Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2672 E. 2023/3277 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi döneme dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin bozma kararına rağmen eksik inceleme yapıp yapmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeyerek, özellikle komşu parsellerin kadastro tutanaklarını getirterek ve yeniden keşif yaparak davacının dayanak tapu kaydını mahallinde uygulamaması, ayrıca bozma öncesi alınan eksik bilirkişi raporuna atıfta bulunarak karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozma kararına uyulmaması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA TARİHİ : 26.12.2013

KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali- tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.10.2018 tarihli ve 2017/5239 Esas, 2018/5901 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesinde kain 140 ada 26 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalının inşa ettiği trafo binasının yer aldığı 84 m²'lik alana haiz arazi parçasının 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa davaya konu taşınmazın içerisinde yer aldığı arazi ile birlikte 1977 yılında davacı tarafından babası ... ...'den satın alındığını ve bu satışın tapuda ilgili sütuna yazıldığını, kısaca dava konusu taşınmazın 140 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte önceden davacının babasının tasarrufunda iken satışla davacıya intikal ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; kamulaştırmasız el atma davalarının 20 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini bu nedenle davalı kurumdan taşınmaza fiilen el atıldığı tarihin sorularak davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının tespiti ile dava hak düşürücü süre içinde açılmadı ise davanın zamanaşımı yönüyle reddi gerektiğini, davacının kamulaştırmasız el atma karşılığı olarak talep ettiği miktarın fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazdan geçen enerji nakil hattının taşınmaza zarar vermediğini, davacının faaliyetini aksatmadığını, bu nedenle taşınmazda zarar meydana getirmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2016 tarihli ve 2013/252 Esas, 2015/32 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.10.2018 tarihli ve 2017/5239 Esas ve 2018/5901 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının dayanak tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de davacının dayanağı olan tapu kaydının usulünce uygulanmayıp, dava konusu taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanak ve varsa dayanakları eksiksiz olarak getirtilmediği, dosya arasında bulunan evraktan çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede kamulaştırma çalışmaları yapıldığı anlaşılmasına ve kamulaştırma konusundaki yazı cevapları eksik ve çelişkili olmasına rağmen bu eksiklikler giderilmeden karar verildiği, bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamayacağı, hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırma çalışması olup olmadığı belirlenerek, varsa kamulaştırmaya ilişkin tüm evrak getirtilmesi, davacının dayanak tapu kaydı tesisinden itibaren tüm geldi gittisi ile birlikte getirtilerek dosyasına konulması, tapu kaydının başkaca parsellere revizyon görüp görmediğinin belirlenmesi, kaydın revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, kamulaştırmaya konu olup olmadığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınması, davacının dayanak tapu kaydı mevki ve tüm sınırları tek tek okunarak mahallinde uygulanmaya çalışılması, uygulamada komşu parsellerin tutanak ve dayanaklarından yararlanılması, varsa kamulaştırmaya ilişkin evrak taşınmaz başında uygulanarak taşınmazın kamulaştırmaya konu olup olmadığı kesin olarak belirlenmesi, keşifte gösterilen sınırların teknik bilirkişiye işaret ettirilmesi, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılması, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verildiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

... Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2020 tarihli ve 2019/240 Esas, 2020/127 Karar sayılı kararıyla; dosyaya celp olunan dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağı ve tapu kaydı örneği, mahkemece yapılan keşif, mahalli bilirkişi ve tutanak mümzi beyanları, fen ve kıymet takdiri heyeti bilirkişi raporları, keşif esnasındaki mahkeme gözlemi ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafından davaya konu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde kain 140 ada 26 parsel sayılı taşınmazın kadastrodan önce davacının babası ... adına eski tapusunun olduğu, söz konusu eski tapu kaydının dava konusu yere uyduğu, dosyada bozma öncesi alınan fen bilirkişi raporunda da söz konusu eski tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında davacıya ait 140 ada 8 nolu parsele uygulandığının, ancak bu tapu kaydının dava konusu 140 ada 26 parsel ile dava dışı 140 ada 8 ve 140 ada 9 nolu parselleri de kapsadığının tespit edildiği belirtilerek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hukua aykırı olduğunu, dosyanın seri dosya olması sebebiyle AAÜT 12. maddesi uyarınca vekalet ücretine tam hükmedilmemesi gerekirken, Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak vekalet ücretinin tam ödenmesine karar verildiğini ileri sürerek,kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13. maddesi; “Tapuda kayıtlı taşınmaz mal:

A) Kayıt sahibi veya mirasçıları zilyet bulunuyorsa;

a) Kayıt sahibi adına,

b) Kayıt sahibi ölmüş ise mirasçıları adına,

c) Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına,

B) Kayıt sahibi veya mirasçılarından başkası zilyet bulunuyorsa;

a) Kayıt sahibi veya mirasçılarının kadastro teknisyeni huzurunda muvafakatları halinde zilyet adına,

b) Zilyet, taşınmaz malı, kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık sözleriyle ispat ettiği ve ayrıca en az on yıl müddetle çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyet adına,

c) (Değişik: 3/5/2012-6302/4 md.) Kayıt sahibinin yirmi yıl önce gaipliğine hüküm verilmiş veya tapu sicilinden malikin kim olduğu anlaşılamamış ise çekişmesiz ve aralıksız yirmi yıl müddetle ve malik sıfatıyla zilyet bulunan kimse adına tespit olunur.”

2.3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi; “ Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

3.4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi, “Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. ” hükümlerini içermektedir.

4.Bilindiği üzere; bozma kararına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğacağından mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır.

3. Değerlendirme

Davanın kabulüne ilişkin verilen önceki hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince; Mahkemece, eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuş ve bozma kararında doğru sonuca varılması için izlenmesi gereken yöntem ayrıntılarıyla açıklanmıştır. Mahkemece, bozma kararına uyulmakla bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapma, bozma kapsamında araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Ne var ki; Mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerinin tam olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.

Mahkemece, bozma kararı sonrası yargılamada yapılan keşifte davacının dayanağı olan tapu kaydının ve dava konusu taşınmaza komşu parsellerin tapu kaydının usulünce uygulanmayıp, dava konusu taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanak ve varsa dayanakları eksiksiz olarak getirtilmediği, bozma sonrası yapılan keşif sonucu aldırılan 09.01.2019 tarihli fen bilirkişi raporunun hüküm tesisine ve Yargıtay denetimine elverişsiz derecede eksik, yetersiz ve soyut ifadelerden oluştuğu, Mahkemece, bozma ilamı kapsamında usulüne uygun bilirkişi raporu aldırılarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersizliği bozma kapsamı ile ortaya konan bozma öncesi aldırılan fen bilirkişi raporuna atıfta bulunarak karar verildiği anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca; önceki bozma kararında da belirtildiği üzere, davacının dayanak tapu kaydı tesisinden itibaren tüm geldi gittisi ile birlikte getirtilerek dosyasına konulması, tapu kaydının başkaca parsellere revizyon görüp görmediğinin belirlenmesi, kaydın revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilmesi, dava konusu taşınmaza komşu 140 ada 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanak ve varsa dayanakları eksiksiz olarak getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra davada yararı bulunmayan, elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik bilirkişi hazır olduğu halde yeniden keşif yapılması, yapılacak keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, kime ait bulunduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından hangi tarihten itibaren ve ne şekilde kullanıldığı, kamulaştırmaya konu olup olmadığı hususlarında ayrıntılı bilgi alınması, davacının dayanak tapu kaydı mevki ve tüm sınırları tek tek okunarak mahallinde uygulanmaya çalışılması, uygulamada dava konusu taşınmaza komşu 140 ada 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların tutanak ve dayanaklarından yararlanılması ayrıca dava konusu taşınmaza komşu yolun ne zaman açıldığı hususunun tespiti ve varsa kamulaştırmaya ilişkin evrak taşınmaz başında uygulanarak taşınmazın kamulaştırmaya konu olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, keşifte gösterilen sınırların teknik bilirkişiye işaret ettirilmesi, bilinemeyen sınırlar yönünden taraflara tanıkla kanıtlama olanağı tanınması, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılması, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılığın giderilmesine çalışılması ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bozma kararının gerekleri yerine getirilmeksizin noksan inceleme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.