Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2633 E. 2023/3469 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında kız çocuklarına yaptığı bağış işleminin geçerliliği ve davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin dayanağı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, mirasbırakanın kız çocuklarına taşınmazları bağışladığına ve onlara teslim ettiğine dair tanık beyanları ve delillerin bulunması, davacıların ise bu bağışı geçersiz kılacak bir delil sunamamaları gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleştirilen davada ... dışındaki davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada ... dışındaki davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleştirilen davada davacılar dava dilekçelerinde, dava konusu 229 ada 13 ve 226 ada 3 parsel sayılı taşınmazların aslında mirasbırakan babaları Halit’e ait olduğunu, kadastro tespiti yapılırken davalıların orada olmadığını fırsat bilen davalıların taşınmazları adlarına tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada ilk taleplerinin kabul olmaması halinde tapu kayıtlarının saklı payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

1.Davalı ..., dava konusu taşınmazların ortak muris ...'dan miras yoluyla intikal ettiğini ve davacı kardeşlerinin de bu taşınmazlarda miras haklarının bulunduğunu beyanla, açılan davayı kabul ettiğini bildirmiştir.

2.Diğer davalılar cevap dilekçelerinde, taşınmazların mirasbırakan babaları tarafından kendilerine bağışlandığını, murisin erkek çocuklarına diğer mal varlıklarını verdiğini, dava konusu taşınmazları da pay taksimi için kendilerine verdiğini, murisin başkaca taşınmazları da olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların dava konusu taşınmazlarda hak sahibi oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada ... dışındaki davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davada ... dışındaki davalılar istinaf dilekçelerinde özetle; davacıların eski tapu kaydına dayanmadığını, keşiften sonra bu kaydı ortaya çıkardıklarını, davanın genişletilme yasağına aykırı davranıldığını, muvafakatleri olmadığını, birinci keşiften sonra ikinci tanık listesi verildiğini, taşınmazları murisin kendilerine bağışladığını, bağışın geçerli olduğunu, murise ölünceye kadar kendilerinin baktığını, kendilerince eve tadilat yapıldığını ve eşya alındığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada ... dışındaki davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl ve birleştirilen davada ... dışındaki davalılar istinaf dilekçelerindeki gerekçelerle kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 599 uncu maddesinde; "Mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak, kanun gereğince kazanırlar. Kanunda öngörülen ayrık durumlar saklı kalmak üzere mirasçılar, mirasbırakanın aynî haklarını, alacaklarını, diğer malvarlığı haklarını, taşınır ve taşınmazlar üzerindeki zilyetliklerini doğrudan doğruya kazanırlar ve mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar. Atanmış mirasçılar da mirası, mirasbırakanın ölümü ile kazanırlar. Yasal mirasçılar, atanmış mirasçılara düşen mirası onlara zilyetlik hükümleri uyarınca teslim etmekle yükümlüdürler."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 ... maddesinde; "Tapuda kayıtlı taşınmaz malların malikleri veya bunların mirasçıları arasında, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların ise ondördüncü madde gereğince belirlenen zilyetleri arasında taksim edildikleri belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanları ile sabit olduğu takdirde bu mallar taksim gereğince zilyetleri adına tespit olunur. Taşınmaz mal tapuda kayıtlı olsun veya olmasın, onun ayrılması mümkün bir kısmının veya belirli bir payının, bu Kanunda zilyet lehine kabul edilen sebeplerle iktisabı caizdir. İştirak halinde mülkiyet hükümlerinin söz konusu olduğu hallerde, iştirakçilerinden biri veya birkaçının belirli bir taşınmaz maldaki hissesinin diğer iştirakçilere devir ve temliki; tapulu taşınmaz mallarda yazılı, tapusuzlarda ise her türlü delille ispat edilebilir. (Değişik son fıkra: 22/2/2005 – 5304/5 md.) Kadastrodan önce hissedarlar veya mirasçılar arasında ayırma veya birleştirme suretiyle taksime konu edilmiş ve sınırları doğal veya yapay işaret ya da tesislerle belirlenmiş taşınmaz malların, imar plânı bulunmayan yerlerde zeminde fiilen oluşmuş sınırlarına göre tespiti yapılır."

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 308 ... maddesinde; "Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur." hükümleri düzenlenilmiştir.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriğinden, 2009 yılında yapılan ve kesinleşen tespit ile dava konusu 229 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ...'ya ait iken 2000 yılında davalı kızlarına kayıtsız ve şartsız hibe ettiği ve 226 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ise ...'ya ait iken 1995 yılında davalı kızlarına kayıtsız ve şartsız hibe ettiği belirtilerek davalılar adına 1/5 er pay ile tespit ve tescil edildiği görülmüştür.

2. Somut olayda, kadastro tespitinde tespit bilirkişisi olarak görev yaptığını beyan eden mahalli bilirkişi...'in keşif mahallinde dava konusu yerin tespitini yaparken mirasbırakanın yeri kimin adına yazıyorsunuz diye sorduğunu kendisinin de senin adına yazıyoruz dediğinde bu yeri kızlarımın adına yazın çünkü ben bu yeri kızlarıma verdim dediği yönünde beyanda bulunduğu, davacı tanıklarının çoğunluğunun dava konusu taşınmazı ölene kadar mirasbırakanın kullandığı, ürünleri de onun hangi çocuğu gelirse onun kullandığı yönünde beyanda bulundukları, davalı tanıklarının ise davalıların savunmalarını doğruladıkları, mirasbırakanın dava konusu yeri kızlarına bıraktığı, oğullarına ise başka taşınmaz aldığı yönünde beyanda bulundukları, davalı tanıklarından Remziye'nin ise dava konusu taşınmazı tüm çocukların kullandığı, hatta kızların kullanılmasına engel olunduğu, davalılardan Şenay'ın geçen yıl gelmek istediğini ancak erkeklerin gelmesini istemedikleri, çayın ve fındığın ..., ... ve ... tarafından toplandığı yönünde beyanda bulunduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamından, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere dava konusu taşınmazların mirasbırakan Halit tarafından sağlığında yapılan bağış niteliğindeki işlemi ve kısa elden teslim hükümleri uyarınca kız çocuklarına devredilmiş olduğu gibi kızların ürünleri toplamasına da davacıların engel olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmemiş olması isabetsizdir.

3. Hal böyle olunca, davayı kabul eden ... dışındaki davalılar yönünden asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

VI. KARAR

1. Asıl ve birleştirilen davada davalılar (Birse hariç) vekilinin açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.