"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1556 E., 2023/59 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret-Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/17 E., 2022/34 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın pasif husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Rize ili, .... ilçesi, Merkez .... .... köyünde bulunan 240 ada 1, 241 ada 1 ve 242 ada 1 parsel sayılı taşınmazların 1/144 hissesi ... adına 2/144 hissesi ise ... adına kayıtlı iken kadastro sırasında Gıda ve Tarım Müdürlüğü adına tespit ve tescil edildiğini iddia ederek tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki hisselerine göre davacılar adına tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yer alan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmediği ve davanın esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle kaldırma kararından sonraki yargılama sonucunda, ... oğlu ... mirasçıları yönünden davanın tefrikine karar verilmiş, ... mirasçıları yönünden taşınmazın mera vasfında olduğu zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
1.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında ve tapu kaydı uygulanmasında taşınmazın davacıların murisine ait olduğunu, ziraat raporuna göre mera vasfında olduğu kabul edilerek mahalli bilirkişi beyanları ve tapu kayıtları dikkate alınmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafından dava dilekçesi ile Rize ili .... ilçesi .... köyü 240 ada 1 parsel, 241 ada 1 parsel ve 242 ada 1 parsel sayılı taşınmazların dava konusu edildiğini, davacıların yer göstermesi ile yargılamanın ilerleyen aşamalarında 240 ada 1 parsel dava konusu kabul edilerek bilirkişi raporu ile yalnızca 240 ada 1 parselin harca esas değerinin tespit edildiğini, yalnızca 240 ada 1 parselin değeri üzerinden Hazine lehine vekalet ücreti takdir edildiğini, ancak değinildiği gibi diğer dava konusu edilen 241 ada 1 ve 242 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden harca esas değer tespitinin yapılmadığını ve her üç parselin de kıymet takdirinin yapılarak tespit edilecek değerlerin toplamı üzerinden vekalet ücretinin hesaplanması ve hükmedilmesi gerektiğini öne sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazların davacı dayanağı 22.09.1975 tarih ve 8 sıra tapu kaydının hudutları itibari ile her yere uyabilecek sınırlar olup buna göre çekişmeli taşınmazların davacı dayanağı tapu kaydı kapsamında kalmadığının anlaşıldığı gibi, davacı tarafça da dayanılan tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığının ispatlanamamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazların mera vasfında olup taşınmazların 40-50 yıldır ekip biçme amacıyla da toprak işlenmemiş olduğunun, davacılar yararına 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşmediğinin belirlenmesine göre davacılar ..., ... ve ... yönünden davanın tefrikine karar verilmesine rağmen ismi geçenlere gerekçeli karar başlığında davacı olarak yer verildiği belirtilmesine rağmen yine gerekçeli karar başlığında gösteriliyor olması ve davalı gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğünün tapu kayıt maliki olmamasına göre hakkında açılan dava yönü ile davanın pasif husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğinin değerlendirilmemesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm düzeltilerek davacılar vekili ile davalı Hazine vekilinin istinaf istemlerinin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı esastan reddine, davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili ile davalı Hazine vekili ayrı ayrı vermiş oldukları temyiz dilekçesinde istinaf dilekçelerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16 ve 17. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda Rize ili, .... ilçesi, Merkez ... Çamlık köyünde bulunan temyize konu 240 ada1, parsel sayılı taşınmaz yaylak vasfıyla özel siciline yazılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz itirazları kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 247,70 TL onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin "j" bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.