"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/520 E., 2023/326 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Datça Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/19 E., 2021/38 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; annesi ve diğer mirasçılara veraseten intikal eden ancak kadastro çalışmaları sırasında tapu kayıtlarının başkaları üzerinde gösterildiğini belirterek tapu ve kadastro kayıtlarının düzeltilerek hakları olan arsanın adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiş, 07.08.2017 tarihinde de dava dilekçesindeki eksikleri bildirdiğini belirterek davaya konu taşınmazların Muğla ili, Datça ilçesi, ... köyünde bulunan 30 ve 32 parsel sayılı taşınmazlar olup davalının ise annesinin erkek kardeşi olan ... olduğunu beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın açıldığı Marmaris Kadastro Mahkemesinin 18.10.2017 tarihli ve 2017/44 Esas, 2017/8 Karar sayılı kararıyla, davacının istemi yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş, tarafların istinaf isteminde bulunmaması üzerine hüküm kesinleşmiş, görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2018 tarihli ve 2018/33 Esas 2018/34 Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verilerek çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya İzmir Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine gönderilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 10.05.2018 tarihli ve 2018/117 Esas, 2018/840 Karar sayılı kararı ile davanın mülkiyet hakkına dayalı olarak açıldığı belirtilerek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 21 ve 22 nci maddeleri gereğince Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Yargı yeri olarak belirlenerek davaya bakan Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.12.2018 tarihli ve 2018/200 Esas, 2018/373 Karar sayılı kararıyla; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;davanın 1989 yılında yapılan kadastro çalışmalarına itiraza yönelik değil 2017 yılında 22/a maddesine göre yapılan hataları düzeltmek amacıyla açılmış tapu iptal tescil davası olduğunu, 3402 sayılı Yasa'nın 22/2-a maddesine göre mülkiyet uyuşmazlıklarına girilemeyeceği, sınırlandırmanın ve ölçülerin düzeltilmesi sonucunda mülkiyet değişikliği olabileceği, bu durumun mülkiyet uyuşmazlığı olarak nitelendirilemeyeceği, 22/2-a kapsamında yapılan çalışmalarda bu davada olduğu gibi mülkiyet değişikliği olabileceği, bu nedenle tapu iptal ve tescil davası da açılabileceği, 1989 yılındaki kadastro ve 2017 yılındaki kadastro çalışmaları sonucunda, 30, 31 ve 32 parsel arasındaki sınırların davacıya ait 31 parseldeki evin ortasından geçtiğinin görüldüğünü, 1989 yılındaki kadastro çalışmalarında parseller arasındaki sınırların zeminde mevcut olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 29.11.2018 tarihli ve 2018/639 Esas, 2018/1283 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazlarla ilgili kadastro tespitlerinin 01.06.1089 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle 18.07.2017 tarihinde açıldığı, bu itibarla kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile 3402 sayılı Yasa'nın 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde ; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Dava konusu Muğla ili, Datça ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 30 ve 32 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kadastro tespitlerinin kesinleşme tarihinin 01.06.1989 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin 3 üncü fıkrasında düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 18.07.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR :
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA;
Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına;
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.