"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/942 E., 2022/469 K.
DAVA TARİHİ : 24.06.2016
KARAR : Esastan ret - Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/275 E., 2020/295 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile bedel, olmadığı takdirde tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı ...’un 3827 parsel (yeni 331 ada 9 parsel) ile 3830 parsel (331 ada 6 parsel) sayılı taşınmazlarının davalı oğlu ...’ye, ondan diğer davalı ...’e, ondan da diğer davalı çocukları ...,...,...’a eşit paylarla, 3826 parsel (yeni 331 ada 8 parsel), 3831 parsel (yeni 331 ada 7 parsel), 3832 parsel (yeni 330 ada 4 parsel) sayılı taşınmazlarının dava dışı oğlu ... ’nin yakın arkadaşı dava dışı ...’a, ondan da aynı gün oğlu ...’nin eşi davalı ...’a, 5283 parsel (yeni 322 ada 13 parsel) sayılı taşınmazının davalı oğlu ...’e, 3828 parsel (yeni 331 ada 10 parsel), 3829 parsel (331 ada 5 parsel), 3833 parsel (330 ada 1 parsel), 3834 parsel (330 ada 2 parsel) sayılı taşınmazlarının ise davalı oğlu ...’e, ondan da dava dışı üçüncü kişilere devredildiğini, temliklerin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, 3828 parsel (yeni 331 ada 10 parsel), 3829 parsel (331 ada 5 parsel), 3833 parsel (330 ada 1 parsel), 3834 parsel (330 ada 2 parsel) sayılı taşınmazlar yönünden miras payı oranında bedele, diğer taşınmazlar yönünden ise miras payı oranında tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, mirasbırakanın ölümünden sonra tüm mirasçıların bir araya gelerek aralarında mirasbırakandan intikal eden taşınmazlar yönünden feragat ve ibraname başlıklı belge düzenlediklerini, tüm mirasçıların haklarını aldıklarını, davacıya da miras hakkına ilişkin ödeme yapıldığını, sözleşmede imzasının bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Hatay 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.11.2020 tarihli ve 2016/275 Esas, 2020/295 Karar kararıyla; davacının parmak izi ve imzasının bulunduğu sözleşmede dava konusu taşınmazların bedeli karşılığında devredildiğinin yazılı olduğu, bahse konu sözleşmedeki imzasının kendisine ait olduğuna dair davacının yargılama aşamasında beyanda bulunduğu, muvazaa iddiasının TMK 6.maddesi ve HMK’nın 190. maddesi uyarınca ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakandan intikal eden taşınmazlar yönünden mirasçılar arasında düzenlenen feragatname ve ibraname başlıklı belgenin geçerli olmadığını, çünkü bu işlemin miras sözleşmesi gibi resmi şekilde yapılmasının gerektiğini, ayrıca bu sözleşmenin imzalanması için davacıya baskı kurulduğunu ve kandırıldığını, davacının bu sözleşmeyi imzaladığını dahi hatırlamadığını, okuma yazmasının olmadığını, davacıya sözleşme kapsamında ödendiği belirtilen paranın ödenmediğini, paylaştırmanın yapılmadığını, davalılar tarafından davacıya ödeme yapıldığına ilişkin dosyaya somut bir belge ibraz edilemediğini, devir tarihi itibariyle mirasbırakanın dava konusu taşınmazlarını satmasını gerektirir bir nedeninin bulunmadığını, asıl amacın diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesinin 21.03.2022 tarihli ve 2021/942 Esas, 2022/469 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın ölümünden sonra dava konusu taşınmazlardaki pay bedellerinin alındığı, feragat ve ibraname başlıklı belgedeki imzanın davacıya ait olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu, dinlenen tanıklardan davacının kız kardeşi ...'nin; babasının mirasını paylaştırdığını, kendi payını aldığını ve ödemenin yapıldığını beyan ettiği, davacı tarafça kandırıldığına yönelik iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2.Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıdaki paragraflarda gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesine ve davalılar ...,... aleyhine açılan davada feragat ve ibraname başlıklı belgedeki imzanın davacıya ait olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğu kabul edilerek bu davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddine.
Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan 1917 doğumlu ...'nun 07.03.2014 tarihinde ölümü ile geriye davacı kızı ..., davalı oğlu ...,..., dava dışı oğlu ...'nin eşi davalı ..., dava dışı 1971 doğumlu kızı ...'nin kaldığı, mirasbırakan ... tarafından dava konusu 3830 parsel (yeni 331 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın oğlu ...’ye 20.08.1998 de, ondan da diğer davalı oğlu ...’e 13.01.2009 da, ondan da çocukları ...,...,...’a eşit paylarla 06.11.2012 de, 3826 parsel (yeni 331 ada 8 parsel), 3831 parsel (yeni 331 ada 7 parsel), 3832 parsel (yeni 330 ada 4 parsel) sayılı taşınmazların oğlu ...’nin yakın arkadaşı ...’a 18.11.2004 de, ondan da aynı gün ...’nin eşi davalı ...’a, 5283 parsel (yeni 322 ada 13 parsel), 10.08.2002 tarihinde davalı oğlu ...’e, 3828 (yeni 331 ada 10 parsel), 3829 parsel (yeni 332 ada 5 parsel), 3833 parsel (yeni 330 ada 1 parsel), 3834 parsel (yeni 330 ada 2 parsel) davalı çocukları ... ve ...'e, onlar tarafından dava dışı üçüncü kişilere devredildiği sabittir.
3. Mirasbırakan ...'nun mirasçıları arasında düzenlenen bila tarihli iki farklı feragat ve ibraname başlıklı adi belge içeriğinde; dava konusu taşınmazların taraflar arasında devredilmesi karşılığında tüm mirasçılara haklarının verildiği, kız çocuklarına nakit olarak ödeme yapıldığı, ödemenin mirasçılardan ... ve çocukları ... ile ... tarafından yapıldığı, birbirlerine karşı miras hakkından dolayı herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığı, bu nedenle dava da açmayacaklarını içeririr belgenin düzenlendiği, davacı tarafından belge altındaki imzanın ve parmak izinin kendisine ait olmadığı yönünde itirazda bulunulması üzerine Mahkemece Adli Tıp Kurumundan rapor alındığı ve yapılan inceleme sonucunda belge altındaki imzanın ve parmak izinin davacının el ürünü olduğunun rapor edildiği anlaşılmaktadır.
4. Ne var ki, bilâ tarihli feragat ve ibraname başlıklı her iki belgede imzası bulunmayan davalı ...'a yapılan devirler bakımından feragat ve ibradan söz etmek mümkün değildir.
5. Hal böyle olunca, davacının ve davalı ...'ın bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle, mirasbırakanın devirdeki asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde tespit edilerek, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmüştür.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.