"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/336 E., 2021/114 K.
DAVA TARİHİ : 11.07.2012
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kısmen Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçesinde, ... ili, ... ilçesi,... köyü 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1/2 sinin kadastro tespiti sonucunda ..., 1/2 sinin ise ..., ... ili, ... ilçesi,... köyü 234 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 sinin ..., 1/2 sinin ise ..., ... ili ... İlçesi... köyü 234 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1/2 sinin ..., 1/2 sinin ise ..., ... ili, ... ilçesi,... köyü 239 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... adına kayıt ve tescil edildiğini, dava konusu yerlerin mirasbırakan Mehmet Acınala ait olduğunu beyanla, tespitin iptali ile miras hisseleri oranında davacılar adlarına tapuda tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davacı ... 14.11.2011 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde, kök mirasbırakanın 25.03.1972 tarihinde kendi el yazısı ile dava konusu taşınmazları taksim ettiğini beyanla davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 30.03.2016 tarih ve 2012/146 Esas, 2016/83 Karar sayılı kararı ile, dava konusu 239 ada 6 nolu parselin davacı tanığı ve eski köy muhtarı tarafından gösterilen 529,66 m2'lik kısmı ile dava dışı 132 ada 30 parsel sayılı taşınmaz yönünden Aziz, İsmail ve Mehmet'e yapılan bağışların geçerli olduğu, zilyetlik devir olgusunun gerçekleştiği, bu taşınmazlar haricinde mirasbırakanın sağlığında ya da vefatından sonra mirasçılar arasında mirasın paylaşılmasına yönelik usulüne uygun yapılmış herhangi bir taksimin söz konusu olmadığı anlaşılmakla, davacılardan ...'ın 14.11.2011 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği de göz önüne alınarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, 03.05.2016 tarihinde gerekçeli kararın hüküm kısmının 1. maddesi düzeltilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi 04.06.2020 tarih ve 2016/15844 Esas, 2020/1526 Karar sayılı kararıyla davalılar öteki temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak mirasbırakan ...’a ait mirasçılık belgesine göre davacı ... oğlu ...’ın miras payının 20/160, davacı ...’ın miras payının ise 5/160 olduğu halde Mahkemece davacıların miras paylarından fazlasına hükmedildiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin; 28.04.2021 tarihli ve 2020/336 Esas, 2021/114 Karar sayılı kararı ile, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile: ... ili, ... ilçei,... köyü 131 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile 20/160 payının Mehmet oğlu ... ve 5/160 payının İsmail kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın tapudaki payları oranında davalılar ... ve ... üzerine bırakılmasına; ... ili, ... ilçesi,... köyü 234 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile 20/160 payının Mehmet oğlu ... ve 5/160 payının İsmail kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın tapudaki payları oranında davalılar ... mirasçıları dahili davalılar ..., ..., ...... üzerine veraset ilamındaki payları oranında ve ... üzerine tapu kaydındaki hissesi oranında bırakılmasına; ... ili, ... ilçesi,... köyü 234 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile 20/160 payının Mehmet oğlu ... ve 5/160 payının İsmail kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın tapudaki payları oranında davalılar ... ve ... üzerine bırakılmasına; ... ili, ... ilçesi,... köyü 239 ada 6 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişileri ... ve ... tarafından hazırlanan 09.03.2016 havale tarihli raporda tanzim edilen krokide B harfi ile gösterilen 2012,99 m2 yüz ölçümündeki alanın dava konusu taşınmazdan ifrazı ile birliğin son parsel numarası verilerek 20/160 payının Mehmet oğlu ... ve 5/160 payının İsmail kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmın davalı ... üzerine bırakılmasına; davacı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı karşı süresi içinde davalılar ... ve ..., ... temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, tanıklar dinlenmeden, dosyaya sundukları senet,belge hakkında araştırma ve değerlendirme yapılmadan eksik inceleme ve soruşturmaya dayanılarak karar verildiğini, Mahkeme kararının teknik ve usul olarak da yanlış yazılmış bir karar olduğunu, infaz kabiliyeti olmadığını, usul hatası olduğundan kesin bozma nedeni olduğunu, 25.03.1972 tarihli taksim sözleşmesinin Mahkemece hiç nazara alınmadığını, o tarihteki köy muhtarının mirasbırakanın bu niyetini beyan ettiğini, mahalli bilirkişilerin beyanlarının yetersiz aleyhlerine hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davacı tanıklarının beyanlarının doğru olmadığını, Mahkemece yapılan keşfin yokluklarında yapıldığını, keşif günü mahalli bilirkişi listesi, keşif zaptı ve bilirkişi raporlarının usule uygun olarak tebliğ edilmeden hüküm kurulduğunu, taksim sözleşmesini bilen kişilerin Mahkemece tanık olarak çağrılmadığını, bu hususu Mahkemenin re'sen araştırması gerektiğini, kadastro tespit tutanaklarının ve kadastro bilirkişilerinin beyanlarının lehlerine değerlendirilmesi gerektiğini, paylaşım sonrası tüm taşınmazların paylaşıma göre kullanıldığını, bozma kararı sonrasında davacı vekiline süre verildiğini ara kararın yerine getirilmesi beklenmeden hüküm kurulduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
Davalı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde, Mahkemenin taksim olmadığı yönündeki kabulü halinde bile kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kararının tapuya infaz kabiliyeti bulunmadığını, Mahkemece davacıların her bir dava konusu parselde 20/160 payın Mehmet oğlu ... adına 5 /160 payın İsmail kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline dair karar verilirken, arta alan 135 /160 hissenin davalılar arasındaki dağılımının ne şekilde yapılacağı noktasındaki duraksama nedeniyle kararın infaz niteliği bulunmadığını, davalı ...'a tespiti yapılan 131 ada 2 parsel üzerindeki evin bu kişi tarafından yapılmış olmasına rağmen bu hususun tapu kaydının beyanlar hanesine dercedilmediğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; ... ili ... ilçesi... köyü 131 ada 2 parsel, 234 ada 1 parsel, 234 ada 3 parsel ve 239 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara yönelik karara karşı sunulan temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalılar vekillerinin temyiz itirazının ayrı ayrı reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.337,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,
Aşağıda yazılı 1.337,50 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ...'dan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.