"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1909 E., 2023/215 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/119 E., 2022/83 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri ili, Tomraza ilçesi, ... Mahallesinde kain eski 583 parsel sayılı 36.600 m2 taşınmazın davacının mirasbırakan babası ...tarafından arpa, buğday ekip biçmek, ağaç dikmek suretiyle 1950'lerden beri kesintisiz olarak kullanılageldiğini, 1959 tarihli kadastro çalışmasında parselin çayır olarak tahdit edildiğini, mirasbırakanın kadastroya 15.01.1959 tarihli dilekçesiyle itiraz ettiğini ancak itirazın değerlendirilmediğini, mirasbırakanın 1992 yılında ölümünden sonra davacının arazinin tamamını ve 29.660 m2'lik mera arazisine ve bu parsele sınır tescil dışı 8.000 m2'lik alanı kullanmaya devam ettiğini, davacı hakkında mirasbırakanının diktiği ağaçları kestiği, kendi taşınmazını kullandığı için çok sayıda kamu davası açıldığını, eski 583 parsel sayılı taşınmazın ve komşu tescil harici 8.000 m2'lik taşınmazın 2019 yılındaki toplulaştırma çalışmaları sonucunda yeni 1108 ada 1 parsel sayısını alarak 33.117 m2 olarak Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın mera vasfından çıkarıldığını ileri sürerek 1108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapu kaydının iptali ile tamamının davacı adına, olmazsa tamamının mirasbırakan adına, aksi takdirde davacı adına miras payı oranında tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın mera vasfında olması sebebiyle özel mülkiyete elverişli olmadığını, davacının dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere zilyetliğinin de davasız ve çekişmesiz olmadığını, davacının iki kez 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun uyarınca ceza aldığını, Tomarza Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada da davacının ceza aldığını, ayrıca davacının aynı taşınmazla ilgili olarak Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esasına kayden açtığı tapu iptali ve tescil davasının da zamanaşımı nedeniyle reddedildiğini, davacının eksik harcı keşfen belirlenen değer üzerinden tamamlaması gerektiği belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ham toprak niteliğindeki dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptalini ve tescilini istediğini, mirasbırakan babası ...'ın zilyetliğine dayandığını, öncelikle taraf teşkili sağlanarak mirasbırakanın tüm mirasçılarının davaya iştirakinin sağlanması gerektiğini, davaya konu taşınmazın mera vasfında olması nedeniyle özel mülkiyete konu olmayacağını, ayrıca Tomarza Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/68 Esas sayılı dosyasında kamu malına zarar verme, 2017/96 ve 2019/30 Esas sayılı kamu davaları sonunda da köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmaza tecavüz suçundan davacının ceza aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... temsilcisi cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aynı taşınmazla ilgili olarak daha önce Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esasına kayden açılan tapu iptali ve tescil istemli davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davanın hak düşürücü süreden sonra açıldığını belirterek reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 18.05.2022 tarihli ve 2020/119 Esas, 2022/83 Karar sayılı kararı ile; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, dava konusu eski 583 parsel sayılı taşınmazın evvelinde mera vasfıyla Hazine adına kayıtlı olduğu, Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esas ve 2015/26 Karar sayılı kararıyla daha evvel talep olunan tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiği, eldeki davada da dava konusu taşınmazın toplulaştırma sonucunda 13.08.2020 tarihinde mera vasfından çıkarılarak ham toprak vasfına dönüştürüldüğü, her ne kadar davacı vekilince dava konusu parsel vasfının değişmesi, yenileme kadastrosu nedeniyle dava açmak için belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin eldeki davada uygulanamayacağına dair iddiaları olsa da Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esas, 2015/26 Karar sayılı ilâmının 25.12.2018 tarihinde kesinleştiği, dava konusu edilen taşınmazların da aynı taşınmaz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eski 583 parsel sayılı 36.600 m2 yüz ölçümlü mera vasfındaki taşınmazın davacının babası ...'a ait olduğunu, 1958 yılından bu yana taşınmazı kullandıklarını, muhtarlık belgeleri ve Ziraat Bankası'ndan alınan dekontların dosyaya sunulduğunu, ...'ın kadastroya itirazının değerlendirilmemesi nedeniyle 583 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına 33.117 m2 yüz ölçümüyle tescil edildiğini, davacının 2014 yılında açtığı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddedildiğini, 583 parsel sayılı meranın ve meraya sınır tescil dışı 8.000 m2'lik alanın 2019 yılındaki toplulaştırma işlemiyle mera vasfından çıkartılıp, 33.117 m2 yüz ölçümlü alan ve tescil dışı 8.000 m2'lik alanın 1108 ada 1 parsel olarak Hazine adına tescil edildiğini, Kayseri ilinde oturan tanıklarının keşif mahallinde dinlenmesini talep etmelerine rağmen Mahkemece talimatla dinlendiklerini, bilirkişi raporlarında sadece Hazine adına kayıtlı 33.117 m2'lik alana ilişkin rapor hazırlandığını, tescil harici olan 8.000 m2'lik alan hakkında rapor hazırlanması yönündeki ek rapor taleplerinin değerlendirilmeksizin reddedildiğini, davalıların kesin hüküm olarak belirttiği önceki davanın konusunun 583 parsel sayılı taşınmazın 33.000 m2'lik kısmı olduğunu, eldeki davanın ise 1108 ada 1 parsel (eski 583 parsel) sayılı taşınmazın 29.660 m2 ve 8.000 m2'lik tescil harici kısma yönelik zilyetliğe dayanılarak açıldığını, dava konusu taşınmazların ve yüz ölçümlerinin farklı olduğunu, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile davacının husumetli olduğunu, ... Mahallesi muhtarı ve azası hakkında şikâyette bulunduklarını, Tomarza Cumhuriyet Başsavcılığının 2021/645, 2015/725 ve 2015/645 sayılı soruşturma dosyaları olduğunu, komşu mahallelerden mahalli bilirkişilerin dinlenmesi gerektiğine dair itirazlarının dinlenmediğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.02.2023 tarihli ve 2022/1909 Esas, 2023/215 Karar sayılı kararı ile; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, dava konusu eski 583 parsel sayılı taşınmazın çayır vasfıyla Hazine adına kaydedildiğini, 13.08.2020 tarihli toplulaştırma çalışmasıyla ham toprak vasfını aldığını, mahalli bilirkişilerin davacının iddiasını teyit etmedikleri, davacı tanıklarının davacının ve mirasbırakanının dava konusu taşınmazı uzun yıllardan beri kullandıklarını, imar-ihya ettiklerini beyan ettikleri, fen bilirkişisinin dava konusu taşınmazın 583 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, toplulaştırmadan sonra 1108 ada 1 parsel sayısını aldığını, 33.117,98 m2 yüz ölçümlü ham toprak olduğunu beyan ettikleri, ziraat bilirkişisinin taşınmaz üzerinden uzun yıllar tarım yapıldığını, halihazırda üzerinde anız olan sulu tarım arazisi olduğunu, 2020 yılı değerinin 301.373,61 TL olduğunu bildirdiği, Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 Esas, 2015/26 Karar sayılı ilâmının aynı taşınmaz hakkında ve hak düşürücü süreden ret hükmünü içerdiği, kadastro işleminin 23.01.1959 tarihinde kesinleştiği, önceki davanın 12.03.2015 tarihinde sonuçlandığı, 25.12.2018 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin 24.01.2022 tarihli dilekçesinde dava konusu parsel ve tescil dışı 8.000 m2'lik arazinin zilyetliğine dayalı olarak dava açıldığı beyan edilmişse de, davalı vekillerinin 10.02.2022 tarihli celsede davacı beyanlarını kabul etmediklerini belirttikleri, keşif yapıldıktan sonra fen bilirkişi raporunun davacı beyanına göre düzenlendiği, dava konusu yerin 583 parsel sayılı taşınmaz olduğu, 1959 tarihli kadastro çalışmalarına göre de hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar etmekle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu Kayseri ili, Tomraza ilçesi, ... Mahallesinde kain eski 583 (yeni 1108 ada 1) parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışması sırasında kadimden beri hayvanların otladığı çayır olması sebebiyle 36.600 m2 yüz ölçümlü çayır vasfıyla Süveğen Köyü Tüzel Kişiliği adına senetsizden tahdit edildiği, 24.12.1958 ilâ 22.01.1959 tarihindeki askı ilân süresi içinde itiraz edilmeksizin tahdidin 23.01.1959 tarihinde kesinleştiği ve taşınmazın Mera, Yaylak ve Kışlak Kütüğüne çayır vasfıyla kaydedildiği, 16.10.2020 toplulaştırma işlemiyle 1108 ada 1 parsel sayısıyla ham toprak vasfıyla, Hazine adına, 33.117,98 m2 olarak tescil edildiği, 14.11.2022 tarihinde kamu orta malı olarak 33.117,98 m2 yüz ölçümlü mera parseline dönüştürüldüğü, davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde davacının mirasbırakanına ait olduğunu iddia ettiği, kadastro tespitine itiraz mahiyetindeki dilekçelerde de 33.000 m2 yüz ölçümlü alanda hak iddia edildiği, tescil dışı bırakılan 8.000 m2 yüz ölçümlü alandan bahsedilmediği, dava dilekçesinin sonuç kısmında da 1108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptalinin istendiği anlaşılmakla, dava eski 583 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 23.01.1959 tarihi ile davanın açıldığı 15.10.2020 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır. Hak düşürücü süre dava şartı olup yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.