247,70 TL temyiz giderinin ayrı ayrı temyiz edenelere yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
03.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.