Logo

1. Hukuk Dairesi2023/2673 E. 2024/4393 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların bir kısmının davayı kabul etmesi ve taşınmazın elbirliği mülkiyeti olarak tescil edilmiş olması nedeniyle davacının tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalıların bir kısmının davayı kabul etmesinin davacının talebinin tümüyle kabulünü gerektirmediği ve önceki bozma kararlarına uyularak verilen kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/328 E., 2022/711 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul, Kısmen Ret

Taraflar arasında görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece önceki tarihli kararın bozulmasına hükmedilmiştir.

Mahkemece bozma ilâmına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 133 ada 30 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ... davayı kabul etmişlerdir.

Davalı ... ise satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21/05/2015 tarihli ve 2012/874 Esas - 2015/172 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmazın öncesinde davacının babası ...'e ait iken sağlığında torunları olan davalılara bağışlandığı, davacının miras yoluyla gelen bir hakkının bulunmadığı, davalılardan ... ve ... tarafından dava kabul edilmiş ise de; taşınmazın davalılar adına elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre tespit ve tescil edilmesi nedeniyle bir kısım davalıların kabulünün yeterli olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.05.2018 tarihli 2018/1653 Esas, 2018/3944 Karar sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.12.2018 tarihli ve 2018/5336 Esas - 2018/8236 Karar sayılı kararıyla; ''Bir taşınmazın birden fazla kişinin mülkiyetinde bulunması halinde asıl olanın paylı mülkiyet olduğu, elbirliği mülkiyetin ise istisna olup ancak açıkça düzenlenmesi halinde söz konusu olacağını, somut olayda çekişmeli taşınmazın ... tarafından sağlığında torunları olan davalılara bağışlanması nedeniyle mülkiyetin davalılara paylı olarak geçtiği, her bir paydaşın diğerinden bağımsız olarak kendisine ait payı üzerinde tasarruf yetkisinin bulunduğunun açık olduğu, kadastro sırasında elbirliği mülkiyeti olarak davalılar adına tespit ve tescil edilmesinin hukuken bir geçerliliğinin bulunmadığını bu sebeple açılan davaya karşı kabul beyanında bulanan davalıların paylarının davacı adına tesciline ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 maddesi uyarınca taşınmaz üzerindeki evin 2/3 payının davacıya ait olduğunun tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmesi gerektiği'' hususlarına değinilerek önceki tarihli onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 02/05/2019 tarihli ve 2019/52 Esas - 2019/157 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, hem taşınmazın aynı (mülkiyeti) hem de üzerinde bulunan 2 katlı ev niteliğindeki muhdesat yönüyle davayı kabul beyanında bulunan davalıların payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek, çekişmeli taşımazın davalılar; ... ve ...’in payı olan 2/3 oranında tapu kaydının kısmen iptaliyle iptal edilen payların davacı adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerindeki iki katlı evin 2/3 pay oranında davacıya ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalılardan ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 10.11.2021 tarihli ve 2021/3981 Esas - 2021/6701 Karar sayılı kararıyla "Hüküm fıkrasında harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti kısmına ilişkin bölümlerinin tam olarak doldurulmadığı, bu nedenle yargılama giderlerinin kimden ne kadar tahsil edileceği, kime ödeneceğinin belli olmadığı bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle sair yönler incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.06.2022 tarihli ve 2021/99 Esas - 2022/387 Karar sayılı kararı ile; bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşımazın davalılar; ... ve ...’in payı olan 2/3 oranında tapu kaydının kısmen iptaliyle iptal edilen payların davacı adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerindeki iki katlı evin 2/3 pay oranında davacıya ait olduğunun beyanlar hanesine yazılmasına, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hüküm yerinde gösterildiği şekilde sayım ve dökümünün yapılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmazın irsen intikalen davacıya eklemeli zilyetlikle geçtiği ve 40 yıldır davacının zilyetlik ve tasarrufunda olduğu, yine taşınmaz üzerinde yer alan muhdesatın da davacı tarafından meydana getirildiği, bu hususların mahallinde alınan beyanlar ve toplanan delillerle ispat edildiği, davalılar ... ve ...'ın davayı kabul beyanlarının iddianın haklılığını ortaya koyduğunu, davayı kabulün kesin hükmün sonuçlarını doğurduğunu ve kabul beyanı doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 nci maddeleri.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 688'inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu Çaycuma ilçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan 133 ada 30 parsel sayılı 1.267,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kargir iki katlı ev ve bahçesi niteliğiyle ..., ... ve ... adına elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre tespit ve tescil edilmiştir.

2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, hükmün 6 ncı bendinde yazılı ''harcın'' kelimesinin maddi hatadan kaynaklandığı ve mahallinde düzeltilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.