Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2484 E. 2023/2779 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sonrası tapu kaydına karşı, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanarak açılan tapu iptal ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tutanağının kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması ve davanın kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; mülkiyeti davacıların murisi olan...'e ait ... ili ... ilçesinde kain, Eylül 1322 tarih ve 214 - 217 - 220 - 223 - 226 nolu tapu kayıtlarının kadastro tesbiti sırasında doğru olarak adı geçen murisin çocukları adına tesbit gördüğünü, tespit sonrası komisyon kararından sonra hisselerin satıldığından bahisle bu defa davalılar adına tespit gördüğünü, taşınmazın 158 parsel olarak revizyon gördüğünü ve tescil edildiğini, muris...'ün mirasçılarının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/799 esas 2013/877 karar sayılı ilamı ile belirlendiğini, davacıların...'un mirasçısı olarak dava konusu taşınmazda hak sahibi olduklarını, dava sebebinin kadastro öncesine taalluk etmediği için zamanaşımının söz konusu olmadığını, 158 nolu parselin tüm müstenidatı ile birlikte celp edildiğinde edinme sebebinin meydana çıkacağını ileri sürerek dava konusu 158 nolu parseldeki davalıların hissesinin iptali ile davacıların veraset ilamındaki hisseleri oranında tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Yasal süresi içerisinde davaya cevap verilmemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar vekilinin, davacıların murisi olan...'e ait kadastrodan önceki Eylül 1322 tarihli tapu kayıtlarına dayanarak bu davayı açtığı, dava konusu 158 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespitinin en geç 03.04.1979 tarihinde kesinleştiği, davanın ise on yıl geçtikten sonra 20.06.2014 tarihinde açıldığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dayanılan sebeplerin tespit öncesine ilişkin olmadığını, tespitin davacılara ait iken sonradan değiştirildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tutanağın kesinleştiği 03.04.1979 tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla zaman geçtiği, bu durumda tutanakların kesinleştiği tarihten davanın açıldığı tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeni ile kadastro öncesi nedene dayalı davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; iddialarının tespit öncesi nedene dayanmadığını, tespit sonrası her nasılsa satış yapılmış gibi gösterilerek davalılar adına tescil edildiğini, zamanaşımının işlemeyeceğini, satışın yapılıp yapılmadığının tüm tedavül kayıtları celp edilerek araştırılması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

12/3. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

“Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili ... ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 158 parsel sayılı 268.750,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın kadastro tespiti tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ...ve müşterekleri adına yapılmış ve hükmen 03.04.1979 tarihinde kesinleşerek tapuya 17.04.1979 tarihinde tescil edilmiştir. Dava 20.06.2014 tarihinde açılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 120,60 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.05.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.