"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 04/04/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı: kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, dava konusu 173 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan babası ve davalı annesi adına 1/2'şer paylarla kayıtlı iken, mirasbırakan babasının 1/2 payını satış göstermek suretiyle eşi olan davalıya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, kendisine açılan dava neticesinde dava konusu temliki öğrendiğini, mirasbırakandan kalan tüm taşınır ve taşınmazların davalının elinde olduğunu, davalı ile aralarında halen devam eden davalar bulunduğunu, davalının mirasbırakan komada iken ortak hesaplarında bulunan paraları çekerek banka hesaplarını kapattığını, kendisinden mal kaçırma amaçlı tasarruflar yaptığını, dava konusu taşınmazı kiraya vererek kazanım elde ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, ayrıca ecrimisile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, cevap süresinden sonra verdiği beyan dilekçesinde, 1969 yılında işçi olarak gittiği Almanya'da emekli olduğu tarihe kadar çalıştığını, elde ettiği gelirlerini yatırıma dönüştürerek taşınmazlar satın aldığını, 1986 yılında yapılan imar çalışmaları nedeniyle dava konusu taşınmazdaki eşi Mehmet Çevik'e ait payı bedeli karşılığında satın aldığını, davacının, mirasbırakanın ve kendisinin tek evladı ve mirasçısı olduğunu, mirasbırakanın o tarihte 19 yaşında olan tek evladından mal kaçırmak kastıyla böyle bir işleme giriştiğini iddia etmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mirasbırakanın ve kendisinin başka taşınmazları da bulunduğunu, ecrimisil talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından birçok dava açıldığını, kendisinin de davacıya karşı ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/167 Esas sayılı dosyası ile ecrimisil talepli müdahalenin meni davası açtığını, davanın neticesini geciktirme amacıyla bu davanın açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakanın geriye taşınmaz ve mal varlığı bıraktığı, davacı tarafın mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini kanıtladığını söyleyebilme olanağı bulunmadığı, taşınmazda mülkiyete dayalı hak sahibi olmadığından ecrimisil talebinin de haksız ve dayanaksız olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebi ile ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının satış bedelini ödendiğini ispat edemediğini, davalının malvarlığını kendi kontrolünde tutma arzusunda olduğunu, davacının babasının evinde oturmasına rağmen, babasının vefatı ile davalının davacıdan kira talebinde bulunduğunu, davacının miras payı oranında talepte bulunduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, mirasbırakanın davacı kızı ile beşeri ilişkilerinde sorun bulunmadığı, temlik tarihinde davacının 19 yaşında olduğu ve 1992 yılında evlendiği, davacının iddialarını 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddeleri uyarınca kanıtlayamadığı, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Kanun'un 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, eksik ve hatalı karar verildiğini, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığını, dosya kapsamına sunduğu delillerin incelenebilme imkanı olmadığını, dinlenen davalı tanık beyanlarının istinaf mahkemesi tarafından değerlendirmeye alınmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakanın dava konusu taşınmazdaki payını davalıya satmasını gerektirir bir ihtiyacı olup olmadığı hususunun ne yerel mahkemece ne de istinaf mahkemesince inceleme konusu yapılmadığını, diğer dava dosyalarının davacı ile davalı annesi arasında yaşanan beşeri problemlerin ispatı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ve ayrıca ecrimisil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK'nın 706., TBK'nın 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. 6100 sayılı Kanun'un 190/1. maddesi şöyledir:
"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir",
TMK'nın 6. maddesi şöyledir:
"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. "
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacı tarafça muvazaa iddiasının ispatlanamadığı anlaşıldığından davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR:
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
03/09/2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.