Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2438 E. 2025/266 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalı oğlunun kayınbiraderine yaptığı ve kayınbiraderinin de daha sonra davalıya yaptığı taşınmaz satışının muvazaalı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın taşınmazını, ölümünden kısa süre önce oğlunun kayınbiraderine düşük bir bedelle satması ve kayınbiraderinin de daha sonra bu taşınmazı yine düşük bir bedelle davalı oğluma satması, satış bedellerinin taşınmazın gerçek değeriyle arasında fahiş fark bulunması, davacının mirasbırakanla görüşmemesine rağmen davalının mirasbırakana bakması gibi olgular muvazaa iddiasını destekler nitelikte görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/526 E., 2023/808 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/59 E., 2022/269 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.01.2025 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde, temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat ... geldiler. Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan babası ...’ün maliki olduğu 210 ada 10 parsel sayılı taşınmazını, önce davalı oğlunun eşi ...’in abisi ...’e satış suretiyle devrettiğini, ...’in de taşınmazı mirasbırakanın ölümünden sonra davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, davacının 2000’li yıllardan murisin ölümüne dek murisle görüşmediğini, annesi ...’nin 2000 yılında kanser hastalığına yakalandığını ve tedavi giderlerini karşılamakta zorlandıklarını, bu nedenle murisin dava konusu taşınmazı 25.000.000.000,00 ETL bedelle ...’e sattığını, satış tarihinde taşınmaz üzerindeki binanın inşaat halinde olduğunu, ata topraklarına sahip çıkmak için, dava konusu taşınmazı 16.10.2009 tarihinde 60.000,00 TL bedelle ...’den satın aldığını, daha sonra da taşınmaz üzerindeki binanın inşaatının kendisi tarafından tamamlandığını, murisin temlik dışı başka taşınmazlarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.10.2021 tarihli, 2020/133 Esas, 2021/225 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın muris tarafından 12.10.2001 tarihinde dava dışı ...’e satıldığı, ...’in de 16.10.2009 tarihinde taşınmazı davalıya satış suretiyle devrettiği, tarafların murislerinin 2002 yılında öldüğü, dava konusu taşınmazın ...’e satıldığı tarihte davalının anne ve babası ile aynı evde ikamet ettiği, annesi ...’nin kanser hastası olduğu, dava konusu taşınmazın tarafların annesi ...’nin tedavi giderlerinin karşılanması amacıyla satıldığı, davacı tarafça muvazaa iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Kaldırma Kararı

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28.01.2022 tarihli ve 2022/50 Esas, 2022/178 Karar sayılı kararıyla; UYAP’tan alınan takbis kayıtlarından, murise ait aktif ve pasif taşınmazların bulunduğunun anlaşıldığı, yazılan müzekkereye rağmen murise ait pasif taşınmaz kayıtlarının gönderildiği, murisin aktifinde olan 149 ada 47, 50, 53 parsel, 135 ada 89 parsel ile 148 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ait tedavüllü tapu kayıtlarının dosya içerisine alınmadığı, temlik tarihi olan 12.10.2001 tarihindeki murise ait aktif taşınmazlar belirlenip bu taşınmazlarda uygun bilirkişilerle keşif yapılarak temlik tarihi itibarıyla murisin tüm malvarlığı değeri bulunarak temlik olan taşınmazın tüm malvarlığı içerisindeki oranı tespit edilip diğer delillerle birlikte murisin gerçek amacının ne olduğunun değerlendirilmesi gerektiği,ayrıca yapılacak keşif ile bulunacak temlik oranı, davacı tanığı ...'in beyanı, taşınmazı 2001 yılında muristen temlik alan ...'in davalının kayın biraderi olmakla 2001 yılındaki tapu satış değeri ile gerçek değer arasındaki misli fark olması, taşınmazı 2001 yılında 25.000 TL'ye aldım demesine rağmen taşınmazın bu tarihteki gerçek değerinin 80.010,00 TL olması yine taşınmazı 60.000 TL'ye 2009 'da davalıya sattığını bedelini elden aldığını beyan etmesine rağmen satış tarihi itibarı ile alınan bilirkişi raporuna göre taşınmazın gerçek değerinin 262.114,00 TL olması, 2001 yılında taşınmazı temlik alan ...'in taşınmazı hiç kullanmayıp taşınmazı satan muris ile davalının bu taşınmazda hiçbir bedel ödemeden oturmaya devam etmesi, davalının tedavi masrafı için taşınmazı murislerinin ...'e sattığını iddia etmesine rağmen bu iddiasını destekleyecek satışın tarafı tanık ... ile davalının iş ortağı olan tanık Erhan’ın beyanından başka fatura benzeri hiçbir delilin dosyaya sunulmaması, tanık ...'in beyanlarına göre davacının, murisinin cenazesine bile gelmeyecek şekilde aralarının açık olması, murisin iki mirasçısı olup davalının tek oğlu olması hususları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek murisin gerçek amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek muvazaa olup olmadığı yönünde karar verilmesi gerekirken bu delillerin hiçbirinin değerlendirilip tartışılmadan davanın reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

Vezirköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.11.2022 tarihli ve 2022/59 Esas, 2022/269 Karar sayılı kararı ile; 2001 yılında taşınmazı muristen satın alan ...’in davalının kayınbiraderi olduğu, davalının murisin taşınmazı ...’e 25.000,00 TL'ye sattığını beyan etmesine rağmen bu tarihte taşınmazın değerinin 80.010,00 TL olarak belirlendiği, davalının taşınmazı ...’den 2009 tarihinde 60.000,00 TL bedelle satın aldığını beyan etmesine rağmen bu tarihte taşınmazın rayiç değerinin 262.114,00 TL olarak belirlendiği, ...’in taşınmazı hiç bir zaman kullanmadığı, muris ile davalının hiç bir bedel ödemeden taşınmazda oturmaya devam ettiği, davacı ile murisin aralarının açık olduğu, davalının murisin tek oğlu olduğu, temlikin mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

D. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

E. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.03.2023 tarihli ve 2023/526 Esas, 2023/808 Karar sayılı kararıyla; muvazaa iddiasının ispatlandığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, ancak taşınmazın dava tarihindeki değerinin 637.683,40 TL olduğu, davacının miras payının ¼ olup dava değerinin 159.420,85 TL olduğu, bu değer üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulması suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş, 03.04.2023 tarihli tashih kararı ile de; Kartal 7. Noterliğinin 09.09.2020 tarih ve 20727 yevmiye nolu mirasçılık belgesine göre davacının miras payının ½ olduğu, oysa dava değerinin ¼ pay oranına göre belirlenmesi ve bu değer üzerinden az vekalet ücreti ve harca hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle ½ miras payına göre belirlenen dava değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın tamamının bedeli üzerinden vekalet ücreti ve harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tanık beyanları ile de sabit olduğu üzere taşınmazın ilk satış bedeli hesaplanırken dış cephenin ısı tesisatının olmadığını, binanın ikinci katının inşa edilmediğini, çatısının olmadığını, bu hususların göz önüne alınarak taşınmazın değerinin hesaplanması gerekirken anılan hususların göz ardı edildiğini, ayrıca davalı tarafından inşa ettirilen kısımların değerinin de ayrı hesaplanması gerektiğini, davacı tarafın yargılamanın hiçbir aşamasında muhdesatın aidiyetine ilişkin beyanlarına itiraz etmediğini,bu kapsamda harca esas dava değerinin hatalı tespit edildiğini, muris ...'ün vefat etmeden önce kanser hastası olduğunu ve tedavi giderleri için dava konusu taşınmazı sattığını, davacı tarafça muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, davalı tanık beyanlarının hükme esas alınmamasının hatalı olduğunu,resmi senette gösterilen değer ile taşınmazın keşfen belirlenen değeri arasında fahiş fark olmasının tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağını, davalının murise olan bakım görevini yerine getirdiğini, davacının ise murisin ne sağlığında ne de hastalığında yanında olmadığını, ailesine karşı evlatlık görevini yerine getirmediğini, murisin evlatlarını kayırcak biçimde mal devretmediğini, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

4721 sayılı Kanun'un 706. maddesi,

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 237. maddesi,

2644 sayılı Tapu Kanunu'nun (2644 sayılı Kanun) 26. maddesi,

3.Değerlendirme

Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ün 11.12.2002 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızı Berrin ile davalı oğlu Adnan Menderes’in kaldığı, murisin maliki olduğu 210 ada 10 parsel sayılı 305,12 m2 miktarlı kargir iki katlı ev ve arsası niteliğindeki taşınmazını 12.10.2001 tarihinde davalının kayınbiraderi olan ...’e satış suretiyle devrettiği, ...’in de murisin ölümünden sonra 16.10.2009 tarihinde taşınmazı davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 16.335,06 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

03.10.2024 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacı vekili için 28.000,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,28.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.