"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1415 E., 2023/233 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tunceli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/184 E., 2020/201 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının öncesinde Tunceli ili, ... ilçesi, ... köyünde ikamet ettiğini, köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacı adına devredilen çok sayıda taşınmazın tespit edilip tapularının kesinleşmiş olduğunu, ancak davacının ülke dışında olması nedeni ile tespitleri inceleme şansının olmadığını, tespit ve tapuları incelediğinde kendisinin ve öncesinde de babası ...'nun zilyetliğinde bulunan bir kısım tapusuz taşınmazın 110 ada 26 parsel sayılı taşınmazın içine alınarak Hazine adına tescil edildiğini öğrendiğini, oysa taşınmazın bir kısmının 40-50 yıldır davacı ile babası tarafından tarımsal faaliyet yürütülmek sureti ile kullanıldığını belirterek Tunceli ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 110 ada 26 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile sınırlarını keşifte gösterecekleri kısmının yeni bir parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, ekilip biçilemeyen ham toprak, dere yatağı ve taşlık niteliğinde olduğunu, özel mülkiyete konu olmayan ve zilyetlik ile kazanılması mümkün olmayan yerlerden olması sebebiyle kadastro çalışmaları sırasında bu yerlerin niteliği gereği Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddine, taşınmazın kadastro tespiti gibi Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşifte dinlenen mahalli bilirkişinin beyanında dava konusu taşınmazın sınırındaki taşınmazın ... ait olduğunu, dava konusu yeri de onların ektiğini, 4-5 yıldır ekilmediğini ancak ilgilenildiğini belirttiği; orman mühendisi raporuna göre dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı; ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın arsa vasfında olduğunun ancak üzerinde emek unsuru bir ürünün olmadığı gibi 25-30 yıldır tarımsal üretim amacıyla kullanılmadığından üzerinin yabani otlarla çevrili olduğunun bildirildiği; jeodezi mühendisi raporunda, fen bilirkişinin raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.812,86 metrekarelik alanın 1973, 1983, 1994 ve 2004 yılına ait hava fotoğraflarına göre üzerinde herhangi yapı, ağaç gibi emek unsurunun olmadığının bildirildiği, incelenen hava fotoğraflarından görüldüğü üzere dava konusu taşınmazın üzerinde emek unsuru ürünün (ağaç, yapı vb.) olmadığı, imar-ihya yapılmadığı ve keşifte de gözlemlendiği üzere taşınmaz üzerinde yabani otların yer almasından ötürü ve mahalli bilirkişi beyanında da taşınmaz üzerindeki zilyetliğin sürekliliğinin devam etmediği, kazanma koşullarını taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmaz üzerinde emek unsuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, ancak bunun dosya içeriği ile uyumlu olmadığını, dava konusu taşınmazın ham toprak niteliğinde olup komşu parseller ile bütünlük arz ettiği dikkate alındığında davacının arazisinin devamı niteliğinde olduğunun ve zilyetliğinde olduğunun görülebileceğini, jeodezi raporunda taşınmazın eski memleket haritalarında ekili olmadığı ileri sürülmüş ise de bu durumun doğru olmadığını, fotoğrafların 10 yıllık aralıklarla çekildiğini, çekilen tarihlerde taşınmazların kısmen nadasa bırakılmış kısmen de ekilmeden otundan faydalanıldığını, ekili olmamasının normal olduğunu, davacının taşınmazı taşlıklardan temizleyerek ekilip biçilir hale getirdiğini ve tek başına imar-ihya niteliğinde olduğunu, zilyetlik için yeterli olacağını, mahalli bilirkişinin beyanında davacının imar-ihya faaliyetlerini doğrulamakta olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 inci maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dava konusu Tunceli ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 110 ada 26 parsel sayılı 3.915,66 m² yüz ölçümündeki taşınmazın tarla vasfı ile 22.05.2009 tarihinde ... adına tespit edildiği, 18.07.2009-17.08.2009 tarihleri arasında askı ilanına çıkarıldığı, tespitin itiraz edilmeksizin 18.08.2009 tarihinde kesinleşerek tapu siciline tescil edildiği anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.