Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2529 E. 2023/3863 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların davacıya ait olduğunun tespiti ve tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerindeki zilyetliğini ve mülkiyet edinme koşullarını ispatlayamaması, davalıların ise kadastro tespitinin doğru olduğunu savunması ve ilk derece mahkemesinin de bu yönde karar vermesi gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ili, ... ilçesi, ... köyü 136 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti çalışmaları sırasında davalı ... adına, aynı yer 136 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit gördüğünü, ... köyü 226 ada 18 parsel sayılı taşınmazın davacıya aynı yer 226 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ise davacının abisi ...adına tespit ve tescil edildiğini, taşınmazlar arasından ... deresinin geçtiğini, farklı yıllarda suyun debisi ve yatağının değişkenlik göstermesi nedeniyle taşınmazların dereye bitişik kısmında sınır değişkenliği olduğunu, dava konusu taşınmazların 226 ada 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazların devamı niteliğinde olduğunu, evveliyatında tüm bu taşınmazların 16 dönüm bir alanı kapsayacak şekilde ...'ya ait olduğunu, 1985 yılında ... tarafından tüm bu taşınmazların bir bütün halinde davacı murisi ... ... vefat etmesi hasebiyle davacı ve ailesini temsilen davacı amcası...'a satıldığını, ...'ın vefat etmesi sonrasında mirasçıları ve davacı ailesi arasında taşınmazların taksim edildiğini, ... kendi taşınmazlarının ... mirasçılarına, dava konusu edilen taşınmazların ise hiç bir hakkı olmamasına rağmen davalılar adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazların zilyetliğinin 25 yıldan fazla bir süre önce davacıya devredildiğini ileri sürerek 136 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların keşifte belirlenecek kısımlarının tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP Davalılar cevap dilekçesinde; dava konusu ... köyünde bulunan taşınmazlar ile ... köyünde bulunan taşınmazların arasından ... deresinin geçtiğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında yapılan tespitin doğru ve yerinde olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarından dava konusu edilen ... köyünde bulunan arazinin ilk sahibinin davalılar murisi olduğu ve kadastro çalışmaları neticesinde hazırlanan tutanakların hatalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrar ederek mevcut belgeler ve beyanlar doğrultusunda keşifte belirtilen sınır dahilinde sübut bulan haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerekmekteyken yazılı şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, aksi kanaat halinde dahi keşifte ve sonradan duruşmalarda dinlenen tanıklar, mahalli bilirkişileri ve tutanak tanıklarının beyanları arasındaki çelişkilerin yeniden keşif yapılıp beyanları alınması ve gerekirse yüzleştirme yapılarak giderilmesi, keşifte dinlenecek tarafsız ve yöreyi bilen, elverdiğince yaşlı yeni mahalli bilirkişilerin tespiti ve keşifte alınan beyanlarına göre sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile jeolog bilirkişi raporundan çekişmeli taşınmaz bölümünün dere yatağı ve taşkın sahası kapsamında kalan yerlerden olduğunun anlaşılmasına, ot biçme, hayvan otlatma gibi eylemlerin ekonomik amaca uygun zilyetlikten sayılmamasına, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanına göre taşınmazda davacı veya murislerinin ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin ispatlanamamasına, çekişmeli taşınmazın jeolog bilirkişi tarafından belirlenen vasfı ve keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları nazara alındığında davacı açısından edinme koşullarının oluştuğunun davacı tarafından ispatlanamamasına göre Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ve istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;

14. maddesinin ilgili kısımları şöyledir;

"Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.

(Değişik ikinci fıkra: 3/7/2005 - 5403/26 md.) Sulu veya kuru ... ayrımı, ... ... ve ... Kullanımı Kanunu hükümlerine göre yapılır."

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda ... ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 1 parsel sayılı 2.706,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ceddinden intikalen, taksimen ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, 136 ada 2 parsel sayılı 426,07 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise aynı nedenlerle davalı ... adına tespit, tespite itiraz edilmediğinden 01.10.2010 tarihinde kesinleştirilerek tespit malikleri adına tapuya tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.